Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ölüm saati
1992 yazının ilk yaz ayları boyunca Ralph, zihnine üşüşen bütün bu korkunç hayalleri yok saymaya devam etti -özellikle de onların arkasında pusuya yatmış bekleyen o korkunç düşünceyi- ama hazirandan temmuza geçerken gerçeği inkâr etmek artık imkânsız hale gelmişti. 1971 yazından beri görülen en berbat sıcak dalgası Maine'in iç
Giriş / Ölüm Saatini Kurarken
Yine gece ettik saati Yastık sert, uykusuzluk eş Dertler ahbap Elde bir kitap Sehpada dağınık mendiller Akılda uçsuz bucaksız hayaller F. Turan
Reklam
“Uyuyan kişi, saatlerin akışından, yılların ve dünyaların sıralanmasından oluşan bir halkayla çevrelenmiştir. Uyanırken içgüdüsel olarak bunlara başvurup yeryüzünün hangi noktasında olduğunu, uykuya daldığından beri ne kadar zaman geçmiş olduğunu bir çırpıda okuyuverir; ne var ki sıralamalarda karışıklıklar, kopukluklar olması mümkündür. Gece uykusuzluk çekip sabaha karşı, alışılmışın çok dışında bir pozisyonda, elinde kitabıyla uyuyakalmışsa mesela, havada kalmış olan kolu, güneşi durdurup geriletmeye yeter, uyandığı anda saati bilemez, az önce yattığını zanneder. (...) Ama benim kendi yatağımda bile, zihnimi tamamen gevşeten derin bir uykuya dalmam, zihnimi yattığım mekanın düzleminden koparmaya yeterdi, gecenin ortasında uyandığım zaman, nerede olduğumu hatırlamadığım için, ilk anda kim olduğumu dahi bilmezdim; en ilkel, en basit şekliyle belki bir hayvanın içinde kıpırdadığı şekliyle, varoluş hissini taşırdım sadece; bir mağara adamından daha aciz olurdum; ama sonra, hatıra denen şey kendi başıma içinden çıkamayacağım bu boşluktan beni çekip almak üzere gökyüzünden uzatılmış bir yardım eli gibi, bana geri dönerdi; uygarlığın asırlarını bir saniyede aşıverirdim, petrol lambalarının, ardından devrik yakalı gömleklerin hayal meyal görünen bulanık suretleri, benliğimin esas özelliklerini yavaş yavaş bir araya getirirdi.” Marcel Proust / Kayıp zamanin izinde...
Gece uykusuzluk çekip sabaha karşı, alışılmışın çok dışında bir pozisyonda, elinde kitabıyla uyuyakalmışsa mesela, havada kalmış olan kolu, güneşi durdurup geriletmeye yeter, uyandığı anda saati bilemez, az önce yattığını zanneder.
464 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Gabriel García Marquez YÜZYILLIK YALNIZLIK Roman yüzyıllık bir zaman diliminde Macondo adlı hayali bir kasabada geçiyor.Jose Arcadia Buendia ve bir grup arkadaşlarının ailelerini yanlarına alarak,dünyanın portakal gibi yuvarlak oluşunu ve nerden başlasan aynı noktada son bulursun ilkesini baz alarak ve herşeyden önemlisi denizi bulma hayaliyle
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202036,5bin okunma
Uyuyan kişi, saatlerin akışından, yılların ve dünyaların sıralanmasından oluşan bir halkayla çevrelenmiştir. Uyanırken, içgüdüsel olarak bunlara başvurup yeryüzünün hangi noktasında olduğunu, uykuya daldığından beri ne kadar zaman geçmiş olduğunu bir çırpıda okuyuverir; ne var ki sıralamalarda karışıklıklar, kopukluklar olması mümkündür. Gece
Reklam
Gecenin defterine en çok aşk yazılıdır yine de. Tere batarız geceleri. Aşka harlanırız. Gecenin teri bulaşır terimize. Gövde, geceyi uyandırır da uyarır da. Çoğullayandır gece, çoklayandır. Aşıkların uykusuzluk saati... Geceyi yorar aşıklar. Geceyi de uyutmazlar.
Sayfa 24
101 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.