Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şehnaz herkesin gözü önünde, inlemeleri gittikçe hafifleyerek kan kaybından öldü, ancak ondan sonra adam kadını son bir kez öpüp tabancasını attı ve teslim oldu. Daha yürekli kocalar, kadını vurduktan sonra tabancayı kendi şakağına dayayıp intihar ediyordu. Besbelli Yusuf onlardan değildi. Şimdi bir sürü ceza indirimi ile hapse girecek, orada -ağır mahkum, leşi var diye- el pençe divan, saygıyla karşılanacak, birkaç yıl yatıp çıktıktan sonra da muteber bir yurttaş olarak hayatına devam edecekti. Belki de daha önceki iki karısını öldürdüğünü, hapis yattığını söyleyerek televizyondaki evlenme programına çıkıp yeniden evlenmek istediğini söyleyen yaşlı adam gibi davranacaktı. Adet böyleydi; onlara kader kurbanı deniyor, anlayış gösteriliyordu. duvara tırnak içinde “Kahrolsun hükümet” yazdığı ya da okulda Deniz Gezmiş şiirleri okuduğu için anti terör yasasına göre örgüt elemanı gibi gösterilip 30 yıla mahkum edilen gençler, öğrenciler gibi tehlikeli değildi toplum için. O gün; Türkiye Cumhuriyeti’nde sadece 2014 yılındaki 294 kadın cinayetine bir tane daha eklenmişti.
Sayfa 290Kitabı okudu
172 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitabı 1971'de filme uyarlayan Stanley Kubrick'in bir sözü kitabı anlatan bir özet niteliğinde aslında: '' Suçlulara ve sanatçılara karşı garip bir zaafım var. Her ikisi de hayatı olduğu gibi kabul etmiyor.'' Bu söz üzerine bende olduğu gibi aklınıza, Alex gibi bir anti kahramanın bile klasik müziğe olan sevdası gelebilir. 15 yaşındaki Alex ve çetesinin sokaklarda terör estirmesini anlatan kitap, topluma ''1984'' ve ''Hayvan Çiftliği'' gibi distopik bir bakış sunuyor. Kitabın anti kahramanı Alex, aslında hepimizin dönüşmeye aday bir karakter aslında. Çünkü içinde yaşadığımız toplum öylesine yozlaşmış, züppe ve yapmacıklarla dolu insanların varlığı, gerçekte beş para etmez şeylerin arşa çıkarılıp, değerli şeylerin yerlere vurulması, bunun farkında olan toplumun mensubu bireyi çığrından çıkarıp artık yozlaşmışlığa, makineleşmeye veya adına artık her ne derseniz ona karşı isyankar bir bireye dönüşüyor. Böylelerini suçlu diye yaftalayan bizler, kendimize hiç bakmıyoruz. Alex gibi bir anti kahramanın bile klasik müziğe olan sevdası ve bilgisi buna örnektir aslında. Belki de böylesine kirli suçlara sahip bir suçlunun, hatta bir katilin, böylesine nadide bir zevke sahip olması, insanları yaftalamaktan vazgeçip, birini tanımak için gerçekten derinlere inmemiz gerektiğinin kanıtıdır. Kitabı bitirdiğimde, Alex'in bahsettiğim yozlaşmanın bir kurbanı mı yoksa gerçekten pisliğin biri mi olduğuna karar vermedim. Belki de tıpkı '''Sineklerin Tanrısı'' ndaki gibi biz insanoğlunun içinde yatan o vahşiliğin o yabanlığın bir sembolüdür. İyi okumalar.
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200992,3bin okunma
Reklam
270 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
YAZIYOR YAZIYOR ÜLKENİN MAKUS TALİHİNİ YAZIYOR
PRANGA Biat, mutluluktur 21 Ocak 2021 Perşembe Fiyatı: 1 lira
100 Soruda Türk Basın Tarihi
100 Soruda Türk Basın TarihiHıfzı Topuz · Gerçek Yayınevi · 197316 okunma
318 syf.
·
Puan vermedi
Kitap, tarihe damgasını vuran üç İranlıyı anlatıyor. Şair, astrolog ve matematikçi; Ömer Hayyam. Selçuklu veziri Nizam-ülmülk ve Alamut kalesinden dünyaya terör estirmiş Hasan Sabbah'ın hikâyesini. Dolu dolu tarih ve akıcı edebi yön. Muazzam bir eser lakin sonuç çok farklı. İşin kalitesi de tam da burda. Titanik okyanusa gömüldüğünde, en seçkin kurbanı bir kitap olmuştu…” Bu sözü edilen kitap, 11. yüzyıl bilginlerinden İranlı Ömer Hayyam’ın Rubaileri’ydi..
Semerkant
SemerkantAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202061,8bin okunma
Moskovada gerçekten gitmek istemeyeceğiniz kimi yerler var. Bunlar fabrikaların arkasında, sanayi bölgelerinde ya da yüksek gerilim hatlarının altında bulunan iç karartıcı yerler ve başkentimizde bu tür yerlerde hala hayatta kalma mücadelesi veren Çeçenleri bulabilirsiniz. Ryazon Prospektten başlayıp, büyük şehrin hayhuyundan çok uzakta, içinde
Terör kurbanı Gence sivillerinin kütüphanesinden
Qulu Xəlilov - Yaşamaq istəyirəm. Hayat çok şirin. O kadar şirin ki, insan ne kadar yaşasa da, yinə onun güzelliyinden ve şirinliyinden doymak bilmez. Bazen derler ki, falanca kişi 100 yaşında, dünya ondan bıkmış, ama o hala dünyadan doymamış.
165 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.