Kılıç Artığı poe-tik-ler
I
Masallarımız aynı düşlerimiz bir
Aynı ateşin yaktığı ağıtlardan geliyoruz
Kentin en uzak köşeleri
Hüznün ele verecek seni
Öyle mahzun bakma çocuk
"Devletin ve milletin bekası" zedelenir
Stoa evrensel güç olan kader nedenlerinin varlık koşuludur ve bu yüzden onlardan ayrıdır. Stoacı kaderi anlamak üzere tespih analojisine başvurulursa hem birlikte işleyen nedenlerin sürekliliği hem de nedenleri bir arada tutan kaderin mahiyeti anlaşılmış olur. Boncukları bir arada tutan ip kadere boncuklarsa nedenlere karşılık gelirler. Tespih analojisi kaderle nedenler arasındaki birbirine bağlama işlevini açık kılar. Nasıl ki tespih olabilmek için boncukların içinden geçen ipe gereksinim duyar ise aynı şekilde stoacı evrensel düzende sürekli birlikli ve ilişkisel olabilmek için nedenleri bir arada tutan kadere ihtiyaç duyar. Kader sayesinde her bir neden diğer nedenlerle belirli bir ilişki içinde bulunur ve dizinin herhangi bir yerinde meydana gelen nedensel bir değişim dizinin geri kalanını etkiler.
Kılıç Artığı poe-tik-ler
I
Masallarımız aynı düşlerimiz bir
Aynı ateşin yaktığı ağıtlardan geliyoruz
Kentin en uzak köşeleri
Hüznün ele verecek seni
Öyle mahzun bakma çocuk
"Devletin ve milletin bekası" zedelenir
“Büyük ve güzel bir yaşama susamışım. Oysa, yaşadığım yaşam öyle cılız, öyle ilgi çekici olmaktan uzak ki. Kasvetli günleri tespih çeker gibi bir bir çekiyorum. ”
İlk görüşte anket sanmam -_-
...
" Peki ya insanın var olması, bulması yahut bulamaması? Biz var olarak neyi buluruz? Neyi bulmak isteriz?
Bizi varlığa getiren, O'nu bulmamızı ister. Yaratıcı, bulunmak için yaratır: Bulunmaya ihtiyacı olduğu için değil, bulmayı bize bir nimet olarak verdiği için. Ay ve güneş, dağlar ve ormanlar, gece ve gündüz, bitkiler ve hayvanlar doğal var olma/bulma hallerinde O'nu tespih eder, O'nun önünde secdeye varırlar. Yani her an O'nu bulurlar. Biz, var olma/bulma eylemimizle onların bu kozmik ve metafizik yolculuğuna eşlik ederiz. Nefes aldığımız ve var olduğumuz her an yeni bir yaratma, yeni bir bulma, yeni bir keşif, yeni bir buluşma, yeni bir yolculuktur.
Yaratıcı'yı bulmanın yolu olarak var olmak, insana has bir nitelik arz eder. Var olmak suretiyle Yaratıcı'yı buluyorsak o zaman var olmak, bir dua makamında olmak demektir. Yerde ve gökte olan her şeyin Allah'ı zikretmesi, onların varlık amaçlarını açıklar. Tabiat âleminin tersine insan, Allah'ı akıl ve iradesiyle arar ve anar. Allah'ı bilinçli olarak arayan insanın bizatihi varlığı bir dua ve ibadet hâlidir. Bir rahmet olarak varlık, insana bu hususi mertebeyi bahşeder. "
...
İnsanın Allah'la olan iletişimi sadece namaz, tespih, seccade ya da zikirle değildir. Toplumsal hizmetler ve insanların ihtiyacını gidermek de Allah'la olan iletişimin bir parçasıdır.
Sayfa 55 - Tesnim YayınlarıKitabı okudu
okuma önerileri
1. Küçük Prens 🤴 Antoine de Saint-Exupéry ⭐ Can Çocuk
🟣 Tüm Kitapları Okunabilir ✅
1. Suç ve Ceza 🪓 İnsancıklar 👪 Öteki 🪞 Yeraltından Notlar ✍🏼 Öyküler🖋️ Dostoyevski ⭐ İletişim Yayınevi ♦️(Yazarın Tüm Kitapları 💜)
2. Mrs Dolloway, Kendine Ait Bir Oda🗯️ Virginia Woolf ⭐ İletişim Yayınevi / Kırmızı Kedi Yayınevi ♦️(Yazarın Tüm Kitapları 💜)
3. Anna
Büyük ve güzel bir yaşama susamışım. Oysa, yaşadığım yaşam öyle cılız, öyle ilgi çekici olmaktan uzak ki. Kasvetli günleri tespih çeker gibi bir bir çekiyorum. Hangi maksatla, nereye gitmek için?"
Ortam yayınlarıKitabı okudu
Âlemi yaratan bir Tanrı olduğunu, bütün işleri idare ve kontrol eden ilahî varlıklar bulunduğunu söylemek, Tanrı'yı ve ilahî varlıkları yüceltmek (ta'zim), onlara dua (sala) etmek, onları tespih ve takdis etmek, insanın bu tür şeyleri yaptığı, bu dünyada hayatta peşinden koşulan nimetleri terk ettiği ve bu yolda sebat ettiği takdirde ölümden sonra elde edeceği büyük nimetlerle mükâfatlandırılacağına, bu şeyleri yapmadığı, bu dünyanın nimetlerini tercih ettiği takdirde ölümden sonra cezalandırılacağına, başına gelecek büyük bedbahtlıklarla karşılaşacağına inanmak, bütün bunlar, insanlar tarafından insanlara karşı kullanılan hile, aldatma ve sahtekârlıklardan başka bir şey değildir. Çünkü bunlar, bu nimetleri korkmadan, açıkça dövüşerek zorla elde etmekten aciz olan insanlar tarafından uydurulmuş hile ve aldatmalar, fizik güçleri ve silahlarıyla açıkça ve kimsenin yardımını istemeden mücadele etme gücüne sahip olmayan kimseler tarafından kullanılan tuzaklardır.
Sayfa 141 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
