Doğuda hayat uyandığında
Bize
Bir özgürlük türküsü mırıldan
O türkünün sesi
Güneşin berrak, altın ışıkları gibi
Yüreklerimiz ısıtsın
Kavalım
Sensin ayrılık hasreti çekenlerin dermanı...
"Doğuda hayat uyandığında
Bize
Bir özgürlük türküsü mırılda
O türkünün sesi
Güneşin berrak, altın ışıkları gibi
Yüreklerimizi ısıtsın
Kavalım
Sensin ayrılık hasreti çekenlerin dermanı..."
Bu sınıf musikisinin daha belli hususîlikler taşıyan eserlerine geçmeden önce, iki türküden bahsetmek istiyorum. Bunlardan biri "Billur Piyale" gibi oyun havası olan "Sarı Gelin"dir. "Erzurum çarşı pazar" diye başlayan bu türkünün canlandırma kudretine daima hayran oldum. İkincisi "Yıldız Türküsü" diye tanıdığımız parçadır. Bu türküde insan sesi yıldız parıltılarıyla, onların bu iklimde her şeye sindirdikleri talih sezişiyle, bir nevi hurafeyi andıran bir korkuyla dolup boşalır. Sonuna doğru çeşit çeşit renkler her yanınızı esrarlı bir şafak ışığıyla sararlar. Bir billur prizmada ömrün rüyasını seyredersiniz. Sözlerinde sert, hoyrat Tanrı çehresiyle geçen Kervankıran'a rağmen bu türküde hiçbir büyüklük kaygısı yoktur. Daha ziyade, penceresinden ayı ilk defa gören bir çocuğun mırıldandığı o garip şeyler gibi, yarı duaya, yarı türküye benzer. Fakat belki de bunun için bizi sırrın tâ ortasına atar.
Söyleyenin duyduğu coşkuyu başkasında da uyandıran,en gizli düşünceleri canlandıran şeyin Bir türkünün neresinden bulunduğunu ne o zaman anlayabildim ne de şimdi anlıyorum.
Evvela; bu türkünün hikayesini aradıysam da bulamadım. Türkü çok hoşuma gitti, bende bir hikaye yazmaya karar verdim.
youtu.be/IpMF9t8PGOM
Gök gürlemişti o gece. Yağmurların geleceği belliydi... Her evin arasında doksan adım ile yüz yirmi adım arasında mesafe vardı. Yalnız bir ev vardı ki; diğer evin otuz metre karşısın da, çitle
Rahmetli Neşat Ertaş konserinden birinde ‘’Hey onbeşli , onbeşli’’ türküsünü söyleme başlayınca seyirciler coşar ve elleriyle ritm tutmaya başlar. Türkü muazzam söyleyen üstad olunca...
Birden ayağa kalktı;
Durun ! diye kesti türküyü.
Ne yapıyorsunuz?
Salon şaşkındır. İçeride sessizlik hakim. Ne olduğunu anlamayan seyirci birbirine bakar.
Söyleyenin duyduğu coşkuyu başkasında da uyandıran, en gizli düşünceleri canlandıran şeyin bir türkünün neresinde bulunduğunu bilmiyordum. Türkü söyleyenin sesi miydi bu, yoksa ruhundan kopup gelen tutkusu muydu?
Bir özgürlük türküsü mırıldan
O türkünün sesi
Güneşin berrak, altın ışıkları gibi
Yüreklerimizi ısıtsın
Kavalım
Sensin ayrılık hasreti çekenlerin dermanı...
"Doğuda hayat uyandığında
Bize
Bir özgürlük türküsü mırıldan
O türkünün sesi
Güneşin berrak, altın ışıkları gibi
Yüreklerimiz ısıtsın
Kavalım
Sensin ayrılık hasreti çekenlerin dermanı..."
Doğuda hayat uyandığında
Bize
Bir özgürlük türküsü mırıldan
O türkünün sesi
Güneşin berrak, altın ışıkları gibi
Yüreklerimizi ısıtsın
Kavalım
Sensin ayrılık hasreti çekenlerin dermanı...