Ancak aklın da sık sık yanılabilmesi toplumsal olaylara ve kişisel ilişkilere yaklaşımda belirli bir hoşgörünün olmasını gerektirmektedir. Fakat bu hoşgörü körü körüne bir hoşgörü olamaz. Bunun mutlaka eleştirel bir boyutu olmalıdır. Hasan-Ali'nin dediği gibi, "... her ciddi yurttaş için tutulacak yol, hürriyet için sözle ve kalemle harekete geçmiş olanlara rastgeldikçe kendine şu suali sormaktır: Acaba niçin hürriyet istiyor? Hangi hürriyeti istiyor? Kimin için istiyor?"
Sayfa 58 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Kral Hüseyin tahttan düşürülünceye kadar taviz vermiyor görünmekte kararlı olmuştur. Ama "İngiltere balığın içinde yüzdüğü geniş denizdir, deniz ne kadar geniş olursa balık da o kadar yağlı olur" sözü ona aitti ve oğlunun taviz vermesine göz yumarak dengeyi sağlıyordu. Üstelik krallığının günlük yaşamını yürütebilmesi için İngiltere'den gelecek paraya mahkumdu. Hicaz'da direnmek kolay değilken, Suriye'de hiç olamazdı. Memorandumda gereğin dışında anti-Türk bir üslup kullanılması, hem galiplere güvence vermek hem de Hindistan'da olduğu gibi Avrupa'da da Türkler lehinde beliren bir eğilimi bastırmak içindi. Kudüs'ün Türklerden alınmasından bir yıl geçmeden İngiliz propaganda yayını Near East'in bölgedeki eski Türk yönetimine övgü dizmesi kuşku yaratmayacak gibi değildi: "(Burada) gelecekteki hükümeti kurmak, çeşitli dini mezheplerin hoşgörü ve iyi niyeti sağlanamazsa kolay iş olmayacaktır. Türk, aydın ve ilerici bir yönetim kurmaya yetenekli değildi. Ama hakkını vermek gerekirse, en ufak bir kıvılcımla bir barut deposu dolusu fanatizmin ateş alabileceği böyle bir yerde, dinlerin karmakarışık bir arada bulunmasından doğan sorunlarla baş etmekte hiç de başarısız değillerdi…"
Sayfa 96 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
Birinci Dünya Savaşı sırasında Hicaz, Suriye ve Filistin'de geçen olaylar hiç şüphesiz Türk-Arap ilişkilerine olumsuz bir damga vurmuştur. Kıtlıktan halk Osmanlı yönetimini suçlu görmüş, salgın hastalıkların günahı ona yıkılmış, idamlar ve baskılar dostluğu zedelemişti. Türk tarafı ise, düşmanla işbirliği yapanlar, orduyu arkadan vuranlar ve
Sayfa 131 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
Masallar, ilahiler, efsaneler, destanlar, türküler, ninniler, tiyatro, sinema ve edebi eserler: Halk arasında masallar çoktur. Masalların en meşhuru "Hangur" un hikayesidir. Türk mitolojisindeki tepegözü andırır. Demirciliğin dünyaya Kafkasya'dan yayıldığı hakkında ki rivayet ünlüdür. Halk arasında La Fontaine'in kendinden çok
Cahide Sonku, zirveden bulaşıkçılığa
Asıl adı Cahide Serap’tı. Sinema tarihimizde ulaşılması zor ilklerin sahibiydi. İlk kadın stardı; ilk kadın film yönetmeniydi; ilk kadın film yapımcısıydı. Türk Marlene Dietrich’i de denilen Cahide Sonku; sinema dünyamızda zirveyi ve batağın dibini gören en ünlü isimdi. Yeşilçam yapımı İhtişam ve Sefalet’in kadın başrol oyuncusuydu, denilse de