"Burasının iç karartıcı bir etkisi vardı, geçmiş âdeta terk edilmiş binaların örselenmiş duvarlarına yapışmıştı."
Sayfa 74
131 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Zülfü Livaneli'nin Serenat kitabında rastlamıştım bu kitabın adına ve merak edip okumuştum. Kurgusu; Bir randevu evinde geçiyor. Ama hiçbir yerde görülmemiş bir özelliği vardır bu evin. Önceden uyutulmuş bakire kızların yatağına yaşlı erkekler kabul edilir. Kıza zarar vermemek şartıyla.... işte bu meraklı öyküyü o yaşlı adamlardan birinin ağzından dinleyeceksiniz. Nobel ödüllü bir yazardan güzel bir roman.
Uykuda Sevilen Kızlar
Uykuda Sevilen KızlarYasunari Kawabata · Assos Yayınları · 2003357 okunma
Reklam
Unutulmuş kızları mevsimlik sevdâların.
Sayfa 12 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.
Bir prenses gibi sevilmiş ve büyütülmüş kızlar ;babalarını yitirdikleri zaman, bir daha kimsenin onları bu kadar çok ve bu kadar karşılıksız sevmeyeceğini hisseder gibidirler.
Bir uğultu vaktiydi, ne akşama ne sabaha benzeyen. Zaman değil de etin seğirmesiydi. Usul bir kar bütün yapıları derin gizlere boğmuştu. Yollar yol değil ayrılığın iç çekişiydi. Ay ışığının vurduğu her yaprak, unutulmuş ne varsa odaya dolduruyordu. Pişmanlıkla minnetin harmanıydı her yer. Acılar bile bir kulak çınlamasaydı. Ne kadar uzun, mağrur, buğulu olursa olsun, hiçbir kirpik, rüzgarın camlara çizdiği resimleri silemiyordu. Yarım kalan her şey bir hınçla tamamlıyordu kendini. Bütün seslerin bize ait olduğu bir ruh esrimesiydi yalnızlık. Gidip su birikintilerinde bir çocuğun elinden tutuyordu. Çocuğun kalbi güneş yanığıydı. Bulutlardan oyalar işliyordu toprağa. Bir lambanın fitiliydi kadın, ışığı gölgesinden acı. Çocuğun cebine harfler dolduruyordu. Adam okunaksız bir yazıydı, başkalarının cümlelerinden. Durmadan sigarasıyla konuşuyordu. Kahire radyosundaki hıçkırık, dalsız gecelerde kim bilir adama neler söylüyordu? İlk dersi sessizlik, son dersi susmaktı herkesin. Hiçbir annenin, yanıtını değiştiremediği iflah olmaz sorudur bugün de "Kızlar neden hep kenara çekilerek yaşar?" Yaprakların, köklerine yaş döktüğü bir zamandı.
326 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Yazar, Osmanlı'nın son dönem tarihçilerinden, değerli bir paşa. Adını İstanbul'un Fatih semtinden almış. Avrupa'da uzun yıllar çeşitli görevlerde bulunmuş. Telhis-i Tarih-i Osmani adlı kitabı askeri liselerde ders kitabı olarak okutulmuş. Bu kitabı okuyanlar arasında Atatürk'de var. Sonraları yazar bu kitabı güncelleyerek ismini Osmanlı Tarihi şeklinde değiştirmekle birlikte, dilini de hayli sade bir Türkçe ile yazmış. Sözünü ettiğim kitap bu. Kitap, Osmanlı'yı Osman Bey'den ele alıp, Sultan 5. Mehmet Reşad'a kadar kısa kısa anlatıyor. Anlatımı güzel, gayet anlaşılır. Değerli bir eser. Dikkatleri çeken nokta şu ki, Atatürk'ün kullandığı bazı ifadeler yazar tarafından çok önce bu kitapta kullanılmış. "Az zamanda çok işler yapmak", "damarlarındaki hamiyetli kan" gibi.. Zaten Cumhuriyet'i kuran neslin yetişmesinde, fikri temelde katkısının olduğu kitapta belirtiliyor. Kitabın sonunda "gençlere, genç kızlara" adlı bir bölüm var. Değerli bir hitabe.. Üçüncü alıntı (s. 325) o kısımdan. Kitabı okurken yazarın olayları objektif bir anlatımla aktardığını anlamak zor değil. Kitap, Gece Kitaplığı Yayınları'ndan çıkmış. 326 sayfa. Bu kitabı bizim parktaki bir çamın dallarına sıkıştırılmış halde buldum. Nemli ve karalanmış halde..İki sayfası da noksan,yırtılmış.. Kitaba hakettiği değeri vermemiz temennisi ile..
Osmanlı Tarihi
Osmanlı TarihiFatih Mehmed Tevfik Paşa · Gece Kitaplığı · 20177 okunma
Reklam
329 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.