Erkek kalbi:)
Doğu diyarında erkek kalbi, tıpkı sarkaç ucundaki küre gibi bir uçtan bir uca savruluyordu. Abartılı hayranlık ile abartılı hor görme arasında gidip geliyordu; daha dün “tutku” olan duygular anında “nefret”e dönüşüyordu. Hep “taşkınlık” üzerine kuruluydu erkeklerin karşı cinsle münasebetleri. Deli divane aşırı âşık oluyor, aşırı arzuluyor, kendi istedikleri olmazsa bu sefer de aşırı tepki verip nefret ediyorlardı - hep ama hep aşırıydı.
"Evlilik hayatının tamamı yatak temeli üzerine kuruludur." Cümleyi üç dört ünlem işaretiyle noktaladı.Ardından, yeşil mürekkeple hayatın tutkuyla beslendiğini ve evliliğin söndürmediği tutku bulunmadığını yazdı.
Reklam
Tek kişide odaklanan güçlü sevgiden sakının; bu, insanların bazen sandığı gibi, aşkın saflığının kanıtı değildir. Böyle her şeyi dışarıda bırakarak bir kapsüle hapsedilmiş -kendi kendisiyle beslenen, başkalarını umursamayan ve onlara bir şey vermeyen- bir aşk, kendi üzerine çökmeye mahkumdur. Aşk, iki insan arasında parlayan bir tutku kıvılcımı değildir yalnızca; aşka düşmekle, aşkın içinde ayakta durmak arasında sonsuz fark vardır. Aşk, bir varoluş biçimidir. Vurulmak değil, vermektir. Bir tek insanla sınırlanmış bir eylem değil, genel anlamda bir ilişki kurma biçimidir.
Kadınlar Üzerine
Kadın tutku duyarak ve bağlanarak sahip çıkar. Hor görülen bir insanla karşılaştığında,o insanın acısını yaşar içinde. Her zaman isyandan uzaktır Ama Her zaman da isyana en yakın yaratıktır kadın.
"Yazmak istedin, yazmayı denedin de; halbuki yazacak hiçbir şeyin yoktu senin. Ne vardı kafanda? Birtakım çocukça fikirler, birkaç tanecik yarı olgunlaşmış duygu, kapkara bir bilgisizlik yığını, aşktan patlayacak hale gelmiş bir yürek ve aşkın kadar büyük, bilgisizliğin kadar boş, değersiz bir tutku. Sen de kalktın yazmak istedin! Pöh, sen daha yazacak şeylere yeni yeni sahip olmaya başladın, daha bunun eşiğindesin. Güzellik yaratmak istedin. Peki ama, daha güzelliğin özünü bilmeden nasıl yaratabilirdin güzelliği? Daha yaşamın esaslı özellikleri hakkında bir şey bilmeden, yaşam hakkında yazmak istedin. Dünya senin için bir Çin bilmecesinden farksızken, sen tuttun dünya ve yaradılışın nasıl algılandığı üzerine yazmak istedin; eğer yazsaydın, yazdıkların yaradılışın nasıl algılandığı konusundaki bilgisizliğini ortaya koyacaktı...
Beni yüreğinin üzerine bir mühür gibi, Kolunun üzerine bir mühür gibi yerleştir. Çünkü sevgi ölüm kadar güçlü, Tutku ölüler diyarı kadar katıdır. Alev alev yanar, Yakıp bitiren ateş gibi. Sevgiyi engin sular söndüremez, Irmaklar süpürüp götüremez. (...)
EZGİLER EZGİSİ 8:6‭-‬7 TCL02
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.