Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gitmeli Bu Dünyadan
Gitmeli, kara bir trenle düşünce ekspresine Bembeyaz karların içinde battaniyeye sarmalı kalbi Bütün sıcak içecekler akmalı yüreğe Yalnızca hayallerin camları olmalı bakarken Gitmeli, gitmeli huzuru dağlayan köhne diyarlardan, Çekip gitmeli diyorum, Bu dünya fazla uyumsuz Bu dünyanın yolları taşlı Bu dünyanın samimiyeti namussuz! merhabalardan uzak bir hayata Çekip gitmeli. Geride bırakıp herseyi Basit bir anı olarak kalıp Gitmeli.
Çekip gitmeli diyorum, bu dünya fazla uyumsuz Bu dünyanın yolları taşlı Bu dünyanın samimiyeti namussuz! merhabalardan uzak bir hayata Çekip gitmeli. Birbirinin yarısı olanlar, yarası oluyor bu dünyada Bu dünya beşikteki bebeği bile acıyla emziriyor Gitmeli o yüzden Geride bırakmak her şeyi
Sayfa 54 - Dionysos yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Safiye Sultan (Hasekiliği)
O dönemde Venedik, dünyanın belli başlı devletlerinden biriydi. Bilhassa deniz gücü hâkimiyeti Osmanlı Devletini yıldırmıştı. Ancak Osmanlı ile Venedikliler arasında bir sulh vardı. Yinede Türk korsanları Venedik gemilerinden ve denizcilerinden hoşlanmazdı ve bilhassa Turgut Paşa bir Venedik düşmanı idi. Türk korsanları iyi istihbaratçılığı
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
¶ Çekip gitmeli diyorum bu dünya fazla uyumsuz Bu dünyanın yolları taşlı Bu dünyanın samimiyeti namussuz! merhabalardan uzak bir hayata Çekip gitmeli. ¶
Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Aramak... Ömür boyunca aramak... Yalnız seni aramak... Paslı teneke kutularda, küf kokan dolaplarda, çerçevelerde, tenhalarda, ağaç diplerinde, sonra vapurlarda, trenlerde hep seni aramak. Belki bu şehirde değilsin. Ne çıkar? Seni arıyorum ya. Belki de aynı sokakta evlerimiz, sabahları beni görüyorsun işime giderken. Sonra akşamı bekliyorsun,
“ Bu dünyanın yolları taşlı Bu dünyanın samimiyeti namussuz! Merhabalardan uzak bir hayata Çekip gitmeli. “
İkinci Mektup
Aramak... Ömür boyunca aramak... Yalnız seni aramak... Paslı teneke kutularda, küf kokan dolaplarda, çerçevelerde, tenhalarda, ağaç diplerinde, sonra vapurlarda, trenlerde hep seni aramak. Belki bu şehirde değilsin. Ne çıkar? Seni arıyorum ya. Belki de aynı sokakta evlerimiz, sabahları beni görüyorsun işime giderken. Sonra akşamı bekliyorsun,
Sayfa 117
Düşerken Üstümüze Akbabaların Gölgesi
... ... Karanlığı göğüslemek düşüyor yürüyerek paslı gıcırtılar arasından türkülerle uzak, çok uzak çöllerden süzülüp gelse de akbabalar düşürse de gölgelerini üst üzerimize
119 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.