Sulhi, babasının ölümünde en çok neye üzüldü biliyor musunuz? Babası ağız tadıyla yaşlanamadı, diye üzüldü.
...
Anlıyorsunuz değil mi? Hayatın ihtiyarlar için ayrılmış yerine ulaşamadı. Aklı tuhaflaşmadı, çocuklaşmadı, yani dinlenemedi. Buna üzüldü işte Sulhi en çok. "Babamın buna ihtiyacı vardı, bunu yaşayamadı," deyip durur, ama bunca genç ölümün zamansız ölümün ortasında içinden söyler bunları.