Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Freud'un dinlerin kökeninin totemizm olduğu ve onun da temelinin mitolojik bir hikâye olan Oedipus trajedisi olduğu konusundaki iddiaları bilimsel temele dayanmak yerine Freud'un arzularının tatmini olma özelliğine sahiptir. Freud bu arzusunun gerçekleşmesi için tarihsel verileri bile çarpıtmıştır. Bu arzusuna uyan Hristiyanlıktaki Hz. İsa'nın çarmıha gerilmesini hemen örnek vaka olarak ele almış, Hz. Musa'nın halkı tarafından öldürüldüğü iddiasını az bilinen eserlerden bularak gerçeği yansıtmadığı halde kullanmıştır. Freud dinlerin kökeninin totemizm olduğu iddiasını teist dinler üzerinden temellendirebilmeyi oldukça önemsemiştir. Çünkü din gönderdiği iddia edilen Tanrı'yı da böylelikle hükümsüz bırakması mümkün olacaktı. Ama İslamiyet'te benzer bir durumun olmaması kurgusunu bozmuştur. Freud kurgusunun bozulmasından rahatsız olacak ki, İslamiyet'in iç gelişiminin çabuk durduğunu, bu durgunluğun da dinin kurucusunu öldürmemelerinden kaynaklandığını iddia ederek İslamiyet'i küçümseme eğilimi göstermiştir.
Sayfa 130Kitabı okudu
Freud dinlerin kendilerine ait hususiyetlerine dikkat etmeden onların temelde totemizmle özdeş olduğunu iddia ederken yeterince değerlendirme yapmadan hemen sonuca varmıştır. Nitekim yukarıda da gösterildiği gibi dinlerin kökeninin totemizm olduğu ve hepsinin temelde totemizm olduğu gibi iddialar dinler tarihi disiplini içerisinde de olumlanmamıştır. Freud'un İslamiyet'i birkaç suni benzerlikten hareketle Yahudiliğin devamı gibi algılayarak inceleme gereği duymaması bu tarz genellemeler yaparken acele davrandığını gösteren kanıtlardan biridir. Freud Muhammet dininin (der mahomedanischen Religionsstiftung/the Mohammedan religion) de kendisine Yahudi dininin kısaltılmış bir tekrarı, bir taklidi gibi geldiğini söylemektedir.97 İslamiyet yerine Muhammet dini demesi bile dini konulardaki bilgisizliğinin bir göstergesidir. Freud zaten kendisi de bu bilgisizliği, Yahudiligin dışında totemizmle dinlerin benzer olduğu iddiasını temellendirecek örnek verme konusunda yetersiz olduğunu ve din alanında uzman olmadığını belirterek itiraf etmektedir.
Sayfa 127Kitabı okudu
Reklam
Freud'a göre insanlık, ilkel devirlerde Oedipus'un günahlarından ortaya çıkan Oedipus kompleksteki temsillerle ilgili bir tecrübe yaşamıştır ve bu tecrübe evrenselleşerek sonraki devirlere din dahil belirli kurumlar aracığıyla aktarılmıştır. Freud'un Oedipus trajedisinden yola çıkarak Oedipus kompleks teorisini her insan için evrenselleştirmesi ve ilkel dinlerdeki tabuları tüm dinlerde var kabul etmesi aşırı genelleştirme mantık hatası oluşturmaktadır. Ayrıca Freud dinlerin kökeninin totemizm olduğu konusunda yeterince veriye ulaşmadan karar verdiği için de hemen sonuca varma (hasty concluston) mantık hatası yapmaktadır. Hemen sonuca varma mantık hatası mutlakçı bir perspektife sahip olan bir kişinin yapacağı mantık hatalarındandır. Yani perspektif hatalarından mutlakçık mantık hatasını yapan bir kişinin prosedür hatalarından hemen sonuca varma mantık hatasını yapma olasılığı yüksektir. Mutlakçı ve ön yargılı bir bakış açısı delillere başvurmaksızın sonuca ulaşmayı isteyecektir. Hemen sonuca varma mantık hatası, yeterli kanıt olmaksızın hızlıca bir sonuca varmaya dayalı bir mantık hatasıdır. Burada ulaşılan sonuç henüz olgunlaşmamış bir yargıdır. Hemen sonuca varma mantık hatası insanlar zihinsel disiplinden yoksun oldukları için sıklıkla yapılmaktadır. Sorgulamadan uzak yaşayan kişiler akıllarına ilk gelen yargıyı doğru kabul ederek ve diğer ihtimalleri düşünmeyerek bu hataya düşerler.
