Lise yıllarım, abimin beni yönlendirdiği kitapları okumakla geçti.
Aziz Nesin de onlardan biridir. (Diğeri de yine çok değerli bir yazar. Onu başka bir incelemede anlatmak isterim.) Aziz Nesin'in kitaplarını kahkahalarla okurdum. Ama nereden bilirdim ki lisede beni güldüren adam, üniversitede ağlatacak. Evet ben Aziz Nesin diyince hep güldüm, ta ki
''Erkekler mi, öff! Kaçasım geliyor. Niçin onların istediği her şeyi yapasın ki?'' (sf. 11)
Kadınlara soruyorum:
Bir erkeğe kayıtsız şartsız teslim olup onun tahakkümü altına girmek mi?
Yoksa kendi ayaklarının üzerinde durup isteklerinin doğrultusunda bir aşk yaşamak mı?
Rus asıllı psikanalist ve yazar olan
Ben gene aynı yaşlardayken, hiç unutamadığım bir şey söyledi bana: Kendi kafasını göstererek, ''kızım'' dedi, ''bir kadının namusu belinden aşağısında değil, burada, kafasındadır. Farzedelim ki, parası olduğu için, bir adamla evlendin. Sen namusuz bir kadınsın bunu yaptığın için. O adama bağlı kalsan da, onu hiç aldatmasan da, gene namussuzsun. Çünkü parası yüzünden oturuyorsun o adamla. Asıl orospuluk budur. Para uğruna cinsel ilişki kurmaktır asıl orospuluk. Hiç menfaat gütmeden ve başkalarına kötülük etmeden sevgili değiştiren bir kadına, ben orospu demem, çapkın kadın derim ancak. Senin çapkın bir kadın olmanı istemem. Ama çıkarını kollayan nikahlı bir kadın olacağına, çapkın bir kadın ol daha iyi.''
Evet, bugün gene buram buram tarih kokan bir İskender Pala kitabı incelemesi için birlikteyiz arkadaşlar. İskender Pala’nın kendisi ile olmasa da, romanları ve kalemi ile ilk defa "Abum Rabum" #30305965 sayesinde tanıştım. Şahsen çok beğendiğim Abum Rabum sonrasında okumuş ve incelemiş olduğum kitap türlerine
Ben bu kitabı okumadan önce Sevgili Öğretmenim Hüseyin Hocam ve Sevgili Arkadaşım Yusuf'a kitabın nasıl olduğunu onlara sordum ikiside bana kitabı okurken duygulanacağımı ve çok seveceğimi söylediler bende bu kitabı satın alıp okumaya başladım daha kitabı elime alır almaz kitabın güzel bir kitap olduğunu anladım. Kitabı okuyunca resmen kendimi kitabın içinde zannettim sanki o küçük Zeze bendim. Kitabı okurken birçok yerinde ağlamamak için kendimi zor tuttum. Kitapta unutamadığım yerlerin çoğu Zezenin yediği dayaklardı. Eğer ki ben Zezenin yerinde olsaydım hiç bu kadar dayağa ve yaşadığı acılara hiç katlanamazdım. Lafın kısası herkese tavsiye ediyorum çok güzel bir kitap.
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022229,4bin okunma
Yıllar önce haberlerde izlemiştim yıllarca unutamadığım trafik kazasını . Ön koltukta, sıkışan ve kopmak üzere olan bacağından kan fışkıran anne. Muhtemel bacağını kaybedecek. Arkada bebek koltuğunda ağlayan yavrusu için ‘’ Oğlumu verin bana, emzirmem gerek, çok korktu’’ diye feryat eden bir anne.. O zaman ben bu sahneyi hiç ama hiç
15 yıldır "Radial Arterimin" yani bilek damarımın:)) tam üzerinde taşıdığım bir nasihatı paylaşacağım sizinle değerli takipçilerim:))
Nedenini hala tam idrak edemediğim bir geleneğin ürünü olarak küçükken misafir sofrasına çocuklar olarak oturtulmazdık ...
Bir köşede annemizin ayrı serdiği sofrabezine ve o güzelim ganimetlerden payımıza düşen bir kaç lokmaya razı olurduk kuzu kuzu :))
Yine böyle misafir ağırladığmız bir akşamda hala unutamadığım o çikolatalı pasta tabağına kanalize olmuş durumdaydı tüm zerrem.Fakat muhtemeldir ki misafire yetecek kadar kalmış ve bize de kaş-gözle tekmil veriliyor uslu uslu oturun koltukta diye:))hayır kızmıyorum onlara çünkü onlarda gördüğünü uyguluyordu sadece bizim kadar şanslı değillerdi doğrulara ulaşma noktasında😇🌼
Neyse efenim içimde dinmez bir açgözlülükle ve misafirin gitmesini bile bekleyemeden pastaya saldırmak için mutfağa koştum ama ne koşuş:))
Karanlığın ortasında film sahnelerini aratmayacak bir sahne,pat küt kırılma sesleri ve kendimi sofranın ortasında koluma saplanan kocaman bir cam parçasıyla buldum☺️
İşte o gün bugündür bileğime her baktığımda şöyle diyorum:
Sevgili Ayşe,
*Bir şeyi çok mu istiyorsun bekleyeceksin,
*Ama Nefsin çok mu istiyor inadına daha çok bekleyeceksin yoksa sabırsızlık ve açgözlülüğün yıllar geçse de kapanmayacak yaralar bırakabilir sende😉
İşte öyle efendim demem o ki biz sabrı ve beklemeyi bir günde öğrenmedik,iyi günler:)))
🦋🌷
Sokakta 25 yaşlarında bir adam mahçubiyetle "Afedersiniz bişey soracağım, benim yüzüm çirkin mi ya?" diye sordu..Pozitif şeyler söylediğimde "Az önce öyle dediler de başkalarına da sorayım dedim.."dedi. Kötülükten ne zaman vazgeçeceksiniz? Kırmamaya ne zaman özen göstereceksiniz?
KIŞKIRITICI, AKIL KARIŞTIRICI, DÜŞÜNDÜRÜCÜ, SOLUKSUZ BİR ROMAN
Dan Brown okurları, Dan Brown’ın yeni bir kitabını okumadan önce hemen hemen ana hatlarıyla hatta ara hatlarıyla da dahil olmak üzere ne okuyacaklarını, kurgunun kısmi olarak da kollarını bilirler. Robert Langdon bir kurumdan veya bir kişiden bir davet alır, cinayet ile olaylar
Biraz değiştim,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar…
Değiştim…
Unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum,
Bir yanım kendimi kolluyor, bir yanım seni
Ben benimle savaşıyorum,
Seninle değil…
Sonucu kılıcı kuşananından belli olan bir savaşın,
ne kazanabileni ne de kaybedeniyim…
Sorun değil…
Elbet Alışırım…
Biraz alıştım.
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar…