Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Unutmadık! Unutturmayacağız (!) 19-26 Aralık 1978
45 yıldır kapanmayan yara: Maraş Katliamı! Maraş’ta Alevi Kürtlere yönelik 19 Aralık’ta başlayan ve 26 Aralık 1978’de sona eren, 100'den fazla kişinin hayatını kaybetmesine, yüzlerce kişininse yaralanmasına sebep olan 'Maraş Katliamı'nın 44 yıl dönümü. Türkiye’de 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi'ne giden yolda en önemli olaylar
Türk sineması Kürtlüğün üretildiği ve Türkiye'nin batısına sunulduğu bir tür fabrikadır. Türklüğün toplum­sal bilinçdışının fantazmatik fabrikası olarak Türk sinemasının Kürt­lük kurguları aynı zamanda Türklüğün kendini nasıl gördüğünü de gösteriyor. "Doğu" hammaddesine ilgisini her daim sürdürmüş olan bu fabrikada üretilen Kürtlük her türlü anormalliğin cisimleşmiş be­denidir. Buna karşın Türkiye'nin batısı ve Türklük, normalliğin ve normatif olanın saydam, yüce temsilcisidir. Bu hayal, arzu ve fantazi fabrikasında Kürtler, Türklük açısından kılıktan kılığa sokulabilecek bir haz nesnesidir.
Reklam
Islam Dünyasının Sinematografisi başlıklı makaleden: "Müslüman ülkeleri arasında en büyük sinema üreticileri Türkiye (yılda 200-300 film), Pakistan (100-120), Mısır (50- 70) ve İran'dir (100 kadar). Sinema filmi kategorisinde İranti yönetmenler mistisizm unsurlarını muhafaza ederek dünyada bu alanda kendilerini ayrı bir yere konumlandırmıştır. Eğer sinematografi için son on yılda dönüşüm geçirdi diyebileceksek o halde bu her halükârda İran sinemasıdır. İran sineması, şiddet ve pornografi olmadan da iyi film çekilebileceğini göstermiştir."
kürt sinemasının kürt illerinde görünürlüğü yılmaz güney'in duvarlara asılmış afişleriyle başlıyor. ve ilk keşfimden bugüne aklımda kalan soru: kendine ait devleti olmayan bir halkın nasıl olur da ulusal sineması olabilirdi? filmler farklı ülkelerde çekilmişti Iran, Irak, Türkiye, Suriye ve diyasporada. bunların hangilerinin kürt mi olup olmadığı konusunda sınıflandırma yapmak hiç de kolay değil, nitekim filmlerin çekildiği bazı bölgeler kürtlerin yoğunlukta olduğu bölgeler bile değil. öte yandan, kürt dili bu sinemayı sınıflandırmak için yeterli bir faktör değil; filme 'ey sahipliği yapılan ülkelerdeki yasaklar sebebiyle bu filmlerin çoğunluğu kürtçe dilinde de çekilmemiş. öyleyse, hangi sinemayı kürt sineması olarak adlandırabiliriz,,
Sayfa 344 - agoraKitabı okudu
yılmaz güney'den sonra uzun bir süre ekranlara 'kürt' olarak yansıma şansı bulamayan kürtler, özellikle iranlı kürt yönetmen bahman ghobadi'nin filmleri (sarhoş atlar zamanı, ırak'ta terk edilmiş ve kaplumbağalar da uçar) sayesinde uluslararası alanda film eleştirmenleri ve izleyicilerinin dikkatlerini çekmeyi başardılar. ayrıca türkiye'den yeşim ustaoğlu, kazım öz ve handan ipekçi ile fransa'dan hiner saleem'in yaptığı filmlerin uluslararası alanda ödüller toplaması olumlu bir gelişmeydi.
Sayfa 13 - agoraKitabı okudu
472 syf.
