"Yalıtılmış bir varlık değilsin,
Unutma ki kozmosun biricik, yeri doldurulamaz bir parçasısın.
Sen insanlık bulmacasında köklü bir parçasın."
#Epiktetos
Okulda bize kuşkulanma ve unutma sanatı öğretiliyor. Öncelikle kişisel ve yerel olanın unutulması. Aralıksız akıp giden zamanın içinde yaşıyoruz, ama sub specie aeternitatis yaşamaya çabalıyoruz.
Sayfa 111 - Yorgun Bir Adamın Düş ÜlkesiKitabı okudu
“Bir çok insan matematiğin yasalarını bilir ve güzel sanatların birçoğunda beceri sahibidir. Fakat çoğu insan yaşamı yöneten yasalarla, yaşama sanatı denilen o güç sanat hakkında az şey bilir. Bir insan uçmasını sağlayacak alet yapabilir ve onunla bütün dünyayı baştanbaşa dolaşabilir. Fakat nasıl mutlu, başaralı ve memnun olunacağını öğreten o basit sanatın tamamıyla cahilidir. Sanatları öğrenirken listenin en başına yaşama sanatını koymayı unutma!”
Jean J. Rousseau
Aklıma Abraham Lincoln geldi. O bir ayakkabıcının oğluydu ve Amerika'nın başkanı oldu. Doğal olarak, bütün aristokratlar çok rahatsız oldu, kızdı, öfkelendi. Abraham Lincoln'un öldürülmüş olması bir tesadüf
değil. Ülkenin bir ayakkabıcının oğlu tarafından yönetilmesi fikrini kabullenemediler.
Başkanlığının ilk gününde, yemin ettikten sonra
Hatırla! Aklındaki, kestirme yoldan hızlı bir şekilde borçtan kurtulma fikrini unut! Ama kestirme yollar olduğunu ve bu yolları ancak yola doğru bilgilerle ve motivasyonla çıktığında bulabileceğini unutma.
“Unutma ki seni yönlendiren zihnin kendi kendine yetebildiğinde yenilmez olur... Tutkulardan kurtulmuş bir zihin kale gibidir: İnsanların sığınabileceği daha güçlü bir yer yoktur.”