Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Felsefe bir terapi olabilir mi?
"Evet, onun iyileştirici etkisi vardır ama bu ancak felsefenin bir kendini tanıma süreci olarak anlaşılması ile mümkündür. Felsefe bir ilaç değildir... Bizler, artık bütün insanlar için geçerli olan bir gerçeklik olmadığını düşünüyoruz. Her insan kendini tanıma sürecinde, kendi gerçekliğini ortaya koyar... Kendini tanıma arayışı bir hastalık değildir ve bu yüzden onu tedavi edecek ya da kökünü kazıyacak bir doktora ya da terapiste ihtiyaç duymaz. O, insan olmanın harika bir yoludur ve kişiyi önceden belirlenmiş bir hedefe yönlendirmek, bu anlamda bir insansızlaştırma eylemidir. Kendini tanımak bireysel bir kendi kendini sorgulama sürecidir... Eğer kendini tanımak, insan olmanın harika bir yolu ise o zaman filozofun sorumluluğu da insan olmanın bu yoluna engel olmamaktır. Sorumluluk demek, kişinin kendi cevaplarına alan bırakmak ve "kendini tanı" emrini hangi yönde olursa olsun takip etmektir.." (Felsefeyle Terapi)
Tükenmek kaçınılmaz giderek eriyorsan Almayı unut artık, durmadan veriyorsan Bir parça da kendine mutluluk hakkı tanı “ İnsanoğlu dünyaya bir kez gelir” diyorsan
Reklam
Kapanmayacak gibi hesabın Henry:D
Ah, çektiğim acılar! Belimin ağrısı, ayaklarımın ağrısı, o taşların çökertici ağırlığı, yorgunluk sayıklamaları, hayaletvari ölümlerimiz! Nereye kadar, Tanrım, nereye kadar? Bu denli acımısızca cezalandırılmak niye? Geçmişimi taradım. Paris'teki garson kız yüzünden mi? Napoli'deki üç fahişe mi yoksa? Cezamı çektim Tanrım, sürekli karşıma çıkan kredi kartı borcumu öder gibi hem de. Kapat artık şu hesabı. Bir fırsat tanı bana. Biraz huzur ver.
Sayfa 110
Pek çok uzman ve hatta hasta geç yaşta örneğin 70 yaşında tanı almanın ve tedaviye başlamaya artık gerek olmadığını, "çoktan İş işten geçtiğini” düşünebilir. Belki bireyin hayatına bakıldığında evet en çok üretken olabileceği yıllarda DEHB ye bağlı zorluklar sebebi ile kayıpları olmuştur. Bu şansı yaşamamış olabilir veya daha ağır seyreden vakalarda artık geçmiş hiç bir şekilde telafi edemeyeceği, geride bıraktığı hayatın sadece bir yıkım olduğu söz konusu olabilir. Ancak en ağır vakada bile birey yaşadığı süre içinde neyi niçin yaptığını öğrenmek hakkına sahiptir, yaşlılık çağı çoğu kişi için geçmişi gözden geçirme yaşıdır. DEHB li bireyler pek çok alanda (aile, iş vs)sürekli çevreleri tarafından eleştirilmiş ve sonunda kendileri de “sorunlu ve suçlu ” olduklarını kabullenmişler, hatta klinik izlenimim bazen ailede kendilerine verilen “kötü insan” rolünü yaşlılıkta sessizce kabullenmeyi yalnız kalmaya yeğlemişler, bu durumda olan tanı almamış yaşlı DEHB li bireyin kendi ve yakınları bu sorunların sebebini öğrenmeleri çok şey değiştirebilir. Bu sebeple bu bireyler ve ailelerine bütün bu süreçlerin sebebinin DEHB olduğunu, bunun yaşam boyu süren bir bozukluk olduğunu, kişinin kendi iradesi ile seçmediğini bildirmek çok önemlidir.
Nobel Tıp Yayınları
"Git buradan evlat! Oku, dünyayı tanı. Hiçbir şeyden korkma. Her türlü önyargıdan uzak dur. Hiçbir şeyi aşırı yüceltme gözünde. Hor da görme. Her şeyi araştır. Cesur ol. Artık öğrenecek bir şey kalmadığına kanaat getirince buraya geri dön. Ben burada olmayabilirim. Ama halkım burada olacak. Seni bağırlarına basacaklarını biliyorum. İşte bu mertebeye ulaştığında Araf'ın da zirvesine çıkmış olacaksın."
