Kitleyi etkileyecek kimsenin, elindeki nedenleri mantık süzgecinden geçirmesinin gereği yoktur; işi alabildiğine güçlü imajlara dökmek, abartmaya kaçmak ve sürekli aynı şeyi yinelemek amaca ulaşmasını sağlar.
Sayfa 18 - Cem yayıncılık, çeviri:Kamuran ŞipalKitabı okudu
"Siz hangi burçsunuz?" cümlesiyle başlayan sohbet sonsuza dek sürebilir. "Ay ben de İkizler burcuyum" "İnanmıyorum, sen hiç İkizler gibi değilsin, İkizler biraz dengesiz olur!" "Hayır Terazi dengesiz olur. Benim annem Terazi'dir mesela. Tam yani!" "Benim kuzenimin karısı Terazi, hiç dengesiz değildir
Beyninizin hangi yanını kullanıyorsunuz? (Test)
Uzmanlara göre herkes, ağırlıklı olarak bir yarım küreyi kullanıyor ve bu meslek seçiminde bile rol oynuyor. Sizde hani yarımküreyi daha fazla kullandığınızı basit bir testle öğrenebilirsiniz.
Dünyada yapılan birçok araştırmanın da gösterdiği üzere sağ ve sol beyin farklı fonksiyonlara sahiptir.
Franz Kafka kendi hayatından kesitler sunuyor bize bu kitabında. Babasını bir lider olarak gördüğünden, çok güçlü korkusuz, cesur bir kişiliğe sahip olduğundan bahsediyor. Babasının otoriter tavrı Kafka'yı yaşamı boyunca her alanda etkilemiş. İnsanlarla olan iletişimsizliği, özgüven eksikliği, karşı cinsle olan ilişkileri, evliliğe bakış açısı ve dine olan mesafenin ardında babasının izleri var.
Bu kitabı yazmaktaki amacı evlilik kararını babasına bildirdikten sonra babasının karşı çıkması sonucu ona duygu ve düşüncelerini açmak. Fakat sadece yazıda kalıyor mektup. Sahibine ulaşamıyor. Iyiki de ulaşamıyor.
Kitabı sosyolojik açıdan ele aldığımızda; burjuvazi bir toplumda güçlü güçsüz insanlar arasındaki ilişkiyi Kafka ve babası yerine koyarak anlamak mümkün.
Kafka'yı anlamak için mutlaka okunması gereken bir kitap. Ayrıca ebeveyn davranışlarının kişilik oluşumuna etkisini çok iyi bir şekilde aktarmış. Okuyun, okutun dostlar :)
Hayattaki tek gayesi, insanların hürriyet içinde yaşaması ilkesini benimsemiş olan bir kadın. Eğitim ve insanca yaşamayı tabiatımızın bir kuralı, kültürün ebediyeti için bir yaşam kaynağı olarak görmüştür. Yeri gelince bir öğretmen, yeri gelince bir asker veyahut bir hastabakıcı olmuştur. O gerçek bir Türk kadını idi.
Elbetteki yukarıda ifade
Entellektüeller, yığınlara itibar ve liderlik elde etmek için yanaşırlar. Eylem adamlarından farklı olarak, söz adamları, etki elde edebilmek için kelimelerin büyüsüne ve ideallerin kutsallaştırılmasına ihtiyaç duyarlar. Yönetmek, emretmek ve fethetmek isterler, fakat bu açlıkları tatmin ederlerken adi bir benliğin ihtiyaçlarını
Demokrat lider, rüşvet ve yolsuzluklara izin vermez. Demagog lider, rüşvet ve yolsuzlukları hem kendi yapar hem de çevresinde ve toplumda yaygınlaştırır.