Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nisa 34 ayeti sadakatsiz ve iffetsiz davranan eşine kocasının nasıl davranacağını ögretiyor. Bu uygunsuz tavrın başlangıcında koca öğüt vermeli. Eğer kadın başkasiyla flörte devam ederse kocası yatakları ayırmalı. Eğer bu da yarar sağlamaz ve kadin işi zinaya kadar götürürse, o zaman kocası onu evden çikarmalı. Erkeğini kandırarak evlilik anlaşmasına ihanet eden bir kadını dövmek nihai bir çözüm olamaz. Ancak ondan ayrilmak ameliyat gibi sıkıntılıda olsa bir çözümdür.” (Dr. Edip Yüksel, Türkçe Kuran Çevirilerindeki Hatalar, sayfa 13-20)
176 syf.
9/10 puan verdi
·
30 günde okudu
Kitabın başlığı kuran çevirilerinden hatalar. Peki Edip Yüksel’in de hataya düşmediğini nasıl bileceğiz? diye bir soru aklımdan geçmiyor değil. Ama Edip Yüksel in düşünmeye akla bilime önem veren biri olduğunu bildiğimden hataları belirtirken eleştirel süzgeçten geçirdiğini tahmin ediyordum. Ama yine de kimseye yüzde yüz güvenmek doğru değil. Bu nedenle eleştirel bir bakış açısıyla kitabı okumaya başladım. Edip burada özellikle hadis ve rivayetlerin etkisinde kalarak mealdeki kelimelere ikinci anlam verilmesi, parantezlerle cümlenin yönünün başka tarafa çekilmesi ile meallerin hatalı olmasından bahsediyor. Hataları gösterirken de kaynak olarak sadece kuran ı alıyor. Hadis kitaplarına neden ihtiyaç duymadığımıza açıklık getiriyor. (Din kaynağı olarak) Ki bu konuda hemfikiriz çelişkili hadislere Kuran ın ihtiyacı yoktur. Konu başlarında hatalı olduğunu düşündüğü ayeti veriyor. Açıklama yapıyor. İlgili ayetle bağlantısı olan ayet numaralarını veriyor. Ben de 6 farklı meal üzerinden karşılaştırmalı olarak mealleri inceledim. Bazılarında özellikle Arapça kelimenin karşılığı üzerinde araştırma yaptım. (Arapça bilseydim çok daha kolay olurdu) çok şey öğrendim kitaptan. Ama her görüşü kabul ettiğim söylemez. Bazı konularda aklımda soru işaretleri var. Üzerinde daha çok araştırma yapmak gerek. Okuyacaklara tavsiye Kitap içerisinde geleneksel görüşlere aykırı şeyler çok. Önyargısız olarak okumalısınız. Ve üzerine düşünmelisiniz. Atalarınızın dinini kusursuz görmeyin. Sorgulayın. Size çok şey katacaktır.
Türkçe Kuran Çevirilerindeki Hatalar
Türkçe Kuran Çevirilerindeki HatalarEdip Yüksel · Ozan Yayıncılık · 2007109 okunma
Reklam
18. Anavatana Dönüş: Vur, Kaç
ABD'deki üniversite yıllarım sırasında iki Türkçe kitap yazdım. Bu kitaplar (Müslüman Din Adamlarına 19 Soru, Türkçe Kuran Çevirilerindeki Hatalar) İstanbul'da gizlice basılıp bedava dağıtılmışlardı. 1996'da yurdumdan ayrıldığımdan beri yaz tatilimde diğer öğrenci arkadaşlarımın yaptığından oldukça farklı bir şey yapıyordum, çünkü sonunda bir
Sayfa 48 - Ozan Yayıncılık / İçerik ve ÖzetKitabı okudu
Çağdışı yobazlık ile çağdaş yobazlık arasındaki fark sadece bir ambalaj farkıdır.
Muhammed peygamberden sonra en çok suistimal edilen ve saptırılan konulardan birisi kadınlarla ilgili dini kurallardır. Müslüman din adamları, uydurma hadislerle kadınları temel haklarından mahrum ettiler.
