Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sükûnet, sessiz yaşanan taşlaşmış ıstırap, çıkışta başka, artık başka bir hayata dönüleceği bilindiği için cenaze sahibinin sonsuz oyalanması, ne yapıp edip törenden ayrılmaması, bu hale yukardan ağıt yakan sesler çok çok sahiciydi. Öyleydi de neden sadece oradaydı, gerçek bu kadar az görülür, yaşanır bir şey mi, bilmiyorum. Bazen sezdiğim; zaten insanın gerçeğe hayatta pek seyrek, pek uçucu hallerde ancak tesadüf edebilmesi ve bu halin de görüldüğünü anlar anlamaz kayboluvermesi. Onun dışındaki uzun mu, kısa mı olduğu belirsiz sürekli akış sadece bir hayalin, boşluğun akışı, akışı, akışı.
"Gördün mü? Yaşıyorsan iniş çıkışlar vardır hayatında. Hiçbir sorunun yoksa bence korkmalısın. Çünkü ölmüş olabilirsin. Eğer hayatı iyisiyle, kötüsüyle kabul edersen, seni bu kadar rahatsız etmez. Benim hayatımı güzel kılan noktalardan biri de hayatın bu iniş çıkışlarını kabul etmem. Onu reddetmemem ve onunla birlikte yaşamayı öğrenmem..."
Reklam
Çağımızın hastalığı olarak isterinin yerini yeme düzensizliklerinin alması tesadüf mü? Bu duzensizliklerin çoğunlukla kadınları, özellikle genç kadınları etkilemesi tesadüf mü? Çünkü diyet fiziksel görünüşü, öz kimliği ve cinselliği birbirleriyle, bireylerin başa çıkmaya çabaladıkları toplumsal değişimler bağlamında bağlantılıyor. Sıska gövdeler artık kendinden geçerek tanrı yoluna adanmış olmaya değil, bu dünyevi savaşın yoğunluğuna tanıklık ediyorlar.
Ayrıntı Yayınları
"2030'a hoş geldiniz. Hiçbir şeyim yok, mahremiyetim yok ve hayat hiç bu kadar iyi olmamıştı." Great Reset'i bu sözlerle duyuran Dünya Ekonomik Forumu; Ajanda 2030 ve mülksüzleştirme konusunu açıkça itiraf ediyor. Danimarka Sosyal Demokrat Partisi Milletvekili'nin resmiyle paylaşılan bu gönderi. Twitter'da durmasına
120 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Kitaba roman diye başladım. Sonra bir baktım hepsi birbirine bağlanan hikayelerden oluşuyor, ama yine de roman. Kafanız karışmasın, yoruma devam. Bölüm, bölüm olayların ilerleyişine şahit oluyoruz. Bir bölümdeki esas kişi başka bir bölümde karşımıza yan karakter olarak çıkıyor. Çok farklı insanların hayatları belli noktalarda kesişiyor. Yazarı ilk defa okudum. Tarzını da çok sevdim. Bölümlerin başına okuyucunun olayları kimden dinlediğini açıklamak için isimlerini ve her bölüme uygun bir alıntı eklemesi çok güzel olmuş. Kafa karışıklığını engelleyen bir şey bu. "Kabuk" romanında bundan biraz muzdarip olmuş, kim kimdi, olay neydi, geçmiş mi gelecek miydi bilememiştim? Ama o da harika bir romandı. Biz okuyucular bazen kitaba kendimizi kaptırmak, bulmaca çözmek değil kitap okumak İstiyoruz. Okuma boyunca güzel kurgulu bir film seyrediyor gibiydim. Kitap bir intihar notuyla başlıyor. Amerika'da yaşayan Bora'nın İstanbul'daki Selin'e yazdığı bir mektup bu. Biten ama belli ki hala acı veren bir aşkın ardından üç yıl sonra gelen bir intihar. Sakın, biri ölmüş, esas kız ve oğlanın hikayesi burada bitmiş, vah vah, bu kitabı niye okuyayım ki demeyin? Her bölümde başka başka insanların hayatlarına tanık oluyoruz. Esas hikaye onların ki değil aslında. Tüm bu hikayelerin bir yerde kesişmesi ve hayatın tesadüf mü kader mi olduğunu düşünmenizi sağlaması. *İllaki oyalanmaya, hiç bir şey olmamış gibi yaşamaya devam edebilirdim, tüm diğer insanlar gibi. *Bir tanecikti ömrüm ve biraz sonra bitiyordu. *Hayat; yaşaman gereken tüm deneyimleri yaşayıp, alman gereken tüm dersleri alıp sonra da çekip gitmekse...
