SÜRVEYAN HEKİM
“Doktordan satılık araba” diye ilan verirler, çok doğru aslında.
Ne o arabayı kullanacak vakit bulursunuz, ne de düzenli bir hayatınız olur.
Hele bir de cerrahsanız, o uyku denen tatlı şeyle bir türlü buluşamazsınız.
Ben de Güneydoğu’da görev yaparken hem uykudan, hem de arabamdan mahrum kaldım. Zaten kullanmaya vakit
-ASHES TO ASHES, DUST TO DUST.
-Topraktan geldik toprağa döneceğiz.
-Em ji axê hatin em ê vegerin axê.
Bu kitap...
Şiirsel bir dil. 360 sayfalık şiir, yürekten akan cümleler. Kuşlara yüklenen silüetler. Bine yakın mısra. Okudukça tortulaşan kabaran yürek. Aydınlığın koklanarak hissedildiği bir şiir. Elle tutulamazlık. Karanlığın ve aydınlığın
Stendhal sendromunu duydunuz mu? Ya da hiperkültüremi?
Sanat ve estetiğe yüksek takdiri olan kişilerin sanat eserlerinin güzelliği, görkemi karşısında kendinden geçme halidir. Tarihin içinde kaybolma, zamansızlık hissi, begenmenin zirvesi yani bir nevi yüksek sanata maruz kalma. Nadia'nın Serenad'ı ilk duyduğunda hissettiği, birçoklarına göre
AŞK MAHKUMU
Onu ilk kez gördüğümde kanadı kırık bir kelebeğe benzetmiştim. Uçmaya çalışan ama uçarken de acısını içinde yaşayan bir kelebeğe… Sanki acısını kabullenmiş gibiydi. Güçlü görünmeye çalışıyordu. Ama bu konuda pek de başarılı değildi.
Ortak bir arkadaşımızın evinde verdiği doğum günü kutlamasında karşılaşmıştık. Dikkat çekici bir