“Bitmeyen şarkılarda arıyormuşum seni. Yakınken sana, çok uzaklarında olduğumu görüyorum. Uçurumun bir ucunda sen diğerinde ben. Ne de çabuk bağdaştırmışız kaderlerimizi. Hiçte düşünmemişiz farklılıklarımızı. Ufacık dünyama kocaman dünyan sığmadı işte. Küçücük dünyamdaki anlamsız cümlelerle yazıyorum veda mektubunu.. Seni bir ömür boyu gözlerimin içinde tutamayacağımı anladım. Sen eteklerinde her an baharı yaşamak istersin ben ise doruklarında kar boran eksik olmayan biriyim. Gözlerim dünyayı anlamından çoktan düşürmüş sadece kuru bir hazan sarısı var yüreğimde. Tertemiz duygularının hatırına yazıyorum veda mektubunu. Başlamadan biten sonsuz bir sevdaya niyetlendim. Farklılıklar çizildi yüreğime artık dönüş yok. Ben senin gözlerinde dünyayı, sen ise bende ancak yasakların bunaltıcı nefretini gördün. Sana kıyamadığım için yazıyorum veda mektubunu. Varsın sen beni duygularındaki zalim olarak bil, sevgiye değmeyen biri olarak tanı. Sen bensiz mutlu olacaksın ya o yeter bana..”
Reklam
128 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Aklı Başında Her İnsan Biraz "Deli"dir
Not: Bu inceleme, bir incelemeden çok daha fazlasıdır. Yazım uzun olduğu için ve anlaşılma kolaylığı sağlamak adına sekiz bölüme ayırdım ve böylece daha ilgi çekici olduğunu düşündüğünüz yerlere gidip okuyabilirsiniz: – Giriş – Kitapla İlgili Düşüncelerim – Nietzsche'nin Ailesinin Sağlık Geçmişi – Nietzsche'nin Sağlık Geçmişi – Turin
Nietzsche Neden Delirdi?
Nietzsche Neden Delirdi?Ayşe Şirin Çakmakçı · Scala Yayıncılık · 20242 okunma
Ficino: "Kendini tanı, ey insan kılığındaki tanrısal soy!"
Her şeyden önce, Rönesans yeni bir insan resmi çizmişti. Rönesans hümanistleri insan ve insanın değerine yönelik yepyeni bir inanç oluşturdu. Tek yanlı olarak insanın günahkâr doğasını vurgulayan Ortaçağ anlayışıyla tam bir karşıtlık içindeydi bu yaklaşım. İnsan artık sonsuz derecede büyük ve değerli bir varlık sayılıyordu. Rönesans'ın en önemli kişilerinden biri Ficino'ydu. Şöyle seslenmişti: 'Kendini tanı, ey insan kılığındaki tanrısal soy! ...
Sayfa 226 - Pan
İstiklal Marşı
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak. Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilâl! Kahraman ırkıma bir gül… ne bu şiddet bu celâl? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl, Hakkıdır, Hakk’a tapan,
Niburudakilerin Bizim dünyamızdaki gibi oksijenleri bitmişti atmosfer çok kötü durumdaydı atmosferi düzeltebilmek için arayış için Anunakiler Dünyaya indi Ve Zulkarneyn gelip bunlara sed çekti Ve Nuh tufanıyla beraber Bizim sarmallarımız düşürüldü artık Anuları cinleri göremiyoruz. şuan bir yörüngede gidiyorlar.Et bedenle Bedenlenmeye çalışıyorlar.Yakında dünyaya yaklaşıcaklar.Nasanın bize yaklaşan Planet x adlı bilinmeyen bir yıldız keşfettik dediği yıldız bu yıldız Andolsun gökyüzüne ve gece çakıp görünene! O, gece çakıp görünen nedir bilir misin? Karanlığı delen yıldızdır. Onlar bir tuzak kuruyorlar; Ben de bir karşı plan hazırlıyorum. Sen o inkârcılara süre ver, onlara biraz zaman tanı. Tarık 1-3/15-17
Reklam
cezamı çektim tanrım, sürekli karşıma çıkan kredi kartı borcumu öder gibi hem de. kapat artık şu hesabı. bir fırsat tanı bana. biraz huzur ver.
Sayfa 110 - 19Kitabı okudu
ERKEK TİPOLOJİLERİ Kişilik sorunu, otuz yıllık mücadele tarihimizin en temel sorunu olarak süregelmiştir. Kürt toplumsal gerçekliğinin karmaşıklığı, dış güçlerin baskıcı-asimile yöntemleri ile ortaya çıkan kişilik gerçekle- ri, her boyutuyla içinde bulunduğu çıkmazı derinleştirmiştir. Kürtlük bilincinin kişiliklere parçalı yansıması, ağırlıkta da
171 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Otomatik Portakal Sayfa: 171 Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Anthony Burgess, tümör nedeniyle 1 yıldan az ömrü kaldığını öğrenir ve ölümünün ardından karısının geçimini sağlaması için kitaplar yazmaya başlar. Daha sonra ise yanlış tanı koyulduğu öğrenilir ancak Burgess artık ünlü bir yazar olmuştur. Alex karakterinin öfkesi ve nefreti bu hikayeyi öğrendikten sonra daha net anlaşılıyor bence...
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,8bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.