ayıcılar geçti, affedilmemiş insanlar geçti
şehirler taş yürekliydi şarkısı-beyaz
insanların büyük rüyaları vardı
insanlar bir ölümle öldüler ki
sevgiler arasında şaşırıp
bir unuttular ki deme gitsin.
ben olanca kuvvetimle
Rakı içilir mi hiç çiçeksiz
çiçeksiz ölürüm dükkanları
hem kim olsa ölür ispatinin ebesi
zulmü ilan edilmiş sokağa çıkar
yalnızlığının ut sesi bir fonograf
tanzimat fermanında unutulmuş hacivat
gelip kahkahalar tarafından iğne ister
Yalnız belki çocuklar için atlı
gülen tramvayı ölümün cumhuriyete
enflasyonu sekiz memeli bir zenne
o çirkinim tasviri efkar bir zindan
vakitlere açıktır kepengi aşkı memnu
ölü teyzesine yazlığa giden kim çocuk
pire kasketini deve kimler giyer acaba
zehir dükkanları çiçek çiçekçi pera'da
Benim ut teyzem de öldü galiba hacivat
şimdi şu rakıdan ne diye vergi alırlar sanki.
İlk evladım Köksal 1969 yılında
ikinci evladım Serdar 1971
üçüncü yavrum Hakan 1973
dördüncü oğlum da 1975 yılında dünyaya merhaba demişti.
13 Kasım Cumartesi 1976 gününden bir gün evvel Serdar'ın dişi çok ağrıyordu. Sabaha kadar ağlamış hiç yatmamıştı. En küçük oğlumu abisine (Köksal) bırakarak Serdar'ı dişçiye götürmeye karar verdik. Serdar
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor...
İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Efendim, Dünya Kadınlar Gününüz kutlu olsun! Bunu dedikten sonra da, gündeme göz atalım! Hani gazetelerden azıcık cesareti olanlar çalkalandı ya dün ve bugün... Ankara’da hafta sonu toplanan Hizb-ut Tahrir örgütü, demokrasi ve laikliğin yıkılacağını ilan etti! Dinciler, hilafeti kaldıran Atatürk’ü ve Cumhuriyet kadrolarını kafir ilan etti! Hem de nerede biliyorsunuz değil mi? Atatürk Spor ve Sergi Sarayı’nda! Bunu seyreden Valiliğe de, Emniyet Müdürlüğü’ne de artık şaşırma hakkınızın bile kalmadığı bir dönemin en taze hediyesi bu! Yani IŞİD’in “siyasi kanadı” gibi bir söylem Başkent’ten yurdumun semalarına bu ses tonunda yayılıyor.
Bedri Baykam - OdaTV -10.03.2016
biraz araştırmaca....
HAVVAS' IN ÖZÜ: Havas ilmi genel kanıdaki düşüncelere rağmen sadece harflerin ve sayıların, esmaların veya ayetlerin sırlarından, hikmetlerinden faydalanılarak çeşitli etkiler elde etmek için esmanın veya ayetin kendisi ya da vefki ve bunlara bağlı harf ve sayılar ile tılsımlar kullanılarak ve bu sistem üzerine kurulmuş
Geçmişte gömülmüş ne de çok hatıralar var.
Bir sevgili mes'ut ise bir başkası ağlar,
Bir eski gönül yaresi sızlar da derinden,
Bir ok yeniden kalbi vurur dertli yerinden,
Bir damla şaraba, bir içim suya kanılmaz,
Bir tatlı güne ertesi gün pek inanılmaz,
Madem ki hayalın yolu er geç bitecektir,
Her sevgili varlık kara toprağa gidecektir,
Öyleyse neden bin bir üzüntüyle yanarsın?
Bir hişuranın zevkini özlemle anarsın?
Günler değil, aylar boyu, yıllar boyu olsa,
Bir sevgiye insan doyamaz, ömrü de dolsa.
Ver kendini, koy ver yine taptaze bir aşka!
Sevmek ve sevilmek gibi tat var mı ki başka?
Osman Yüksel Serdengeçti