·
Puan vermedi
Kızıl Çengi
Çok az sayıda oyuncuya nasip olabilecek doğal yeteneğe ve güzelliğe sahipti. Bu özelliklerine zekasını ve çalışkanlığını ekledi. Altın yıllarını yaşayan Türk Tiyatrosu'nun ve kuruluş aşamasındaki Türk Sineması'nın tartışmasız "1 Numara"sı oldu. Çok ama çok para kazandı. Örnekleri sadece ABD'de görülebilecek tarzda bir hayat yaşadı. Türkiye'nin playboyları, geçeceği değil, geçme ihtimali olan yollara bile kırmızı halı döşettiler. Ayakkabılarından şampanyalar içildi. Bütün takıları, ayakkabıları, çantaları, kıyafetleri Paris ya da Londra'dan getirtildi. Zaman içinde, hediye edilen son model otomobillere bile burun kıvıracaktı. Her çıkışın bir inişi vardır! Cahide Sonku'nun düşüşü de tıpkı yükselişi gibi meteor hızıyla gerçekleşecekti. Ünlü yıldız zaman içinde alkolün bataklığına gömülecek, Beyoğlu'nun izbelerinde yitip gidecekti. Osman Balcıgil, tıpkı öteki çok okunan biyografik romanları Celile, Yeşil Mürekkep, İpek Sabahlık ve Afife Jale'de olduğu gibi, bu kez de Kızıl Çengi'de, Cahide Sonku'dan hareketle Türkiye toplumunun derinlerine iniyor.
Kızıl Çengi
Kızıl ÇengiOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 2023550 okunma
Reklam
Atatürk, Bursa Şark Sineması.
Değiştirilmesi gerektiğine inandığı 'genel cehalet' durumuna açık sözlülükle değindi. Ülke inzivaya çeklmiş gibi yaşayamazdı, uygar dünyanın gelişme göste­ren bir üyesi olmak zorundaydı. Bunu başarmanın tek yolu da bilimsel konularda bilgi sahibi olmaktı. "İlim ve fen nerede ise oradan alacağız ve her ferdi milletin kafasına koyacağız. İlim ve fen için kayıt ve şart yoktur." Yaptığı konuşma, beklenen kültür devrimi konusunda da din­leyicileri uyarıyordu. "Kezalik hayatı içtimaiye akıl ve mantıktan ari, bifaide ve muzir bir takım akideler ve an'anelerle meşbu olursa mefluç olur," diye açıkladı Mustafa Kemal. [Eğer sosyal yaşam; mantık dışı, yararsız ve zararlı doktrinler ve gelenekler katılırsa, felç olur.]
Sayfa 429 - Remzi Kitabevi.
94 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Sessiz Film
Herkese Merhaba Bugün sizlere
Beyhan Özer
Beyhan Özer
kaleminden
Sessiz Film
Sessiz Film
kitabının yorumu ile geldim ⋆Ekim ayında yeni yazar, yeni kitap. Yazarla tanışma kitabım. Güzel bir başlangıç oldu. ⋆Can; 8 yaşında anne babası ayrılmış, Nil sineması gibi bir ortamda büyüyen bir çocuktur. Çocukluğu hiçte kolay geçmeyen yani çocukluğunu yaşayamayan, aidiyet duygusunu
Sessiz Film
Sessiz FilmBeyhan Özer · A7 Kitap · 202349 okunma
Kendisini terk eden sevgilisinin peşinden Paris'ten İstanbul'a gelerek, kötü yola düşmekten Dehri Efendi adlı bir zenginin konağına mürebbiye olarak sokulmakla kurtulan Matmazel Anjel'in evdeki erkeklerin tümünü baştan çıkarmaya kalkışması ve sonunda uygunsuz girişimini ağzına yüzüne bulaştırıp bütün foyalarının meydana çıkmasını anlatan filmin, bu durumuyla, âdeta işgal kuvvetlerine karşı gizli bir protesto havası taşımasından, Anadolu'da gösterilmesi, bu kuvvetlerin sansürü ile yasaklandı. Böylece "Mürebbiye", Türkiye'de ilk sansüre uğrayan film oldu.
