Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nakşibendi tarikatı
Geleneksel cemaatlerin en önemlisi, 14. yüzyılda Buhara’da kurulan Nakşibendi tarikatıdır. Kurucusu Muhammet Bahattin Nakşibendi’dir. Türkiye’de cumhuriyet rejiminin kurulmasından sonra, bütün cemaatlerin, yani (yeniden bir araya gelmenin ve yaygın dinî pratiklerin mekânları olarak) “tekke” ve “ziveyeler”in doğal temsil yolları yasaklanınca, Nakşibendi tarikatları gizli faaliyetler yürüttü; Nurcular gibi onlar da, cumhuriyetçi rejim 1938’de Dersim’deki isyanı bastırana kadar uzun bir süre Kürtlerin bağımsızlığını bekledi. Bugün dünyada ve Türkiye’de en büyük ve geniş cemaat Nakşibendi’dir: En ünlü “Şeyh”lerden biri olan Şeyh Nazım, Kuzey Kıbrıs’ta yaşıyordu, Türkiye’ye dönmesi yasak ve birçok kez de Kıbrıslı Türk yetkililer tarafından tutuklandı. Diğer liderlerden bazıları Avrupa ülkelerinde yaşıyor ve bu da gösteriyor ki tarikatın faaliyetleri Türkiye’nin sınırlarını aşmış durumda. Ritüellerini yapmak için gizli toplantılarla bir araya gelerek küçük ve militan gruplar halinde örgütleniyorlar; yayın faaliyetlerinde, Kur’an kurslarının örgütlenmesinde, dinî vakıf ve öğrenci yurtlarının kurulmasında alenen yer alıyorlar.
Sayfa 243 - İletişim Yavınları 1.Baskı, 2020, İstanbul (E-Kitap)Kitabı okudu
KIYAMET KOPUYOR
                      KIYAMET KOPUYOR Merhaba değerli okurlarım, “ Kıyamet kopuyor, dünyanın sonu geliyor” adlı köşe yazımla karşınızdayım, hazırsanız başlayalım. 2012 yılında Maya takvimine göre kıyamet kopuyordu. Bu köşe yazımı okuduğunuza göre bu tahmin çok da isabetli değildi. Aslında buna Maya takviminin sonu geldi diyebiliriz.
Reklam
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Prof.Dr. Ali Köse, Milenyum Tarikatları adlı bu eserinde; Dünya genelinde ortaya çıkmış sapkın dini akımların ortaya çıkış nedenlerini, bu dini akımların özelliklerini, kurucularını, dini ritüellerini, detaylı bir şekilde anlatıyor.Bu dini hareketlerden bazıları küçük gruplar halinde ilerlerken bazıları da farklı ülkelerde büyük kitleler halinde faaliyet gösteriyorlar. Bu inanışların önemli sebeplerinden birisi de, içinde tasavvufî, dini, psikolojik ve farklı açılardan boşluk hisseden insanların bu ihtiyaçlarını gidermek için bu yollara düşmeleri, bazı vahim sonuçlardan birisi de bu insanların toplu bir şekilde intiharlara sürüklenmeleri ve nice ahlaksız ve sapkın davranışlardır. Ortaya çıkan bu dini akımların, kültlerin taraflarları ve düşmanları oldukça fazla ve bu inanışların mensupları maalesef bizim ülkemizde de gitgide artmaktadır. Hatta Türkiyede de misyonerlik faaliyetleri için uygun bulunan yerlerde özellikle bazı illerde kapı kapı dolaşıp kendi dini harekerlerini dayatıp İslami inanç ve değerlerden uzaklaştırmak ve dinden soğutmak için belirli faaliyetler yürütenler çok fazla ve bu faaliyetlere uyan insanlarımız özellikle "gençler" ne yazık ki bu görüşler içinde inançlarını, erdemlerini, güzel olan ne varsa yitiriyorlar. Rabbim bütün Müslüman kardeşlerimizi bu tuzaklardan korusun diyorum ve bu değerli kitabı okumanızı kesinlikle tavsiye ediyorum. Okuyup aydınlanmanız dileğiyle.. Ne mutlu Müslümanım diyene!
Milenyum Tarikatları
Milenyum TarikatlarıAli Köse · Timaş Yayınları · 2020111 okunma
Türkiye’nin toplumsal yapısında “biz” duygusuna dayalı “cemaat” yapılanması önemini korumaktadır. Kıray’a göre, köyden kente göç sürecinde, köydeki ağalık patronajı “himayecilik” yerini, kentte aile içi yardımlaşma ve hemşehri yardımlaşmasına, bu himaye sistemi yerini siyasi patronaj sistemine bırakmıştır. Bütün KİT’ler siyasi himayecilik ile üretim için gerekli olan istihdamın üç misline kadar doldurulunca siyasette himaye etmez oldu. En son aşamada siyasi himayeciliğin yerini, dini grupların himayeciliği geçmiştir. Mali güçleri olan dini gruplar, köyden kente gelen kitleleri himaye etmektedirler Kıray, M. (1995). “Siyasi Himayecilikten Dinsel Grup Himayeciliğine”, Türkiye’de Toplumsal Değişim, İstanbul:Yeni Yüzyıl Yay.
200 syf.
·
Puan vermedi
Kitap İncelemesi: "Uygarlıkların Batışı"
Çeviren: Ali Berktay, Yapı Kredi Yayınları, 198 sayfa, (4. Baskı), Şubat 2020, İstanbul 1. YAZAR VE ESER HAKKINDA Kendi tabiriyle ölmekte olan bir uygarlığın kucağında sağlıklı bir bebek olarak dünyaya geldiğini ifade eden Amin Maalouf, 1949 yılında Lübnan’da doğmuştur. Ekonomi ve toplumbilim eğitimi aldıktan sonra gazeteciliğe başlamıştır. 1976
Uygarlıkların Batışı
Uygarlıkların BatışıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20191,772 okunma
134 syf.
·
Puan vermedi
Maalouf’un, anne ve anne tarafı Katolik, baba tarafındaysa Protestanlık ağır basmaktadır. Kitabında da ailesindeki pek çok kişinin etnik çeşitliliğinden bahseder. Kimlik’ Hakkında Savunusu Maalof kimlikler değinmeden önce bize köklerinden bahseder. Lübnan’ın kötü koşulları hasebiyle pek çok kişi kendini diasporada -kopuntu- bulmuştur. Bahsettiği
Ölümcül Kimlikler
Ölümcül KimliklerAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20197,8bin okunma
Reklam
272 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Bazı kitapları kurgu ve hayal ürünü kabul ederek okur geçer ve ben gibiyseniz 10 gün sonra kitaptaki karakterleri bile hatırlamazsınız. Ama bazı kitapların kurgu olduğunu da bilseniz okursunuz geçmez, unutulmaz, gitmez ve etkisi bitmez. Yazarın okuduğum ikinci kitabı da yine beni yanıltmadı ve dolu dolu yoğun bir yolculuk yaşattı. . Kitap tarz
Ateş Yolu
Ateş YoluHayri Özdemir · Pera Kitap · 201568 okunma
62 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.