Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yeşilçam Sineması
Bu kitapta toplumsal iktidarın duygular alanındaki hareketini Türk sinemasında takip etmeye çalışıyorum. Bizi biz yapan, kendimiz üzerine düşünmenin ve kurduğumuz hayallerin sınırlarını çizen, bizi ev ve ulus fikrinin eşiğine bırakarak mutlu sona kavuşturan hikâyelerin gücünün, toplumsal iktidarla duygular evreni arasındaki sıkı fıkı ilişkinin
Sayfa 11 - Metis Yayınları
Türkiye geri kalmış bir memlekettir. Ve çok yazık ki Türkiye sömürge olmuş bir memlekettir. Çağımızda geri kalmışlıkla sömürgeleşmek çoğu zaman aynı yerdedir ve atbaşı gider. Ve sömürgeciler Türkiye üstüne dehşet bir plan uyguluyorlar. Bütün kan damarlarını kurutmak için var güçlerini seferber etmişler. Dini yozlaştırıyorlar. Yeşil sarığın eline politikayı vermişler, salmışlar ortalığa. Binlerce camide binlerce yıpratma, yıldırma, çürütme, yozlaştırma… Kültürü yok ediyorlar… Radyoları, sineması, çocuk yayınlarıyla… Milli gururu kırmak için de her şeyi yapıyorlar.
Reklam
Kamuoyunu yaratmada, toplumları belli bir yönde etkilemede, çağdaş basın ve yayının en etkin silahlardan biri olduğu yadsınabilir mi? Bu etkin silah elbet, emperyalizmin emrinde ve hizmetinde kullanılmaktadır. ABD; sineması, televizyonu ve Dünya'yı ağ gibi sarmış ajanlarıyla, Dünya olaylarını, bir ölçüde her ülkenin kendi iç olaylarını, ABD gözü ile göstermekte ve emperyalizmin değer yargılarına göre değerlendirerek sunmaktadır.
462 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Dünya çapında ve Türkiye'de, İspanya sineması ve edebiyatı daha yeni keşfedilmeye başlandı. Bunun nedenlerinden biri sanırım İspanya'nın uzun yıllar dışa kapalı bir biçimde Francocu faşist diktatörlük tarafından yönetilmesi. İspanya sanatı çok incelikli ve derin bir sanat. Pedro Almodovar filmlerine aşina olanlar ne demek istediğimi iyi anlar. İspanya edebiyatının bu incelikli ve bir o kadar derin başyapıtı "Jules Verne Okuru" romanı da Türkçe'ye yeni kazandırılmış. Kitap, İspanya iç savaşından sonraki dönemi anlatır. İkinci dünya savaşı bitmiştir; dağlarda İspanya Komünist Partisi'ne bağlı gerillalar ve Faşist diktatörlüğün askerleri kıyasıya mücadele eder. Bu tema içinde bir jandarmanın oğlu olan Antonino'nun yaşadıkları anlatılır. Antonino, komünistlerle bağ kurar. Kişiliği farklı bir biçimde gelişmeye başlar. Gerisi spoil... Kısaca bir kitapsever bu kitabı okumadan ölürse çok şey kaybeder :) ●Bir parantez açmak gerekirse Alfa Yayınları şu sıralar çok ciddi işler yapıyor. En son Bir Otostopçunun Galaksi Rehberi'ni ve İsaac Deutscher'in üç ciltlik Troçki biyografini çevirerek gönlümde taht kurdu.
Jules Verne Okuru
Jules Verne OkuruAlmudena Grandes · Alfa Yayıncılık · 201726 okunma
Edebiyat ve Teknoloji üstüne*
Bana son sekiz ayda yapılanlar,azgelişmiş bir ülkede bir yazara neler yapılabileceğini göstermek bakımından ilginçtir : 1) Mayıs ayında sorgusuz sualsiz tutuklandım.Bir ay yattım,sonra hiçbir şey söylemeden bıraktılar. 2)Ben hapisten çıktıktan birkaç gün sonra on sekiz aya mahkum oldum.Emile Burns'un bir kitabını çevirmekten dolayı. 3)Hiçbir zaman,hiçbir şekilde herhangi bir politik eyleme karışmamış ve romanlarımın ingilizce çevirmeni olan karımı,salt benim karım olduğundan dolayı,dünyanın en gülünç,en saçma iddianamesiyle dört ay yatırdılar.Mahkemesi hala sürüyor. 4) Türkiye'de en çok satış yapan romanım ince Memed radyoda tefrika ediliyordu.Altıncı gününde yasak edildi. Gene bu kitabın sineması Türkiye'de yasak.