Allah'ın elçilerini üstünlük yarışına sokarak bunun için hadisler uyduran insanlar, Allah'ın buyruğuna karşı gelerek elçilerini uydurma özelliklerle ilahlaştırmışlardır.
Reklam
Türkçe meallerin hepsinde bulunan ortak yanlışların sebebini incelediğimizde karşımıza genellikle uydurma rivayetler ve hadisler çıkmaktadır
Profesyonel din adamları, insanları Kuran'dan uzaklaştırmak için Kuran'ın zor, anlaşılmaz ve mücmel olduğu yalanını yüzyıllarca empoze ettiler.
2:286
Allah kimseye kapasitesinin (vusat) üstünde bir şey yüklemez. Kazandığı iyilik lehine, ettiği kötülük de aleyhinedir. 'Rabbimiz, unutur ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Rabbimiz, bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır yük yükleme! Rabbimiz, gücümüzü (takat) aşan şeyleri bize yükleme. Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen mevlamızsın, kafirlere karşı da bize yardım et.' (2:286)
Rabbimiz bize Muhammedi bile demezken, peygamberin kendisi ve arkadaşları Muhammedi değilken, biz, falancı filancı, Hanefi, şafii, Maliki, Hanbeli, Sünni, şii, Selefi, Vehhabi, Süleymancı, Nurcu, Nakşibendi, Kadiri... gibi fırka, mezhep ve tarikat isimleriyle kendimizi adlandırmayı marifet saydık. Allah ve elçisinin şiddetle menettiği mezhepçiliği, hizipçiliği övdük durduk (6:159; 23:5256). Allah'ın kendisine verdiği "müslüman" ismini yeterli gören (22: 78,41:33) ve Kur'an'daki sıfatların dışındaki "müctehit, mukallit" gibi sıfatlara itibar göstermeyenleri sapık olarak damgaladık.
Reklam
H-D-S
İkinci Hicri yüzyılda yüzbinlerce hadis uyduruldu. Allah'ın elçisine hadis yakıştırmanın moda haline geldiği bu yüzyılda 6:112 ayetinde tanımlanan kişiler kitaplar yazmaya başladı. Örneğin Buhari, kitabına aldığı 7200 hadisi yedi yüz bin hadisten elediğini itiraf eder. Buhari'nin itirafına göre kendisinin topladığı hadislerin %99 'u uydurmadır. Doğru hadis diye sunduğu hadislerin yalan oranı ise bundan pek farklı değil.
Mesela, sadece Kur'an'a uymakla ve hadislere itibar etmemekle suçlanan, devrindeki zalim sultanlar ve dalkavuk alimler tarafından işkencelere tabi tutulan Ebu Hanife'nin ölümünden sonra adına nisbet edilen mezhep katkılarla şişirilerek çok farklı bir hale sokuldu.
Namazda okuduğumuz duanın anlamını namaz anında bilmeli ve Allah ile konuştuğumuzun bilincinde olmalıyız (4:43). Namazları saygı içerisinde kılmalı (23:2).
Kuran, Mekkeli müşriklerin namaz kıldıklarını da belirtir (8:35;107:5). Ne var ki "mirac" ile ilgili rivayetin içinde bir hikaye uydurarak peygamberimizi Allah ile sıkı bir pazarlığa oturtanlar namazın 50 vakitten 5 vakite indiğini iddia etmişlerdir.
Kur'an, kendisinin detaylı olduğunu ve dini konularda herşeyi açıklayıcı olduğunu belirtir (6:97,114;30:28; 16:89). Kuran'ı detaylandıran, Allah'tır (11:1; 41:3; 7:52). Kuran'ı açıklayan Allah'tır (75:19). Peygamberimiz, Kuran'dan başka kaynak kabul etmedi (6:114). Peygamberimiz bize sadece Kuran'ı tebliğ etti (6:19; 7:3). Kuran'ın dışındaki hadis kitapları, çelişkili ve Kuran'a zıt bir sürü rivayetlerle dolu olup, İslam ümmetinin ihtilafının ve geri kalışının en önemli nedenidir (23:52-56; 25:30).
65 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.