Okuduğum en iyi kitaplardan birisiydi
Hatta en iyisiydi. Hiç bir kitap hiç bir yazar böylesine acı gerçekleri yüzümüze tokat gibi çarpamazdı. Bir anne baba bir çocuğun hayatını nasıl mahvedebilir bir aile nasıl bu kadar bencil olabilir? En kötüsüde bu kitabın her sayfası günümüzün gerçekleriyle.. Üzgünüm ama keşke herkes anne baba olmasaydı. Bu gece ki mottomuz herşeyden önce iyi bir "insan" olabilmek olsun..
Uzun süre etkisinden çıkarmayacağım emeğine sağlık #feyzaaltun
Bu kitap hakkında ne düşünürsem düşüneyim. Ne söylersem söyleyeyim ve ne yazarsam yazayım. Yetersiz kalacaktır. Kitabi okudukça aslında daha fazla okumam gerektiğini, okuduklarımı daha fazla araştırmam gerektiğini. Bazen de olsa boş okumamam gerektiğini bir tokat gibi yüzüme çarptı.
Martin Eden'ın kitap boyunca arayış içinde olması ve sonunda tam bir şeyler bulmuşken, bir şeylere ulaşmışken bunların hepsinin bir hiç olduğu düşüncesine girmiş olması bir yerde bana her zaman istediğimize ulaşmamanın bazen daha iyi olduğunu ve bunun olmaması gerektiğini hatırlattı.
Amaçlarımız, hedeflerimiz bizi hep gitmek istediğimiz ve olmak istediğimiz yere götüren araçlardır. Peki biz tam olarak istediğimiz yerdeysek ve artık doyum noktasındaysak bundan sonrasında nasıl bir yol izlemek gerekir ya da nasıl yaşanılır. Sorusu bu kitaptan sonra daha çok kemiriyor aklımı. Ya da şöyle sorayım, bizi doyum noktasına iten şey ne? İnsanlar mı, olduğumuz konum mu ya da her şeyin bir anda değerini ve anlamını yitirmesi mi?
Ben hep bu durumlarda şunu söylerim kendime. Eğer hedeflediğimiz şeyi yapmışsam sonuç değil, sonuca giden yol benim icin anlamlıdır ve beni her şeye hazırlayan yol odur. Aslında bir nevi Martin Eden için de aynıydı bence. O sonuçtan çok sonuca giden yolda öğrendikleri, bu öğrendiklerini hayatına yerleştirmesi ve en çok istedigi kişinin yanında olmasını istemesiydi. Bir şeyler güzel giderken bir yerde kötüye gitmeye başlıyorsa artık sonucun bir önemi yoktur. Manasızlaşır her şey. Martin Eden içinde bu tam olarak böyleydi.
Uzun bir süre etkisinden çıkamayacağım ve favorilerim arasına giren bir kitap oldu...
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,8bin okunma
V. Murad'ın torunu Selma Sultan'ın kızı olan gazeteci yazar Kenıze Mourad'ın kaleme aldığı bu eser Filistin'de yaşayan Müslüman ve Yahudiler ile yapılan görüşmeleri konu ediniyor. Kadın, erkek, çocuk, yetişkin her yaştan ve farklı mesleklerden görüştüğü insanların hayatının ve düşüncelerinin anlatıldığı bu kitapta sadece
Otomatik Portakal, okurken rahatsız etmeyi başaracak kadar canlı bir anlatım sağlayan birinin kaleminden çıkmış. Hikâyenin yarısını karakter gelişimine harcamış ki bu ikinci yarıda ele alınan konu için elzem. Anti kahraman yarattığını düşünürsek aslında riskli bir seçim. Yazıldığı dönemin atmosferini yansıttığı halde o zamanın okurunu dahi dehşete
@_ladiesbookclub_ ile Aralık ayının ilk kitabı olarak seçtiğimiz bu kitap yazarından okuduğum ilk eser oldu. Gerçek bir hikâyenin ağı ile örülmüş bu kitapta Firdevsin çoçuklutan, "kızlığa" ,kadınlığa , katile ve en nihayetinde ölüye dönüşen sancılı hayatının panoraması... Feminist kuram çerçevesinde yazılan bu kitap kuramsal çerçevenin
Kitabı çok beğendim uzun zamandır kitaplığımda idi ama beni durduran bir şey vardı.Kitabı okuyunca anladım ki beni aylardır durduran şey nefsimmiş.
Kitapta bir karakterin bu kitap ile karşılaşınca yaşadıkları ve yer yer de Aziz Mahmud Hüdayi hazretleri üzerinden nefsin kendini tanıtması var.Aziz Mahmud Hüdayi'nin nasıl karşı koyduğu,nasıl her şeyini Allah ile dost olmak için bıraktığı var.Daha nice güzellikler var.
Nefsin tüm seviyelerini,hilelerini anlatıyor. Dili çok güzel,okuduğum kitaplardan farklı ve akıcıydı.
İnsan okuyup da sonlara yaklaşınca yine gafilce diyor ki "tamam tanıdım ben nefsi" sonra kitabın şu cümleleri tokat gibi çarpıyor :
"Tanıdım sanıyorsun ama ben unutturacağım sana"
Burada birçok alıntı paylaştım, okurken çok yerin altını çizdim,çok yerde düşündüm. Etkileyici insanı düşündüren bir kitap.
"Nefsine uyan helak olmuştur." Duamdır ki bizler de inşallah nefsine uyan değil nefsiyle cenk eden kahramanlar oluruz.
Amin Amin Amin
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Benim için güzel bir tanışma oldu.
Sevginin, bu sevgiyi gösterebilmenin, dozunu ayarlayabilmenin önemi yüzüme tokat gibi çarptı. Okurken "neden acaba?" diye düşündüklerime kitap ilerledikçe cevap buldum.
Çevremi, kendimi sorguladım kitapta. Problemlerin sebepsiz olmadığını, altında yatan nedenleri fark ettirdi bana kitap.
Meliha Hanım'ı , Şevket Ağa'yı, Salih'i, Ve Hayat'ı... Hepsini sevgiyle kucaklıyorum. Mahrum bırakıldıkları o sevgiyle...
Günahın Üç RengiGülseren Budayıcıoğlu · Remzi Kitabevi · 201314,1bin okunma
Okuyorum, o halde anlıyorum gibi bir şey değil bu.
Yalın bir dil, anlatılan bir olay, karakter geçişleri, giriş-gelişme-sonuç temalı bir kitap değil bu. Sorgulayan, anda olmakla gelecekte olmak arasında sıkışan, beklentileri besleyen ve onlarla konuşan bir “varoluş” sorgusu var.
Kalbiniz kırılmadan önce kimdiniz?
Bir umudu bulmadan, o umuda