Sayfa 219 - Yapı kredi yayınları 4.baskıKitabı okudu
Dün Osmanlı-Türk İmparatorluğu dünyanın en yalnız devletiydi, bugün de Türkiye Cumhuriyeti dünyanın en dostsuz ülkesidir.
Reklam
ABD şimdi Türkiye'yi ve Türk insanını terörist gibi gösterip, ileride oluşacak bir silahlı çatışmanın alt zeminini yaratmaktadır. ABD'de bu filmlerin ya da dizilerin TV'lerde gösterilmesinin gayesi budur. ABD neden Türkiye'ye saldırmak istemektedir ve buna hazırlanmaktadır? Çünkü artık ABD, Türkiye'yi her an düşman ülke konumuna girecek bir yere oturtmuştur.
Sayfa 249Kitabı okudu
Bölgeye tam hakim olamayan ABD bu coğrafyada bir halt edemeyeceği için İran ve Suriye hedefine engel teşkil eden Türkiye artık birinci hedeftir. Çünkü Türkiye hallolmadan Kürt devleti kurulduktan sonra, onun üzerinden İran ve Suriye'yi dövme planlarını ABD'nin yürürlüğe koyması mümkün değildir. Bu yüzden de artık namlunun ucunda Türkiye vardır. Bunu fark eden Pentagon düğmeye basmış ve Amerikan kamuoyuna Türk insanı terörist gibi gösterilmeye başlanmıştır.
Sayfa 249Kitabı okudu
Türkiye, elbette ekonomik ve demokratik gücüyle olduğu kadar, sanatsal ve kültürel üst yapısını oluşturan geleneksel ve çağdaş müziği, sineması, edebiyatı, resmi, heykeli, kısacası kültür mirasıyla yarınlara kalacaktır.
pegasus
FİLM TAVSİYESİ: OTOBÜS ( KÜLTÜR ŞOKU )
Künye:[1] Senaryo,Yapımcı,Kurgu: Tunç Okan    Görüntü Yönetmeni: Güneş Karabuda  Yapım Yılı: 1974    Tür: Dram, Komedi, Polisiye, GerilimOyuncular: Tunç Okan, Tuncel Kurtiz, Björn Gedda, Oğuz Arlas, Aras Ören, Hasan Gül Müzik: Zülfü Livaneli  Yapım: Türk/İsveç Ortak Yapımı
Reklam
Türk sineması yoktur. İran sineması vardır, hatta Suriye sineması da vardır ama Türk sineması yoktur. Sebebi çok basit, Türkiye'de sinema yapanların yüzde doksan dokuzu dünya vatandaşıdır, Türkiye insanıyla bağlantısızdır. Onun gibi yaşamaz, onun gibi hissetmez, onu tarafsız bir gözle izlemez... Bu ülke insanının inancı ve kültürüyle bağı olmayan sanatçıların yapay eserleri genellikle içtenlikten yoksundur. Türk sineması diyebilmek için bizim öykü anlatma geleneğimizle bağlantılı bir sinema dilinden söz edebilmemiz lazımdır. Ömer Lütfi Mete
"Susuz Yaz" Reji: Metin Erksan Oyuncular: Ulvi Doğan, Hülya Koçyiğit, Erol Taş, Hakkı Haktan. İlk tohumları 1960'lı yıllarınn başında atılan "toplumsal gerçekçilik" akımının önde gelen örneklerinden. Uzun süre sansürle takıştı ve gösterim izni aldıktan sonra "Türkiye'yi temsil etmek niteliğinden yoksun" gerekçesiyle Berlin Film Şenliği'ne katılması engellendi. Ama yurt dışına kaçınlarak, dünyanın en büyük üç festivalinden biri (diğerleri Cannes ve Venedik) olan Berlin Film Şenliği'nde (1964) "birinci" seçilip Alün Ayı ödülünü kazandı. Türk sinema tarihinin gerçek anlamda ilk büyük ödülü. Ve bir Metin Erksan başya­pıtı. Toplumsal içeriğinin yanısıra kırsal kesim cinselliğini, bastırılmış erotik duyguları dışa vuran bir ilk deneme. Ne­cati Cumalı'nın öykü kitabından alman film, ikinci kez Yıl­maz Duru tarafından çekildiyse de (1973) Erksan'ın başarısını, hiçbir açıdan tutturamadı."
Sayfa 136
220 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.