Unutamadığım kitaplardan biri daha. Kundera’nın en güzel romanı.
Kurgusu inanılmaz, ortaya bir sözcük atıp üzerinde düşünürken ve sizi düşündürürken asıl anlatacağını beyninize enjekte ediyor.
Üniversiteye yeni başlamıştım, okuduğumda.
Komünist Blok dağılmadan önce yazmış. Ülkesinden önce Fransa’da yayınladı, diye hatırlıyorum.
-Buyurun Başkanım, beni istemişsiniz!? Dedim.
Kağıthane belediye başkanı........bugün bile unutamadığım, her zaman iyi şeyler düşünmek istediğimde hatırladım, şu sözleri sarfetti;
- Murat; öncelikle işin hayırlı, uğurlu olsun! Başına gelenleri biliyorum. Biz sizler sayesinde buradayız ve birçok şeyi sizlere borçluyuz. Seninle çalışmak bizim için onurdur. Ne zaman sıkışırsan benim yanıma gel,hiç çekinme! Dedi.
- Teşekkürler başkanım! Dedim ve çıktım. O an dünyalar benim olmuştu sanki. O kadar çok mutlu olduğumu hatırlamıyorum. Gerçekten verilen mücadelenin değerini bilen birisi ile karşılaşmak çok güzeldi. Hiç beklemediğim ancak gururumu okşayan bu sözler bana yeniden ümit verdi.
Unutamadığım çocukluk anılarımdan biridir; yıllarca çamur deryası olup hiç el atılmayan yollar bir devlet büyüğü ziyaret edeceği zaman hemen asfaltlanırdı. Özet şu; biz insana "insan" olduğu için değil, gücü kadar değer veriyoruz.