Sıradan kötülük tırmanıyor.Bu ülkede görmeye alışık olmadığımız oranda şiddet ve kötülük görüyoruz.Vandallık, barbarlık ve zalimlik merhametin topraklarını talan ediyor.Artık kendi hikayelerimiz emzirmiyor bizi, Hollywood hayal endüstrisi beyin hücrelerimizi işgal ediyor.İnsan tabiatının özde merhametle dokunduğunu söyleyen Doğu öğretilerinin aksine, Batı geleneği, insan tabiatının özünde zalim olduğuna inanır.İnsan, bu görüşe göre, kötü mizaçlı bir varlıktır.Batının binlerce yıllık tarihi; kitle halinde çarmıha germeler, işkence odalarının icadı, dünya savaşları, soykırım, etnik temizlik gibi günahlarla tıka basa dolu.Tamahkarlık, köle ticaretini yeşertmiş ve yerli halkların boyun eğdirilip acımasızca sömürülmesine yol açmıştır.Eğlenceler, zalimlik karşısında büyülenmişliğin izlerini taşır, gladyatör oyunlarından Hollywood'un modern fantezilerine dek zalimlik, imgelemi zapt eder. O halde ne yapmalı?
Saramago'nun yazımında yaptığım en anlamlı çıkarım kapitalizmin ölümcül olduğudur. Mağra'nın ilk sayfalarda zorlayıcı ve sarsıcı bir dille süregelen anlatımı ilerledikçe okuyucuyu romanın gizli karakterine dönüştürüyor. Yüzümüzü doğa ve insana dönmeliyiz... Doğal alanları talan eden inşaat sektörüne karşı oldukça felsefi bir direniş diyebilirim....
MağaraJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 20221,314 okunma
"Biliyorum, imkânsız aşk bu! Ama hükmedemiyorum kendime..." demişti Murat. "Çünkü, Yüreğim Seni Çok Sevdi!.."
Ardından da dizelere dökmüştü sevdasını.
"Yüreğim seni çok sevdi
o yürek talan
o yürek yangın yeri
o yürek seni istiyor
bir tek seni..."