Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
#qotd @ithakiyayinlari farklı farklı seriler çıkarıyor. Siz serilerini sever misiniz? Favoriniz hangisi?
#kitapkonusu
“Ulaklara buyruk verilsin, bir cadı üstadı kiralanıp Mesopotam’a gönderilsin.”
Yedikuleli Mansur, Istrancalı Abdülharis Paşa ve Karanlığın Şahidesi gibi romanlarıyla tanıdığımız Mehmet Berk Yaltırık, Kan Sahibi’yle okurlarını
Baş karakterimiz Clary Fray, 15 yaşında ve normal hayatı olan bir genç kız. Ta ki New York'ta Pandemonium Kulüp'e doğru yola çıktığında bir cinayete tanıklık edene kadar. Cinayeti işleyen kişiler daha önce hiç görmediği tuhaf silahlara ve dövmelere sahip üç genç. Jace, Alec ve Isabelle… Ceset aniden yok olur ve bu üç genci sadece Clary görür. Clary'nin kendilerini görebilmesine bu üç genç de çok şaşırır. Çünkü onlar Gölgeavcıları’dır ve sıradan insanlar kendilerini göremezler.
Ölümcül Oyuncaklar serisinin ilk kitabı olan Kemikler Şehri’ni sonunda okudum. Çok merak ettiğim bir seriydi. Kitapta bir sürü fantastik öge var. Vampirler, kurt adamlar, gölge avcıları, büyücüler, iblisler… Cassandra’nın dili çok akıcıydı. Büyük ihtimalle diğer kitapları daha iyi olur. Açıkcası beklentim daha yüksekti ama sıkıldığım çok yer oldu.
Jace ve Clary karakterlerine pek ısınamadım. Magnus Bane çok fazla yoktu ama övdükleri kadar varmış. Kimseden lafını esirgemeyen havalı bir karakter. Alec’le de çok fazla sahnesi olmamasına rağmen şimdiden çok yakıştırdım.
Kitabın sonunda bu tarz bir şey bekliyordum sürpriz olmadı. Umarım sonradan yanlış anlaşılma falan olur düzelir bu durum. Genel olarak güzel bir serüvene başladığımı hissediyorum. Ama çook uzun bir serüven ve şimdiden biraz yordu ama olsun
Hasan Ali Toptaş, Gölgesizler
Hasan Ali Toptaş’ın –belki de– en çok okunan ve yayımlandığı tüm dillerde büyük bir şaşkınlık ve beğeniyle karşılanan romanı.
Gölgesizler, bir kayboluşlar anlatısı; aniden kaybolmaların, beklenmedik dönüşlerin, ölümlü büyülerin, devlet nezdine düşen gölgelerimizin aynası. Tekrarların tekrarını okumamızı sağlayan karakalem bir güvercin; bir garip cinayet ve doğum hikâyesi.
Ve kokusu burnumuzda tüten, cevabından korktuğumuz
bir soru cümlesi: “Kaar nedeen yağaar, kaaarrr?”
“Sadece Hasan Ali Toptaş okumak için bile Türkçe öğrenmeye değer.”
STEFAN WEIDNER, Frankfurter Allgemeine Zeitung
“Aynı yolda yürümekten başka çaresi olmayan tuhaf birer yaratıktı insanlar; tekrarın tekrarlananın örtüsü olduğunu anlayamadan, aynı el sallayışların, aynı gülüşlerin, aynı yürüyüşlerin ya da aynı oturuşların içinden geçe geçe damaklarına bulaşan uzak bir serüven tadıyla dönüp dolaşıp aynı noktada yaşıyorlardı.”
Bazen bir çay bahçesinde, bazen bir kitapçıda , bazen Ayasofya 'da 'An'ın içinde geçişler yaparak, kutsal emanetleri arayan kahramanımız, ona eşlik eden bir şövalye, Ortaçağdan beri süregelen bir aşk, Masalcımız, geçmiş, gelecek... Tarihî bilgilerin ışığında, farklı mekânlarda, "an"larda geçen bir serüven.
Masalcı'ya aşina olanlar için özlenen bir kitaptı. Depremle ilgili bölümlere rastlayınca kitabı şimdi okumak tuhaf oldu.. Anlar içinde yolculuk yapmak mümkün olsaydı...
İlk kez katili bulamadığım bir kitap oldu Sultanı Öldürmek.Ahmet Ümit her zaman olduğu gibi ters bir köşe yaptı bizlere,katil aslında hiçte üzerinde durmadığı biri çıktı.Biraz Tarih merakınız varsa bu kitabı okuduktan sonra daha da artacak.
Biri, sizi cinayet işlemekle suçladığında deliller bulur, tanıklar gösterir, bunun bir iftira olduğunu
》Kitabı okurken acaba benim hayatımda böyle başlasaydı nasıl olurdu diye düşündüğüm, yaşantımın 70'li yaşlarımda başlayıp gittikçe gençleşerek devam eden bir versiyonunun gözümün önünden geçtiği kısa bir serüven oldu.
》Kitap okuyup sıkılanlar, odaklanamayanlar için bu tür kısa kitapları okumalarını kesinlikle tavsiye ediyorum. Hem ayrı dünyaların kapısından gözlemliyorlar hem de kendi dünyaları üzerine uyarlanmış bir versiyonunu gözlerinin önünden geçirebiliyorlar.
