Bu gönderiyi alıntılama sebebim.... çok komiksinizzz laaaaa gerçekten....
al sana kaynak
Günümüzde İslam dininin ilk olarak Türklere ne şekilde ve hangi şartlarda geldiği pek bilinmez, bilinmesi de istenmez. Ancak, bu topraklarda yaşayan bir çoğumuzun bilmediği, ya da bilmek istemediği bu tarih, aslında ders diye anlatılan o taraflı tarihi
Türkler için "sıradan" olan şey herhangi bir dine geçmektir. İslamlaşmanın bu bapta olağan dışı bir tarihselliği bulunmaz, sadece sonuçları diğerlerinden çok farklı olduğu için şu anda böyle bir çalışmada konuyu tartışıyoruz.
Hristiyanların çoğunlukta yaşadığı ülkelerde "neden hristiyan değilim" diye kitaplar yazılabiliyor. İncil ve İsa hakkında eleştiri kitapları, eleştiri ve komedi filmleri çekilebiliyor ve bunu yapanlara bir şey olmuyor. Ama müslümanların çoğunlukta yaşadığı ülkelerde neden müslüman olmadığına dair kitaplar yazamıyorsun, yazsan da
Melikşah ölünce Anadoluya gelen Kılıç Arslan İznik'e yerleşti ve İzmirdeki Türk beğlerinden olup korsanlıkla BizanslIları yıldıran Çaka Beğin kızıyla evlendi. Haçlıların akını Kılıç Arslan çağında başladı. Öncülerinden Rainaud'nun buyruğunda olan Alman ve Lombardlara Kılıç Arslan 15.000 kişiyle saldırıp bunları İznik yöresindeki bir
Çekinme! Senin ataların; ataların en şereflisi, en adaletlisi ve en medeniyetlisidir... "Osmanlı gibisi yok" derken taraflı gibi gözükebilirsin olsun hiç sorun değil... Ne mutlu! Tarafsızın taraflı gibi gözükmesi... Çünkü her millete nasip olmaz bu. Allah bu şerefi Türk’e nasip etmiştir... Her millet övünemez böyle geçmişiyle çünkü
Od
"İnsanın omuzundaki en ağır yük cahillikti..."
Bir İskender Pala eseri ile birlikteyim yine. Yazarımız örnek aldığım ve severek takip ettiğim yaşayan bir kütüphane aslında. Çok uzun yıllar tanışmak istesemde bir türlü nasip olmayan ama pes etmeyerek bir sürü girişimlerim sonucu tanışmanın verdiği mutlulukla tekrar
MEÇHUL ŞEHZADE: DELİ KURT
1403 yılının sonlarıdır. Üstü örtülü bir kağnı gecenin karanlığında ilerlemektedir. Genç bir atlı tedirgin bir şekilde kağnıyı yönetmektedir. Kağnıda Yıldırım Bayazıd'ın oğlu İsa Beğ'in eşi Bala Hatun vardır. Bala Hatun hamiledir. Osmanlı sipahisi Çakır Ağa onu sütanasının evine götürmektedir.
Çakır Ağa, İsa