Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Kültürümüzde totemizm var mıdır?" diye sorulacak olursa, cevabım: "Hem de çok" biçiminde olacaktır. Kendini bir devlete yada partiye adayan, tek gerçek ve doğru değer olarak bu devletin ya da partinin amaçlarını benimseyen, bu devleti ya da partiyi kendi grubunun kutsal sembolü olarak gören bir kişi, gerçekte totemist bir tutum içindedir. İlkel toplumların ve klanların totemist dinlerinden hiç de farkı olmayan bu inanç ve düşünce biçimi, o kişiye çok akılcı ve doğal bir davranışmış gibi gelecektir. Faşizm ve Stalinizm gibi sistemlerin milyonlarca insanı nasıl olup da kendilerine çekebildiklerini anlamak için, bu insanların davranışlarındaki totemci ve dinsel öğeye dikkat etmek gerekir.
Sayfa 58 - Arıtan Yayınevi Kasım 1996 pdf
164 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Lavoisier'e, Giardino Bruno'ya
Kitap ile ilgili incelememe başlamadan önce şunu söylemek istiyorum. Eğer demokrasiye inanıyorsanız, laikliğe inanıyorsanız ya da bunlara inanıp inanmamakta sorun değil (zaten bir şeye inanmayın bence araştırın ve doğrusunu bulun.)ama tarafsız bir gözle okumanızı tavsiye ederim. Ve özellikle siyasal İslamcı bir dünya görüşüne sahip insanların
Dinsel Şiddet
Dinsel ŞiddetFerhan Ercan · Toplumsal Dönüşüm Yayınları · 199715 okunma
Reklam
Dini hayatın merkezi nedir? Ne zaman başlar?
Bazı araştırmacılar, bir toplumun yaşama biçiminden hiç şüphe etmemişler ve belli bir cemiyetin dini değerlerini moda olan bir teoriye bağlı olarak belirtmeyi denemişlerdir. Böylece totemizm de en eski dini hayat şekli olarak ilan edilmiştir. Oysa totemizm ismi altında toplanan muhtelif dini inançlar ve kavramlar hakkında ne düşünülürse düşünülsün, bir konu oldukça açıktır. O da totemizmin, Avustralya dini hayatının merkezini teşkil etmediği hususudur.
"Aslında dürtüler ve duygular hiçbir şeyi açıklamaz: Onlar daima birer sonuçtur; bedenin iktidarının veya zihnin iktidarsızlığının sonuçları. Her iki durumda da sebep değil, neticedirler. Sebepler ancak münhasıran biyolojinin konusu olan organizmada veya psikoloji ve elbette antropolojiye açılan tek yol olan idrakte aranmalıdır."
Sayfa 97 - Çeviren: Kasım Akbaş, İstanbul: Nora Kitap, 2018.Kitabı okudu
“Freud’a göre baba yerine ikame edilen toteme tapınma, anma törenleri düzenleme gibi kuralları bulunan totemizm insanlığın ilk dinidir.''
"Öz ile biçimin metodolojik birleşimi, kendi usulünce, yöntem ile gerçeklik arasındaki daha zorunlu bir birleşimi yansıtmaktadır."
Sayfa 123 - Çeviren: Kasım Akbaş, İstanbul: Nora Kitap, 2018.Kitabı okudu
Reklam
"Ayinlere sebebiyet veren veya onları sürdüren, meclislerde veya törenler esnasında hissedilen anlık duygular değildir. Duyguları canlandıran ritüel faaliyetidir."
Sayfa 97 - Çeviren: Kasım Akbaş, İstanbul: Nora Kitap, 2018.Kitabı okudu
"Mukayeseli yöntem tam olarak, belli bir fenomeni, mukayese sürecinin daha da genel hale getirildiği daha geniş bir bütüne entegre etmekten ibarettir."
Sayfa 115 - Çeviren: Kasım Akbaş, İstanbul: Nora Kitap, 2018.Kitabı okudu
Birçok bulgu her ırkın, en gelişmiş olanların bile, Totemizm evresinden bir kere geçmiş olduğuna işaret eder.
1912 yılında Ch. Darwin'in, insan toplumunun en ilkel biçiminin güçlü bir erkek tarafından zorbalıkla idare edilen bir insan sürüsü olduğu şeklindeki varsayımını ele alarak yola çıktım. Ve bu sürünün zaman içindeki gelişim sürecinin kalıtımında yok edilemez izler bıraktığını ama bilhassa da din, ahlak ve sosyal örgütlenme yolunda atılan ilk adımları içeren totemizm ile bu insan sürüsünün kardeşler topluluğuna dönüşümünü gözler önüne sermeye çalıştım.
Sayfa 71 - Oda Yayınları,Kitabı okudu
Reklam
Totemik sistem babayla bir tür uyuşma biçimi olmuştur; baba, çocuk fantezisinin kendisinden beklediği her şeyi, koruma, özen ve sabır göstermeyi söz verir, buna karşılık da yaşamına saygı göstermek, yani gerçek babayı ortadan kaldıran davranışı toteme karşı yinelememek için söz verilir. Totemizmde bunu yasallaştıran bir çaba vardır. "Eğer baba bize totem gibi davranırsa, biz de asla onu öldürmeye kalkmayız.'' Böylece totemizm, durumu tatlıya bağlamaya ve insana kökenini borçlu olduğu olayı unutturmaya yardım etmiştir.
"Eskimiş teorileri unutulmaya terk etmek ve ölüleri hortlatmamak daha akıllıca olur belki de... Fakat yaşlı Kral Arkel'in söylediği gibi, tarihin faydasız olaylar yarattığı görülmemiştir."
Sayfa 27 - Çeviren: Kasım Akbaş, İstanbul: Nora Kitap, 2018.Kitabı okudu
"Gelenekler, dahili duygulanımlar olmazdan evvel, harici normlar olarak belirlenmişlerdir ve bu duygu-dışı normlar bireylerin duygularını olduğu kadar içerisinde sergilenebilecekleri veya sergilenmeleri gereken koşulları da belirler."
Sayfa 96 - Çeviren: Kasım Akbaş, İstanbul: Nora Kitap, 2018.Kitabı okudu
Ensest (Yasakevi) Korkusu
"Yasakseviden kaçınmada hepsinden yaygın, hepsinden katı, uygar toplumlar için de alabildiğine ilginç bir önlemle, erkekle kayınvalidesi arasındaki görüşüp konuşmada karşılaşılır. İlgili önlem Avustralya'nın tamamında görüldüğü gibi, Melanezya ile Polinezya halklarında ve Afrika'nın totemizm ve grup akrabalıklarının izlerine rastlanan topluluklarında da karşımıza çıkar."
120 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
animizm
Antropolog Nastassja Martin’in bir ayının yüzünün yarısını almasını ve sonrasını anlattığı kitabı Vahşi Hayvanlara İnanmak. 25 Ağustos 2015 yılında Rusya’nın Kamçatka bölgesinde bir ayı ila karşılaşıyor ve ikisi için de değişim başlıyor. Evet ayı için de. Martin ile birlikte insan merkezli bakış açısından uzaklaşıyoruz ve okur için de değişim
Vahşi Hayvanlara İnanmak
Vahşi Hayvanlara İnanmakNastassja Martin · Can Yayınları · 202286 okunma
212 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.