Başımın yanması azalmış, burnumun kökünde hissettiğim karıncalanma geçmişti. Yalnız içimde müthiş bir boşluk hissi vardı. Hayatımın en dolu, en manalı zannettiğim bir devresi birdenbire boşalmış, bütün manasını kaybetmişti. En tatlı emellerinin tahakkukunu gördüğü bir rüyadan acı hakikate uyanan
bir insan gibi içim çekiliyordu.
Bir şeylerden kaçar gibisin. Soluk soluğa ama hiçbir şey anlatmayacağına yemin etmiş gibi sakinsin. Gitmek istediğin belli bir yer yok ama kalmak istemediğinden artık eminsin. Sadece biraz olsun herkesin ve her şeyin susmasını istemişsin. Kendini duyabilmek için.
Bazen aklım almıyor; onu yalnızca ben, öylesine içten, öylesine dolu dolu severken, ondan başka hiçbir şey görmez bilmezken, ondan başka hiçbir varlığım yokken, nasıl olur da onu bir başkası da sever, sevebilir?
Keşke diyorum keşke
Hiçbir şey bilmeseydim
Suya bakıp dursaydım ömrüm boyunca
Bir ırmak kenarında
Bir deniz ortasında
Ya da kalbim
Sınırsızlığın müziğini bulmuş
Varlığına kendini bırakmış
Bir okyanusa kansaydı keşke...
Şimdi anlıyorum ki, üniversiteye gitmenin ve bir eğitim almanın en önemli nedenlerinden biri, tüm hayatınız boyunca doğru olduğuna inandığınız şeylerin doğru olmadığını ve hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını öğrenmekmiş.
Sayfa 78 - Koridor yayınları, Charlie GordonKitabı okuyor
Hayatın iniş ve çıkışları olduğunu biliyorum ama mutlu olmayı özlüyorum. Eskiden her şey hakkında tutkuluydum ve bir şekilde mutlu olmaya çabalıyordum. Şimdi kendimi uzun zaman önce kaybetmiş gibi hissediyorum.