Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Galen ve Kadim Tıp
Bergamalı Yunan hekim ve yazar Galen (129-216) yüzyıllar boyunca tıp eğitiminin temelini oluşturacak bir eserler bütünü meydana getirdi. Anadolu'da Bergama'da doğdu, Smyrna'da (günümüz İzmir'i) ve antik dünyada tip bilgisinin merkezi olan iskenderiye'de eğitim gördü. 162'de Roma'ya yerleşti ve kısa süre sonra Marcus Aurelius ve Septimius Severus dâhil olmak üzere Roma imparatorlarına hekimlik yaptı. Tipi teorilerini köpek, koyun, domuz gibi hayvanları parçalayarak yaptığı incelemelerine ve vücut hakkındaki önceki bilgilere dayandırdı. Galen arterler ile damarlar arasındaki farkı ve aynı zamanda arterlerin daha önceden düşünüldüğü gibi hava değil, kan taşıdığını belirledi. Beşinci ve altıncı yüzyılda İskenderiye'de öğretilen üç yüz eser meydana getirdi.
Sayfa 194 - Kronik KitapKitabı okudu
Anne Sütü Mucizesi
Neslin sıhhatle devamı, aile müessesine bağlıdır ve evlatlar hiç şüphesiz, ailenin sürur kaynağıdır. Evlatlar, daha dünyaya gelişinde, her misafirden tatlı karşılanır. Hem nasıl karşılanmasın; sevmenin ateşe perde, ikram etmenin sırat köprüsünü geçmeye vesile, birlikte yemenin, kurtuluş beraatı bahşettiği evlat, anne babası için dünya nimetlerinin
Reklam
Allah Selçuklu Türklerini gönderdiğinde, onlar sünneti yayma ve Râfızîlik dinini yok etme istegindeydiler. Ubeydiler bu kahramanların kararlılıklarının ve kuvvetlerinin farkına varıp, kendilerinin onlarla karşılaşamayacaklarını anladıklarında hemen kadim planlarına ve eski hilelerine başvurdular. Din düşmanı Haçlılara elçi gönderdiler. Onları Müslüman topraklanna girmeleri konusunda ayartıp, onlara toprak verme sözünde bulundular. Hristiyanların Müslüman topraklarına girmelerini Ehl-i Sünnet mezhebinin yayılmasına ve Selçuklular’ın hüküm sürmesine tercih ediyorlardı. Onlara toprak verme vaadinde bulunan, onlarla yazışan ve onlara elçi gönderenlerden birisi de ordu komutanları Efdal idi.
“Mescid-i Aksa ilk başlarda İmparator I. Iustinianus tarafından Hz. Meryem’in şerefine inşa ettirilmiş bir bazilikaydı. Ancak bina takip eden yıllarda Hz. Ömer tarafından câmiye çevrilmiştir.”
Sayfa 50 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Bağdat
İslam’ın medeniyet başkentidir Bağdat. Bugün Irak’ın başşehri olan Bağdat; kuruluşundan itibaren İslam dünyasının en önemli tarih, ilim ve kültür merkezlerinden biri olmuştur. 400 yıla yakın bir süre Osmanlı hakimiyetine ev sahipliği yapan şehir, ticaret yolları üzerinde bulunması sebebiyle pek çok istila ve yağmalara maruz kalmıştır. Yüzyıllar boyunca İslam eğitim ve öğretimi başta olmak üzere, ilmî ve felsefî eserlerin telif ve tercüme edilmesine, kelam mekteplerinin gelişip yayılmasına tanıklık etmiştir. 1067’de kurulan Nizamiye Medresesi ise İslam tarihinde ilk çekirdek üniversiteyi oluşturduğu gibi, Avrupa’da kurulan üniversitelere de örnek olmuştur. İslam sanatlarının en güzel örnekleri yine burada hayat bulmuş; devrinin en büyük kütüphanesi Beytülhikme Bağdat’ta hizmete açılmıştır. Bu kadim ümran şehri; İmam Azam Ebu Hanife’den Abdülkadir-i Geylanî’ye, Fergani’den Farabi’ye, Biruni’den Kindi’ye, İbn-i Sina’dan Ebu Bekir Er-Razi’ye kadar pek çok âlim, filozof, düşünür ve edibin yaşadığı merkez olmuştur.
Nizam-ı Cedid sadece Avrupa standartlarına uygun askerî yenileşmeyi ifade etmez, aynı zamanda yeniçerileri ıslah etmek, ulemanın nüfuzunu kırmak, Osmanlı Devleti 'ni Avrupa medeniyetine ortak kılmak için girişilen topyekûn yenilik hareketlerinin bütününü ifade eder. Bu hâliyle Nizam-ı Cedid; kâdim, gelenekçi ve tutucu eğitimin karşıtı bir program şeklinde karşımıza çıkar.
