Esra

İnsan zihni için, üst üste yaşanan olayların duyguları ayağa kaldırmasının ardından gelerek, ruhu hem ümitten, hem de korkudan azade kılan eylemsizlik ve kesinliğin mutlak sükûnetinden daha acı verici şey yoktur.
Reklam
Esra

Esra

, bir kitap okudu
110 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Veciz Sözler
Barış Bıçakçı
8.3/10 · 1.357 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hasan Sulhi'deki tuhaflığı önce fark etmedi. İsteksizlik, çekingenlik sandı ama bir çeşit kekemelikti Sulhi'ninki, sandalyesinden defalarca kalkmış, bir iki adım attıktan sonra tekrar oturmuştu. Defalarca. Buna da edebî bir açıklama bulabiliriz değil mi? Hayata karışma isteğiyle isteksizliğinin çatışması, olabilir mi? Belki... Ama daha çok varoluşsal bir takıntıydı bu! Hani evden çıkarken ocağı kapatıp kapatmadığımıza, kapıyı kilitleyip kilitlemediğimize defalarca bakarız ya biz şehirliler, Sulhi'ninki de böyle bir takıntıydı. Yaşayıp yaşamadığına bakıyordu o da! Şimdiki zamanı hissetmeye, hayatta olduğunu anlamaya çalışıyordu...
"İçinden söyler bunları"
Sulhi, babasının ölümünde en çok neye üzüldü biliyor musunuz? Babası ağız tadıyla yaşlanamadı, diye üzüldü. ... Anlıyorsunuz değil mi? Hayatın ihtiyarlar için ayrılmış yerine ulaşamadı. Aklı tuhaflaşmadı, çocuklaşmadı, yani dinlenemedi. Buna üzüldü işte Sulhi en çok. "Babamın buna ihtiyacı vardı, bunu yaşayamadı," deyip durur, ama bunca genç ölümün zamansız ölümün ortasında içinden söyler bunları.
Reklam
Reklam
791 öğeden 766 ile 780 arasındakiler gösteriliyor.