"Böylesine derinden sevmiş miydi bir başkasını, böylesine kör bir sevgiyle, böylesine acı çekerek, boşu boşuna sevmiş ama yine de mutlu hissetmiş miydi?"
"Evet," dedi adam, derin derin iç geçirerek, "ne uzun sürdü."
Adam aslında kendi de bilmiyordu, sabırsızca iç geçirerek ağzından dökülen bu sözlerle yolculuğu mu, yoksa o saate kadar geçen uzun yılları mı kastetmişti?