Mehmet KAYA
@tasoluk1970
Memur
Yüksek Okul
İskenderun/HATAY
HATAY/KIRIKHAN, 15 Ocak 1970
49 okur puanı
Haziran 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Ama artık sen şu gerçeği anla: Geçmişimizi gelecekteki hayatlarımızın önüne koymamak gerekiyor. Artık amaları da bırak keşkekleri de… Unutma ki geçmiş hayatın senin kontrolünde olacak, doğru mu?
İnsanın yüreğinin iyi olması için akla ihtiyacı yoktur. Bana zaten bu ikisi birlikte pek olmuyor gibi geliyor. Gerçekten akıllı bir adama bakıyorsun, hiç de iyi olmadığını görüyorsun.
Baba biz sizlere yük olarak mı büyüdük ki böyle söylersin?
Hayır. Koça boynuzları yük olmaz. Meyve dallara ağırlık vermez. Sadece şefkatinden eğilir…Fakat ağacın gövdesi, dalların üzerinde bekleyemez.
Meyveden eğilen, hatta kırılan dallar da vardır…
O bir hoşgörüdür kırılsa bile. Çok çok farklı…
Okur Takip Önerileri
Sen, kurşunla vurulanları hiç işitmedin mi? be hemşireceğim. Bazıları, vurulduklarının farkında bile olmazlar; üç beş adım koşarlar, kaçıp kurtuluyoruz sanırlar. Yara sıcakken acımaz, hemşireceğim. Hele bir kere soğumaya başlasın. Sen bak, seyret o kızcağız nasıl yanıp yakılacak?…
Kıvılcımı söndürmeyen ateşi zapt edemezdi.
Birisi ona kötülük ederse intikam almaya değil, arayı düzeltmeye çalışıyordu; biri ona küfrederse aynı şekilde karşılık vermiyor; karşısındakine küfretmemeyi öğretmeye çalışıyordu; kadınlara ve çocuklara da bunu öğretiyordu.
Size tavsiyem Suyunuzu her zaman sıcak bir çay içiyormuş gibi içmenizdir. Bu durumda günlük 2 litre suyu çay içer gibi içerseniz ve içtiğiniz su canlılığını kaybetmemiş bir su olursa vücudunuza sağlık ve gençlik iksirini her gün vermiş olursunuz. Bu sayede inanamayacağınız mucize değişiminiz hem düşünce hayatınızda hem sosyal hayatınızda hem de sağlığınızda kendisini göstermeye başlar.
Tanrı biliyor ya, asla suçlamadım seni; seninle geçirdiğim gecelerden asla pişmanlık duymadım, sana olan aşkımı asla ayıplamadım, daima sevdim seni, karşıma çıktığın ana daima şükrettim. Ve o günlerin cehenneminden tekrar geçmek zorunda kalsam, beni neler beklediğini bilsem bile bir kez daha geçerdim sevgilim, o cehennemden bir kez daha, bin kez daha geçerdim!
Resimde gördüğüm kadını her vaziyette, hatta kucaktan kucağa dolaşırken tasavvur etmek mümkündü. Fakat onu böyle göreceğimi aklıma getiremezdim. Bu halinde, zihnimde yaşattığım mağrur, gözü tok, kuvvetli iradeli kadınla kıyas edilemeyecek kadar açık bir zavallılık vardı.
“Ben bu cemiyete girmem. Ben başkalarının yaptığı prensiplere değil, ancak kendi prensiplerime uyarım…”
Evet Atatürk, prensip yaratan ve yarattığı o prensibe sadıkane bağlanan bir şahsiyettir. Bu Atatürk’ü temayüz ettiren karakterdi. Doğruluğuna şüphe etmediği fikri daima müdafaa ederdi.
Ölüm cezası!
İşte beş haftadan beri beni varlığıyla donduran, ağırlığıyla ezen bu tek düşünceyle yaşıyorum!
Şimdi tutsağım. Bedenim bir zindanda demirlere bağlı; zihnim korkunç, kanlı, karşı konulmaz bir düşüncenin esiri! Tek düşüncem, tek inancım, tek gerçekliğim var: Ölüm cezası!
Tıpkı şans oyunlarına bağlamıştı bundan sonraki hayatını İrem ona kapısını açarsa o hayat kapısından bir daha çıkmamak üzere girecekti yok eğer İrem o kapıyı açmazsa ertesi gün çiftliğe dönüp yeni bir hayata başlayacaktı. Ali İrem’in içinde uyuyan güneşi uyandıracak mıydı…
Var git tüm krizantemler seni kıskansın. Keder şimdilik seni Antep’e doğru, bizleri bu uçsuz bucaksız ovalara hazan yaprakları gibi savursa da ne kadere ne olumsuzluklara, ne de Eylül’e isyan edeceğiz. Kötülüklere, çaresizliklere, acılara, başkaldıracağız.
-Bizler bu toprakların çilesinden idrak ve duygu toplamış aşk ve irade ateş almış vatan çocuklarıyız.
-Büyük dertlerin meşalesi ruhlarda yanmadıkça mesut olmanın imkanı yoktur.
Güzel hatırlanmak en güzel duadır...
Hiçbir şey beklemiyorum. Böylece hayal kırıklığına uğramıyorum.
