... yasakçı zihniyet hiçbir zaman çare olmamıştır olamaz da. Kim ne giyerse giysin tercihinde serbest olmalı. Ancak giyim biçiminin tanrı emri olarak algılanması ve diğer insanların buna zorlanması doğru değildir. Yani yasakçı zihniyete karşı olduğum kadar başörtüsünün ideolojik boyutuna da karşıyım. Bunun için diyorum ki, eğer her Müslüman kadın, kullandığı başörtüsünün kökeni/nereden ve hangi amaçla geldiği hakkında yeterince bilgi sahibi olsaydı, ne onun için mücadele ederdi, ne de onu kullanırdı. Başlangıçta kadınları köleleştirmek için kullanılan başörtüsünün, bugün kadınlar tarafından bir hiç uğruna desteklenmesi, kadınların bunun için eylemlerde bulunması cidden hazin bir şeydir. Tabi ki toplum dinin mahiyetinden ve tarihi gerçeklerden habersiz kalınca sonuç da ancak bu kadar olur. Eğer fizik itibariyle kadına bakılacak olursa, onun en güzel (cazip) tarafı yüzüdür. Ne ilginçtir ki yüzünün açık olmasına dinen bir diyecek yok; ama kadının zaman zaman berbere gidip kestirdiği ve de doğal olarak çöpe atıldığı saçının görünmesi dinen harammış, kapanması gerekiyormuş; enteresan bir şey.
Sayfa 102 - 4.Bölüm: Kuran'daki saç traşıyla başörtüsünün Sümer'deki kökeniKitabı okudu
Ben aksini ispatlarım.
Tanrı'sız bir yaşamın amacını kim ispatlayabilir ?
Reklam
240 syf.
·
Puan vermedi
Fransız yazar ve çevirmen Agnes michaux kitabına şöyle bir notla başlıyor; 'Evet, affet beni anne!.. Biliyorum ki –sen başta olmak üzere– binlerce kadın, bu kitabı görür görmez beni ihanetle suçlayacaksınız. Ben de sizin gibi kadın olduğum halde, bu tür ateşli bir antifeminist bildiri yayımlamaya cüret ettiğim için beni “dava”ya ihanet
Kadın Düşmanı Sözlük
Kadın Düşmanı SözlükAgnes Michaux · Can Yayınları · 2011116 okunma
Acı ile korkuyu kim yenerse Tanrı o olacak.
Sayfa 164 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Kabil ve Habil
Yaptığım kötülük taşınmayacak kadar ağırdır. İşte kovdun buradan beni. Hep saklanacağım senden artık. Hep serseri ve kaçak olacağım yeryüzünde. Kim rastlarsa öldürmek isteyecek beni. ( Tanrı kimse öldürmesinler diye, bir işaret koydu Kabil'in üstüne.)
Tanrı her şeyin yaratıcısıdır denir; bununla birlikte kötülüğün Tanrı’dan gelmediği de temin olunur. O halde kötülük nereden geli­yor? İnsanlardan mı? Peki ama, insanları kim yarattı? Tanrı yarattı; o halde kötülük Tanrı’dan geliyor demektir. Eğer Tanrı insanları şimdi oldukları gibi yaratmamış olsaydı, dünyada ahlâk bozukluğu ya da günah olmazdı. Dolayısıyla, insanların bu kadar kötü ahlâklı ol­masından Tanrı'yı sorumlu tutmak gerekir. İnsan kötülük yapmak ya da Tanrı'ya tecavüz etmek gücüne sahipse, bundan şu sonucu çıkarmak zorundayız: Tanrı tecavüze uğramak istiyor; insan yapan Tanrı, kö­tülüğün insan eliyle yapılması kararını verdi. Böyle olmasaydı, insan, varlığının kaynağı olan etkene aykırı bir eser olurdu.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.