Uçan Tabut
Uçan TabutPınar Eğilmez · Doğan Kitap · 2018573 okunma
Bugün bir konuşmada "istatistik" diyeceğime "istiska" dedim. Durdum bir daha söyleyim derken yine "istiska" dedim. " kıtlık ve kuraklık zamanında gelen su damlası" anlamına geliyor. Bu tesadüf mü tevaffuk mu :)))
Ibrahim Ahmed
Ibrahim Ahmed
Reklam
Bundan uzun zaman önceydi. Bir roman düştü gönlüme. Aşk Şeriatı. Yazmaya cesaret edemedim. Dilim lal oldu, kalemimin ucu kör. Kırk fırın ekmek yemeye yolladım kendimi. Dünyayı dolaştım. İnsanlar tanıdım, hikâyeler topladım. Üzerinden çok bahar geçti. Fırınlarda ekmek kalmadı; ben hâlâ ham, hâlâ aşkta bir çocuk gibi toy… “Hamuş” derdi Mevlâna kendine. Yani Suskun. Düşündün mü hiç, bir şairin, hem de nâmı dünyayı sarmış bir şairin, yani işi gücü, varlığı, kimliği ve hatta soluduğu hava bile kelimelerden müteşekkil olan ve elli binden fazla muhteşem dizeye imza atmış bir insanın, nasıl olup da kendine SUSKUN adını verdiğini?… Kâinatın da tıpkı bizimki gibi nazenin bir kalbi ve düzenli bir kalp atışı var. Seneler var ki nereye gidersem gideyim o sesi dinledim. Her bir insanı Yaradan’ın emaneti saklı bir cevher addedip, anlattıklarına kulak verdim. Dinlemeyi sevdim. Cümleleri, kelimeleri ve harfleri… Oysa bana bu kitabı yazdıran şey som sessizlik oldu. Mesnevi’yi şerh edenlerin çoğu bu ölümsüz eserin “b” harfiyle başladığına dikkat çeker. İlk kelimesi “Bişnev!”dir. Yani “Dinle!” Tesadüf mü dersin ismi “Suskun” olan bir şairin en kıymetli yapıtına “Dinle!” diye başlaması. Sahi, sessizlik dinlenebilir mi? Bu romanda her bölüm aynı sessiz harfle başlar. “Neden?” diye sorma, ne olur. Cevabını sen bul. Ve kendine sakla. Çünkü öyle hakikatler var ki bu yollarda, anlatırken bile sır kalmalı.
Kazanılan bütün paranın yaklaşık "yüzde doksan altısının" dünya nüfusunun yalnızca "yüzde biri" tarafından kazanılmasının sebebi nedir dersiniz? Sizce bu bir tesadüf mü?
144 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Define Peşinde Aşka Tesadüf Etmek
Define, Mehmet Rauf’un macera türünde yazdığı roman ikilemesinin ilk kitabıdır. Roman, Erzurum Hastanesi Başhekimi Şakir Feyzi’nin günlüğüne yazdığı ve kendi başından geçen bir macerayı konu edinir. Şakir Feyzi’nin Erzurum’daki doktorluk hayatı, yaşlı hastası Hacı Hanım’ın ona bir sırrını açması neticesinde değişir. Hacı Hanım gençliğinde II.
Define
DefineMehmet Rauf · İthaki Yayınları · 20221,886 okunma
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 saatte okudu
Zehra ile Şahin; Şahin' in askerden dönüşünden sonra evlenirler. Çok mutludurlar ve birbirlerine sözler verirler. Evlendikleri gece ise, gelenekler, tabular, namus kavramı sözlerin önüne geçer.. Toplumumuzda bazı kesimlerce anlaşılamayan, anlaşılmak istenmeyen malum olay bir yuvanın daha yıkılmasına sebep oluyor. Ceza tabi ki, kadına
Köyde Zehra Şehirde Güneş
Köyde Zehra Şehirde GüneşBilge Sinan · Ateş Yayınları · 20214 okunma
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.