Hepimiz kendimizi sorduğumuz sorulara göre belirleriz. Tercihlerimiz sorularımızdan gelir... “Nasıl?” sorusunu soranlar gerçek hayatın gerçek uğraşlarını en iyi öğrenenlerdir. Bilimle, sanatla, dünyayı “Dünya” yapan her branşla ilgilenirler. Siyasetçiler buradan çıkar. Çünkü kendilerinden öncekilerin nasıl yaptıklarıyla ilgilenip meşgul olmuşlar
Beynimdeki tek soru, gözlerimi açtığımdan beri “Neden böyle bir yaratık haline geldim?” sorusuydu. Zaten hepimiz kendimizi sorduğumuz sorulara göre belirleriz. Tercihlerimiz sorularımızdan gelir... “Nasıl?” sorusunu soranlar gerçek hayatın gerçek uğraşlarını en iyi öğrenenlerdir. Bilimle, sanatla, dünyayı “Dünya” yapan her branşla ilgilenirler.
Dostoyevski elbette ne Nietzsche’yi ne de yazılarını duymuştu. Ama sanki bir sensus plenior ile onun gelişini tahmin etmişti. İvan tıpkı Nietzsche gibi Tanrı’ya inancı reddeder. Mantıksal anlamda varlığı tartışılabilir olduğu için değil, Hristiyan Tanrı’sını tapınılmaya layık bulmadığı için
Raskolnikov, tıpkı Nietzsche gibi iki türlü insana inanır; normal ve anormal olanlara. Normal insanlar sürü gibidir, “uysal bir şekilde kurulmuş düzene uyan” kalabalıklardır. Anormal insanlar olan küçük, elit bir grup ise “her şeyin daha iyi olması amacıyla şimdiki durumun yok edilmesi için pek çok yöntem arayan bireylerden oluşur.”
Bu anormal kişiler suç işlediklerinde, bu suçu eninde sonunda insanlık için daha iyi bir gelecek adına işlemiş olurlar. Ippolit, tıpkı Nietzsche gibi alçak gönüllüğü insanlar için yıkıcı bir nitelik olarak görür.
Tercihlerimiz sorularımızdan gelir... “Nasıl?” sorusunu soranlar gerçek hayatın gerçek uğraşlarını en iyi öğrenenlerdir. Bilimle, sanatla, dünyayı “Dünya” yapan her branşla ilgilenirler. Siyasetçiler buradan çıkar. Çünkü kendilerinden öncekilerin nasıl yaptıklarıyla ilgilenip meşgul olmuşlar ve akıllarına başka bir soruyu getirmemişlerdir...
Zaten hepimiz kendimizi sorduğumuz sorulara göre belirleriz. Tercihlerimiz sorularımızdan gelir... “Nasıl?” sorusunu soranlar gerçek hayatın gerçek uğraşlarını en iyi öğrenenlerdir. Bilimle, sanatla, dünyayı “Dünya” yapan her branşla ilgilenirler. Siyasetçiler buradan çıkar. Çünkü kendilerinden öncekilerin nasıl yaptıklarıyla ilgilenip meşgul
Hepimiz kendimizi sorduğumuz sorulara göre belirleriz. Tercihlerimiz sorularımızdan gelir. Nasıl sorusunu soranlar gerçek hayatın gerçek uğraşlarını en iyi öğrenenlerdir. Bilimle, sanatla, dünyayı dünya yapan her branşla ilgilenirler. Siyasetçiler buradan çıkar. Çünkü kendilerinden öncekilerin nasıl yaptıkları ile meşgul olmuşlardır ve akıllarına