Reklam
Osmanlı'nın yönetim şekli
Gülhane Hatt-ı Hümayunundan [1839] önce Osmanlı Devleti, Osman ve Orhan Gazi zamanından beri beyliklerden farklı bir yönetimle idare ediliyordu. Bu idare gayet sağlam ve usta bir idareydi. Allah Teala bu yönetim sayesinde Osmanlı Devletine Ortadoğu ve İslâm dünyasını yönetme imkânı vermişti. Ayrıca Osmanlılar hilafeti de bünyelerine almışlardı.
“Feyran Vadisi, yukarı Mezopotamya’nın tarıma açılmış en verimli kısmıdır. Bundan dolayı Lu’lu-i Sina adıyla ve hurmalıklarıyla meşhurdur. (…) M.Ö. 11. yüzyılda hayat bulmuş olan coğrafya Batlamyus tarafından Fâran adıyla anılmıştır.”
Sayfa 18 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
368 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Mısır Mitolojisi; Mısır Bilimci Geraldine Pinch'in Mısır hanedanlıklarına, tarihi metinlere,tapınaklarda bulunan kabartmalar ve yazıtlara değinerek; Mısır tarihini, kültürünü, mitolojik döngüyü ve anlatıların sembolik anlamlarını; anlaşılır ve yalın bir üslup ile işlediği, okumaktan keyif aldığım bir kitap oldu. İlk bölüm mitin tanımı,
Mısır Mitolojisi
Mısır MitolojisiGeraldine Pinch · Say Yayınları · 2019111 okunma
"Şüphe, bir Aydınlığa doğru koşmaktır, Şüphe etmek, akıllı insanlar için haktır!” . (Tevfik Fikret, Tarih-i Kadîm, 2019, s. 268)
Reklam
Mustafa Kemal, Cevat Abbas'la trenden inip garın iskelesine yöneldiğinde canını çok acıtan bir manzarayla karşılaştı.Yetmiş üç gemiden oluşan düşman donanması, aynı dakikalarda Boğaz'a giriş yapmış ve Boğaz'ı ağır ağır geçmeye başlamıştı. Boğaz'ın karşı kıyısında toplanan azınlıkların coşku dolu kutlama sesi kulağına kadar geliyor, gençliğini geçirdiği bu şehrin artık kendi şehri olmadığını kabullenmek zorunda kalması ruhunda derin bir ızdıraba sebebiyet veriyordu. Fatih bu şehir için surlara dayandığında, son Bizans İmparatoru Konstantin kaçmak yerine savaşarak ölmeyi tercih etmiş, nitekim öyle de olmuştu. Şimdi Fatih'in torunları, bu kadim şehri kurşun bile atmadan düşmana bırakıyordu. Ne hazindi...
Sayfa 63 - Masa Kitap yayınlarıKitabı okudu
Adım 6...Tarihten soğutturdu bizi inkılap öğretmenleri!..
~•~ Tarih okumaları yap. Sa’düddin Bey Hoca -nâm-ı diğer Sadi Baba-, Ziya Nur Aksun tavsiye etmişti, hatırlatırım. Halil İnalcık’ın bütün kitaplarını oku. Hoca merhuma bir de Fatiha oku. Cahillikten kurtulacak kadar İlber Hocayı da oku. Yılmaz Öztuna iyidir, Cevdet Paşa’dan Âşık Paşazâde’ye kadar yol gider, yürürsen tabii. Ecdâdını seviyorsun kabul, sevdiğini tanı biraz, daha çok seveceksin. ~•~
Sayfa 127Kitabı okudu
Büyük Zafer
Kâfire vurdun kılıcı zâr eyledin Âlemi Andrea Doria başına dâr eyledin Şir-i Hâk gibi bugün merdâne çün kâr eyledin Tiğ-i İslâmı çekip azm eyle küffârı üstüne Bir iş ettin kâfire etmiş değildir hiç ehad Bu cihâdın ecri hiç ihsa ile olmaya ad Eyleyip sana hidâyet verdi nusret çün Ehad Tiğ-i İslâmı çekip azm küffâr üstüne Hazretine verecek bu nusreti Rabbü'r-rahîm Yazdılar tarihini "fethün minsllshi'l-kerîm" Çün nasip itti sana bu nusreti hayyü'l-kâdim Tiğ-i İslâmı çekip azm eyle küffâr üstüne
Sayfa 213Kitabı okudu
Tarih -i cihan, Asur tarihi
Mittaniler hızla güçlendi ve toprak fethetmeye başladılar. Mittaniler 'in akrabası olan Kassitler de Babil 'in eski devrini hitam etti.* Böylelikle Asur ve Babil topraklarında Aryan ırkına mensup krallar Mezopotamya 'yı yönettiler. Mittaniler, Asur topraklarında 400 yıla yakın varlıklarını müstemir ettiler.* Şayet Kürt tarihçilere göre davranırsak m.ö 1700-1360 yılları arasında Kürtlerin kadim ataları,Sami hükümdarların bereketli topraklarında Şah -î cihandılar!!
802 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.