Hâlâ cayırdayarak yanan bu kanlı yüzyılın bitmesine beş yıl kaldı. 2000’li yıllar kapıda. Yüzlerce musibete rağmen hiçbir ders çıkarılmamış gibi milliyetçilik, etnik temizleme, yabancı düşmanlığı ve ırkçılık sürüp gidiyor. Irak’ta kanlı bir diktatör tüm bir şehrin üstüne saldığı zehirli gazlarıyla beş bin Kürdü, tüm bir şehrin sakinlerini katlediyor. Almanya’da ırkçıların tutuşturduğu evlerde Türk aileler diri diri yakılıyor. Yine ırkçılar dünyanın her yanında Musevi mezarlarını ve sinagoglarını yakıp yıkıyor, katledilmiş Musevilerin bir mezara bile sahip olmasına tahammül edilmiyor. İsveç’te ve Avrupa’nın diğer ülkelerinde yabancı düşmanları camileri, göçmen derneklerini ve lokallerini bombalıyor. Fransa ve İngiltere’nin kolonileri olan mağrip ülkelerinden ve Hindistan, Pakistan, Uzak-Doğu’dan gelen göçmenleri toplumdan dışlamak için her şeyi yapıyor. Bosna’da Müslüman Boşnak köyleri tümden boşaltılıyor, sakinleri toplama kamplarına dolduruluyor, Avrupa’nın en önemli çok kültürlü merkezlerinden biri olan Saray Bosna durmadan bombalanıyor, ekmek kuyruğunda bekleyen halk bombalarla katlediliyor. Türkiye’de hiçbir kültürel hakka sahip olmayan Kürtlerin, isimleri çoktan türkçeleştirilmiş iki bin civarında köyü topyekün boşaltılıyor, ormanlar yakılıyor. Çok renkli bir mozaiğe sahip Lübnan’da dini ve etnik gruplar birbirine düşman hale getiriliyor.