"Günaydın’ı yalnızca bir sözcük sanmayın! Sabahın ışığıyla yıkanmış bir dil pırıltısıdır o. Sekiz harfli bir anahtardır, yalnızlığın çıkış kapısını aralar. Günaydın diyen, yalnız bırakmayı ve bırakılmayı reddetmiş demektir. Gönül çelendir günaydın, buzkıran gemisidir. Ağzımızın içindeki deniz feneridir. Öylesine güzeldir, “Bu sabah ışığın elinden birlikte tutalım mı?” cümlesinin kısaltılmışıdır."