Sıradan kötülük tırmanıyor. Bu ülkede görmeye alışık olmadığımız oranda şiddet ve kötülük görüyoruz. Vandallık, barbarlık ve zalimlik merhametin topraklarını talan ediyor. Artık kendi hikâyelerimiz emzirmiyor bizi, Hollywood hayal endüstrisi beyin hücrelerimizi işgal ediyor. İnsan tabiatının özde merhametle dokunduğunu söyleyen Doğu öğretilerinin
Yirminci yüzyılın belki de en popüler uğraşı savaş.Aynı yüzyılda iki dünya savaşı ve içinde bulunduğumuz sürekli savaş yüzünden herkes silahlara ve savaşlara aşina. Çocuklar 10 yaşına gelmeden uçak, tank,roket çeşitlerini biliyorlar. Televizyon ekranlarında çeşitli yerlerdeki savaşları seyrediyoruz her gece. Savaşa ilgi cok ama kimse asker olup ölmek istemiyor, o işi profesyonel ordular ,milisler,çapulcular ve evleri yurtları saldırıya uğrayanlar yapıyor.
Sayfa 150
Reklam
Cidden farklı olacağını sanmıştım. Bunca zaman yaşadıklarımızı anlatırız, bir zamanlar olacağını hayal dahi edemediğimiz bütün iyi ve korkunç şeylerden söz ederiz sanmıştım. Bisikletlerden, arabalardan, uçaklardan bahsederiz sanmıştım. Trenlerden, telefonlardan, fotoğraftan, elektrikli lambalardan, televizyon programlarından, bilgisayarlardan, aya giden roketlerden. Gökdelenlerden. Einstein'dan. Gandhi'den. Napolyon'dan. Hitler'den. İnsan haklarından. Çaykovski'den. Rock'tan. Cazdan. Kind of Blue'dan. Revolver'dan. "The Boys of Summer"ı sevip sevmediğinden. Hip-hop'tan. Suşi barlardan. Picasso'dan. Frida Kahlo'dan. İklim değişikliğinden. İklim değişikliğini inkardan. Yıldız Savaşları'ndan. Küba Füze Krizi'nden. Beyonce'den. Twitter'dan. Emojilerden. Reality şovlardan. Uydurma haberlerden. Donald Trump'tan. Empatinin süregelen iniş ve çıkışlarından. Savaşlarda yaptıklarımızdan. Yaşamaya devam etme nedenlerimizden. Ama hayır, bunların hiçbirinden söz edilmedi. Her şeyi berbat ettim.
Sayfa 285 - DomingoKitabı okudu
Çağdaş Zekatçılar
Bildiğimiz gibi, şekilci İslamiyet anlayışına göre İslam’ın beş şartı vardır. Bunlardan biri de zekâttır. Ve kısaca zekât, malının ya da varlığının kırkta birini yoksullara verilmek üzere bağışlamaktır. İslamiyet bu kurumuyla fakirler lehine bir iyileşme yaratmak istemiştir. Bir bakıma Ortaçağ’a özgü bir sosyal devlet uygulaması getirmiştir. Fakat
Sıradan kötülük tırmanıyor. Bu ülkede görmeye alışık olmadığımız oranda şiddet ve kötülük görüyoruz. Vandallık, barbarlık ve zalimlik merhametin topraklarını talan ediyor. Artık kendi hikâyelerimiz emzirmiyor bizi, Hollywood hayal endüstrisi beyin hücrelerimizi işgal ediyor. İnsan tabiatının özde merhametle dokunduğunu söyleyen Doğu öğretilerinin
Sayfa 60
“Yalan ne kadar büyük olursa o kadar inandırıcıdır,“ diyen Goebblels yaşasaydı ve bizim aşağılıkları tanısaydı, herhalde, öğrenmem gereken çok şey varmış derdi... Birinci Dünya Savaşı'nda telgraf neyse, İkinci Dünya Savaşı'nda radyo oydu... Günümüzde ise televizyon aynı etkiyi sağlıyordu. “Son dakika“ haberleriyle kitleler uyutuldu.
109 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.