Sayfa 126Kitabı okudu
Freud'un saplantı nevrozu ile dini özdeşleştirdiği açıklamalarında Oedipus kompleksine özel yer atfettiği görülür. Oedipus kompleksini saplantı nevrozlarının çekirdeği olarak degerlendiren Freud'a göre bu kompleks ilkel dinlerin ve onlardan türeyen tüm dinlerin temelini oluşturmaktadır. Freud'un son derece önemli gördüğü ama çağdaş psikiyatride pek fazla önemsenmeyen Oedipus kompleks bilimsel bir veriye değil bilimdışı bir mitolojiye dayanmaktadır. Eski Yunan mitolojisinde yer alan Kral Oedipus trajedisindeki Oedipus'un işlediği iki büyük suçu Freud, nevrozları temellendirdiği babayı öldürme ve anneye sahip olma şekildeki iki temel cinsel güdü olarak tanımlayarak görüşlerinin temeline yerleştirmiştir. Bu durum onun hem bilimsel hem de dini görüşlerini bilime dayandırmak yerine bilim dışı verilerle donattığını ve mitolojik unsurlarla çarpıttığını göstermektedir. Normalde bilim mitolojik unsurlarfa çarpıtılmadığı sürece dinle uyum göstermektedir. Freud bilimi mitolojik unsurlarla çarpıttığı için dinle çatıştığını iddia etmektedir. Freud daha sonra Oedipus kompleksi totemizm ve dinin benzerliğindeki kilit nokta olarak belirlemiştir.
Sayfa 124Kitabı okudu
Totemizm, Orta Afrika’da bulunan türden en elemanter biçimlerinde bir büyü birliği sistemidir.
Bir çok bilgin, totemizm'in insanlığın ilk dini sayar. Totemizm inancında genellikle bir topluluk, bir bitki türüne ya da bir nesneye mistik, akrabalık duyguları ile bağlıdır. Bu bağlanışın belli görev, yasak ve törenleri vardır. Totemizmin başlıca şu özellikleri vardır: "Aynı totemden olan kişiler aynı atadan geldiğine inanırlar. Bireyler totemin adını, işaretini taşırlar. Aynı totem çevresinde toplanan kişilerin birbirleriyle evlenmeleri yasaktır. Totemden olan kişiler için totem olan hayvan ya da bitkiyi yemek yasaktır. Totemin, inanan topluluğun üyelerine yardımcı olduğuna, onları çeşitli tehlikelerden koruduğuna inanılır.5
Reklam
Antropolog Wilhelm Schmidt Almanca orijinalini 1912 de yayımladığı The Origin and Growth of Religion (London 1931) isimli eserinde en eski din şeklinin animizm veya totemizm değil, primitif monoteizm olduğunu ortaya koydu.
Hamile Kadın
Totemizm erkekten çok kadın kafasından çıkmış bir durumdur, kökleri de aşeren hamile kadının "normal" denmeyecek kadar aşırılığa vardırılmış isteklerinde yatmaktadır...
Sayfa 186Kitabı okudu
Totemizm
Özellikle hayvanların öldürülmesi ve yenmesini yasaklayan tabunun Totemizm'in çekirdeğini oluşturduğunu belirtir...
Reklam
ÇOCUKLUKTA TOTEMİZMİN DÖNÜŞÜ
"Totemizm ve Exogamie'yi keşfedip bilime mal eden İskoç Mac Lennan, totemizmin oluşumu konusunda bir görüş açıklamaktan kendini uzak tutmuştur. Andrew Lang'ın bir açıklamasına göre, Mac Lennan, bir süre totemizmin kökeni olarak dövme âdetini benimsemeye eğilim göstermiştir. "
ÇOCUKLUKTA TOTEMİZMİN DÖNÜŞÜ
"Totemizm hem dinsel, hem sosyal bir sistemdir. Dinsel sistem olarak bir insanla totemi arasındaki karşılıklı saygı ve kollayıp gözetme, sosyal sistem olarak klan üyelerinin gerek birbirlerine, gerekse diğer klanlara karşı taşıdıkları yükümlülükler temelinde sürdürür varlığını."
Tabu ve Ambivalans
"Tabu yasaklarının en eskilerini ve en önemlilerini totemizm'in iki temel yasası oluşturur: Totem hayvanını öldürmemek ve karşı cinsiyetteki totemdaşlarla seksüel ilişkiye girmemek. Buradan da insanların en eski ve en güçlü isteklerinin bu ikisi olması gerektiği gibi bir sonuç çıkmaktadır."
Türk tarihi-5
Türkler; en eski dönemlerden günümüze değin " atalar kültü, Tengricilik, Şamanizm, Budizm, Maniheizm, Ani mizm, Totemizm, Hristiyanlık, İslamiyet gibi " dinleri ve inançları benimsemişlerdir, Günümüzde de gayrimüslim Türkler vardır. Türkler arasında Tengri ve İslam çokça benimsenmiş ve Türk kavminin çoğunluğu kullanmıştır.
Ensest (Yasakevi) Korkusu
"Yasakseviden kaçınmada hepsinden yaygın, hepsinden katı, uygar toplumlar için de alabildiğine ilginç bir önlemle, erkekle kayınvalidesi arasındaki görüşüp konuşmada karşılaşılır. İlgili önlem Avustralya'nın tamamında görüldüğü gibi, Melanezya ile Polinezya halklarında ve Afrika'nın totemizm ve grup akrabalıklarının izlerine rastlanan topluluklarında da karşımıza çıkar."
211 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.