Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ne araya yolların girmesi, ne ka­panan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne güz, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte.. İnsanın içini dökmek­ten vazgeçmesi ayrılık
Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte. İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık!
Reklam
96 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Savaşta en büyük hasarı çocuklar alıyor. Aile içi savaş, ülkeler arası savaş ve aklınıza gelebilecek tüm savaşlar.. Savaş artık er meydanında değil masum insanların yaşam alanında yapılıyor. Atom bombası da geçmişten günümüze etkisini hâlâ devam ettirmekte olan kanser hastalığının yayılmasında çok önemli bir rol oynadı. Eminim herkesin kanser sebebiyle kaybettiği yakınları vardır. Henüz kesin bir tedavisi olmamakla birlikte, eskiye nazaran iyileşme şansının daha yüksek olduğu günümüzde bile, her gün binlerce insanın hayatını kaybetme sebebi bu hastalık. Eski zaman şartları göz önünde bulundurulduğunda ise adeta bir seri katil. Bu kitap Hiroşima’ya atılan atom bombasından 9 yıl sonra, Sadako adlı küçük bir kızın, dönemin en yaygın hastalığından biri olan lösemiye yakalanmasını konu ediniyor. Tamamen gerçek bir hikaye olup küçük, büyük herkesin okuyabileceği bir kitap. (Her ne kadar çocuk kitapları arasında satılsa da) Okurken duygulanmamak mümkün değil. Resimlerle desteklenmiş olduğundan bir saatinizi bile almadan okuyabileceğiniz ama okuduktan sonra 10-15 dakika boyunca savaşlara lanet edeceğiniz bir hikaye.
Sadako ve Kağıttan Bin Turna Kuşu
Sadako ve Kağıttan Bin Turna KuşuEleanor Coerr · Beyaz Balina Yayınları · 202110,5bin okunma
728 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
53 günde okudu
Türkiye Cumhuriyeti nasıl kuruldu? Osmanlı ne gibi reformlar yaptı?
Kitabı yorumladığım video yayında bağlantıya tıklayarak ulaşabilirsiniz youtube.com/watch?v=4p5XVYn... Öncelikle kitap çok kalın gibi duruyor olabilir ancak okurken su gibi geçeceğinden şüpheniz olmasın. Gelelim kitabın ana konusuna ve neler anlattığına. Modern Türkiye'nin Doğuşu kitabı Osmanlı'nın 17'nci yüzyılından tutun da Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna kadar imparatorluğun ne gibi süreçlerden geçtiğini, savaşlara ve eğitimin Avrupa'da bu denli gelişmesiyle bizlerin neler yaptığını geniş ölçüde anlatıyor. Biliyorsunuz Batı (Almanya, Fransa, Büyük Britanya ve Hollanda) ile aramızda bugün bile dil öğrenme sürecinden tutun da çoğu kurumdan kuruluşa kadar büyük ölçüde fark var peki bu ölçüt nerede açıldı yani makas nerede son noktaya dayandı? İlk olarak Kolomb döneminde bunu görüyoruz. İspanya ve Portekiz'in Hindistan yollarını aramasının ardından bugüne geçen sürede birçok olay oldu ve bunun Osmanlı açısından olan etkilerini kitap veriyor. Tabii her ne kadar tarihsel olarak belirtsek bile aslında bu farkın sadece bilim açısından değil toplumsal ve sosyokültürel olarak bile çok ciddi sorunları ve devinimleri vardır. Zaten kitabı okurken Türk toplumunun ve Batı toplumunun farkını ve ne gibi etkileri olduğunu göreceksiniz. Yazı olarak videodan daha farklı ele alsam bile videoda da daha detaylı anlattığımı göreceksiniz. Umarım yazıda kendimi ifade edebildiğim gibi videoda da kendimi ifade etmişimdir. İyi seyirler diliyorum.
Modern Türkiye'nin Doğuşu
Modern Türkiye'nin DoğuşuBernard Lewis · Arkadaş Yayınları · 2021938 okunma
Bölük bölük turna geçiyor gökyüzünden . Dualarımı onlar ile gönderiyorum.Kabri üzerinden esen yeller benden ona , ondan bana haber taşıyor.
96 syf.
·
Puan vermedi
Sadako II Dünya Savaşı'nda, Japonya'da yaşamış küçük bir kızın gerçek öyküsü anlatılmaktadır. Atom bombası atıldıktan sonra radyasyondan etkilenen Sadako, tam 10 yıl sonra lösemiye yakalanır ve hayatını kaybeder. Ama o umudunu, hiçbir zaman yitirmez ve son ana kadar canlı tutar. Nasıl mı? Japon geleneğinde "1000 tane turşu kuşu yapanın
Sadako ve Kağıttan Bin Turna Kuşu
Sadako ve Kağıttan Bin Turna KuşuEleanor Coerr · Beyaz Balina Yayınları · 202110,5bin okunma
Reklam
Hem ayrıldık hemi de öldük Kimimiz haritanın bir ucunda; kimimiz öbür Kimimizin gözlerinde jandarma mavisi Kimimizin bayrağı naftalin içinde. Ah! İnanmadık bir türlü inanamadık Gökyüzü acıyım demedi bize. Kaç turna sürüsü süzülüp gitti Buğdaylar kaçıncı sarardı üstümüze Ah! Umutsuz türküler yaktık, ağladık...
Sayfa 281 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
GÖKYÜZÜ...
Ne kadar da büyük? Ne kadar da sonsuz? Ne kadar da ulaşılmaz? Ne kadar da mavi? Ne kadar da gözyaşı dolu saatlerce ağlayacak kadar? Ya küçük gökyüzü… Bir zamanlar benim olan küçük gökyüzüm. O da o kadar büyük müydü yoksa büyük olan benim yüreğim miydi? O da o kadar sonsuz muydu yoksa sonsuz olan benim aşkım mıydı? Gökyüzü küçük olunca ulaşması daha mı kolaydı yoksa beni ona ulaştıran benim sonu gelmez çabam mıydı? Ya gözyaşı? Hayır küçük gökyüzünde göz yaşı yoktu. O tüm gözyaşlarını benim döktüklerimden topladı ve doldurdup gitti gözyaşı kesesini. Aldı tüm gözyaşlarımı. Ardından ona dökecek yaş bile bırakmadı gözümde. Adının anlamı küçük göyüzüydü. Küçük olunca sonsuza dek benim olur sanmıştım. Zamanımız son bulduğunda farkına vardığım aslında ince bir ışık sızan daracık bir pencereydi o... @Kucuk_gokyuzum #Turna...
Ölürken insanın canı acıyor muydu? Yoksa ölüm, uykuya dalmak gibi bir şey miydi?
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.