Türkiye'de bir Türk'ün çektiği ilk film de bir belge filmidir. 1914'te Osmanlı İmparatorluğu'nun İtilaf Devletleri'ne karşı İttifak Devletleri safında savaşa katılmasıyla, yapılan ilk işlerden biri Yeşilköy'de (eski adıyla Aya Stefanos) dikili bir anıtın bombalanması oldu. Bu anıt 1877'de sonuçlanan Türk-Rus Savaşı'nı izleyerek aynı yerde kötü şartlarla imzalanan bir anlaşmanın anısını sembolize ediyordu. Olayın önemli yönü, bu anıtın yıkılışının Türk sinemasının başlangıcına yol açmasından geliyordu. İlk olarak bir Türk sinemacısı, bu olaydan dolayı kamerasını çalıştırarak ilk Türk filmini meydana getirmişti.
Reklam
Amerikan kapitalizmi, üniversiteleri, eğitimi, sineması, gazeteleri, radyo ve televizyonu ile ortalama Amerikan yurttaşını "Kuş beyinli" yapmıştır. Gerçekten ABD'de yaşadığımda da görmüştüm; ortalama Amerikan yurttaşının beyni, hiç bir zaman bir kuşun beyninden daha büyük olmuyor. Kuş beyinlileri yönetmek, insan beyinlileri yönetmekten daha kolay oluyor.
94 syf.
·
Puan vermedi
Kimin hayatı bir film değil ki?
Beyhan Özer
Beyhan Özer
Merhaba kitapkolikler Eylül çok güzel yerli yazarlarla tanışma ayı oldu benim için. Kısa ama roman tadında bir yaşam hikayesi Can Özer'inki. Zaten gürültülü ve zor bir aile ortamında olan Can anne ve babanın ayrılması ile hepten yalnız kalır. Babası velayetini alırken, annesinin Almanya'ya gitmesi küçük bir çocuk için doldurulamaz bir boşluk yaratır. Babasından göremediği sevgiyi Nuri amcası verir ona. En huzur bulduğu yer onun yani, Nil Sineması'dır. Çocukluğunun en güzel günlerinin geçtiği bu yer onun hayatında en önemli unsurlardan biri haline gelir. Amcasının vefatı, üvey anne ve yeni kardeşin eve katılması küçücük yüreğine ağır gelir. Evdeki bu ilgisizlik ve sevgisizlik okul yaşamında zorluklar çıkarmasına, itaatsizlik ve yaramazlığa yol açar. Üvey annesi çareyi anneyle Almanya'ya göndermekte bulur. Dilini bilmediği bir ülkede, üvey baba ve kızı kardeşi ile yaşamaya başlar. Yine bir boşluk oluşur hayatında. 15 16 yaşındaki bir genç için bu boşluk hissi çok tehlikelidir ve onun kötü kişilerle takılıp, başını belaya sokmasına sebep olur. Neyse ki bu duruma kendisi dur der ve babasına Türkiye'ye geri döner. Hiçbir eğitimini tamamlayamamış olsa da babasının onun çocukluk sevdası sinema alanında iş kurmuş olması fırsatını güzel değerlendirir. Kamera asistanlığı ile başladığı Yeşilçam macerası güzel başarılara götürür onu. Ne yaparsa yapsın çocukluğundan gelen sevgi yoksunluğu ise hiç bırakmaz. @ozerbeyhan096 in kalemi ile tanışmak çok keyifliydi benim için. Akıcı ve etkileyici bir üslubu var. Kalemi daim olsun
Sessiz Film
Sessiz FilmBeyhan Özer · A7 Kitap · 202349 okunma
Bugün Yılmaz unutturulmaya çalışılmaktadır; ama bu hiçbir zaman mümkün olmayacaktır. Türkiye var / oldukça, emekçi sınıflar var / oldukça ve Türkiye sineması var / oldukça, Yılmaz Güney’in yok olması mümkün değildir.
Sayfa 46 - Dönüşüm Yayınları
20 filmi . 20.(bkz: apples) christos nikou'nun ilk uzun metrajı 2020 sinema yılını çeşnilendiren sürpriz filmlerden biri olarak karşımıza çıktı. yorgos lanthimos ile dogtooth (2009) filminde yardımcı yönetmen olarak da çalışmış olan yönetmen nikou, yunan yeni dalga sineması (greek weird wave) geleneğini takip ediyor ve yine bu tarz “tuhaf”
220 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.