"Bir de baston al, baba. Bir baston istiyorum."
~ Benjamin Button
Benjamin Button'ın Tuhaf HikayesiF. Scott Fitzgerald · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202021,3bin okunma
Öncelikle muhteşem bir kitap olduğunu söyleyerek başlamak istiyorum, Zweig bir usta novellada. Kadının aşkını ifade ediş şekline, gözlem yeteneğine, fedakarlığına hayran kaldım. Sevdiği adamı sadece uzaktan izleyerek onun hakkında oldukça güzel saptamalar yapmış. Ancak bu aşk ya da takıntı oldukça hastalıklı. Karşılıksız aşk güzellemesi yapmayacağım çünkü güzel değil. Hayatını Yazar R. 'nin ayakları önüne sermiş, feda etmiş kendini. Ama bir yandan da o adama çocukluğunda aşık olduğu için tutunacak dal bulma umuduyla ona sarıldığını düşündürttü. Çünkü çocukluğu pek güzel değildi, babası yoktu; annesi yas tutuyordu; arkadaşlarında sahici duygular göremiyordu. Bu duygu da zaman içerisinde kendi boyunu aştı. Adamda hiçbir suç bulmuyor ancak beni keşke tanısaydı diyor. Ancak adamın onu tanımaması da oldukça tuhaf, gerçi "Bilinmeyen Bir Kadın" a göre adam her zaman serüven peşindeydi. Bu da onu neden tanımadığını açıklar. Keşke anlatsaydı diye düşündüm ama onu o kadar iyi tanıyan bir kadına yorum yapmak da benim haddim değil. Benim için güzel bir Zweig "serüveni" idi.
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224bin okunma
#malamander 'i çok beğenmiştim. Tuhaf Deniz Kasabası'ndaki tüm tuhaflıkları çok sevmiştim ve yine sevdim. Kayıp eşya sorumlusu Herbert Limon'un işi her zamanki gibi başından aşkın.
Kasabanın tepesinde fırtına kopmaya hazır bekliyor ve balıkçıların bu konuda efsanevi söylentileri var. İşte tam bu esnada kayıp eşya birimine tuhaf bir şişe geliyor, aslında zoraki bırakılıyor. Herbert şişenin sahibini bulmak için Victoria ile araştırmaya koyuluyor. Ama işi çok zor, herkes şişeyi istiyor
Efenim yine çok eğlendim. Çılgın yaşlı çocuklarında keyifle okuyabileceği serüven evet, her yaşa uygun harika bir #fantastik #gizem #macera kitabı serisi. Dehşet ve ibretle tavsiye ederim
Benim adım Mara Dyer değil ama avukatım bir isim seçmek zorunda olduğumu söyledi. Bir rumuz, SAT' ye çalışan herkes için bir takma ad. Sahte bir isme sahip olmanın tuhaf olduğunu biliyorum ama inanın, şu an hayatımdaki en normal şeylerden biri bu. Size bu kadarını söylemem bile pek akıllıca değil belki de. Ama bu kadar patavatsız olmasaydım hiç kimse Death Cab for Cutie dinlemeyi seven 17 yaşında birinin cinayetlerden sorumlu olduğunu bilemezdi Kimse dışarıda bir yerlerde notları pek de fena olmayan bir öğrencinin, hatırı sayılır sayıda insan öldürdüğünü bilemezdi ve o listeye sizinle eklenmemeniz için bunu bilmeniz çok önemli.
Rachel'ın doğum günü her şeyin başlangıçıydı. Tek hatırladığım bu.
Serinin ilk kitabı olan Eksik Parça, ilk sayfasında bulunan bu mektupla beraber Mara uzun bir yolculuğa çıkıyor. Klişe bir kitap olsa da akıcı bir serüven sizi bekliyor.. Sonunu merak ederek okuyorsunuz, hatta diğer kitaplarını da.
Ben kalan iki kitabını okumaya gidiyorum :)
"Bozgun" Romanı Üzerine Değiniler
"Bozgun" romanı Yazar Sinan Ayhan'ın son iki yılda okurlarıyla buluşturduğu yedinci kitabı. Yazarın edebi serüveninin şiir, öykü, deneme ve daha çokta roman üzerinde yol aldığını görmekteyiz. İki yüz elli sayfa hacmindeki eser, Kasım 2022'de okurla buluşturulmuş. Roman; Kaza, Suikast
Japonya'nın Doğaüstü Yolları
Patrick Lafciado Hearn, 1850 yılında Lefkada'da doğmuş İrlanda-Yunan-Japon kökenlinli yazar, çevirmen ve öğretmendir. Çalışmalarıyla Japon kültür ve edebiyatını Batı dünyasına tanıtan yazarın ömrü İngiltere, Fransa, Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya’da geçmiştir. Pek çok eseri bulunan yazarın geniş perspektifi, eserlerinde Budizm, İslam,
Kvaidan: Tuhaf Şeylere Dair Öyküler ve İncelemelerLafcadio Hearn · İthaki Yayınları · 20221,286 okunma