Tüm zamanların en iyisi ve en kötüsüydü; bilgelik çağı, budalalık çağı, inanç devri kuşku devri, ışık mevsimi, karanlık mevsimi, umut baharı, umutsuzluk kışıydı. Her şeyimiz vardı, hiçbir şeyimiz yoktu. Hepimiz cennete gidecek, hepimiz dosdoğru öte yanı boylayacaktık. Uzun lafın kısası o çağ şimdikine o kadar benziyordu ki gösteriş yağmayı seven otoriteler iyi ile kötü arasında karşılaştırma yapıldığında bu çağın her yönden en üstün olduğunu ısrar ediyordu.
Bizimki bu konuda çok başarılı
Uzun lafın kısası, masum ve günahsız birine eziyet çektirmek yerine onun içine nefret tohumları ekmek çok daha önemliydi. Hele koca bir toplumun içini kin ve nefretle doldurmaktan daha büyük başarı yoktu.
Sayfa 161Kitabı okudu
Reklam
Uzun lafın kısası masum ve günahsız birine eziyet çektirmek yerine onun içine nefret tohumları ekmek çok daha önemliydi. Hele koca bir toplumun içini kin ve nefretle doldurmaktan daha büyük başarı yoktu.
Benim ailem dışarıdan çok mutlu ve her şeye sahipmiş gibi görünürken, içeriden bakıldığında daha çok bürokratik bir kurumu andırırdı. Birbirimize güzel sözler sıralardık ancak bunun yapılması gerektiğini bildiğimiz için yapardık biraz da. Yaşım büyüdükçe ve gözlerim açıldıkça yolunda gitmeyen bazı şeylerin olduğunu anlıyordum. Annem babamla isteyerek evlenmemişti. Farklı hayatlardan gelmişlerdi. Uzun lafın kısası, bir sabah uyandık ve annem yoktu.
Sayfa 220
Tüm zamanların en iyisi ve en kötüsüydü; bilgelik çağı, budalalık çağı, inanç devri, kuşku devri, ışık mevsimi, karanlık mevsimi, umut baharı, umutsuzluk kışıydı. Her şeyimiz vardı, hiç bir şeyimiz yoktu. Hepimiz cennete gidecek, hepimiz dosdoğru öte yanı boylayacaktık. Uzun lafın kısası, o çağ şimdikine o kadar benziyordu ki, gösteriş yapmayı seven otoriteler iyi ile kötü arasında karşılaştırma yapıldığında bu çağın her yönden en üstün olduğunda ısrar ediyorlardı.
... bütün kötülükler aynı kefeye konulamaz, aynı değeri taşıyamazdı. Zararı tek kişiye dokunacak olan bir kötülükle, kalabalıkları etkileyecek olan bir tutulabilir miydi? Önünde upuzun bir gelecek gencecik bir adamın hayatını mahvedecek bir kötülük, tabii üç günlük ömrü kalmış bir ihtiyarın hayatını mahvetmekten daha önemli, daha kıymetliydi. Günahsız birine kancayı takıp onu doğru yoldan çıkararak bir günahkara dönüştürmeyi başardın mı özel olarak ödüllendirilmen işten değildi. Uzun lafın kısası, masum ve günahsız birine eziyet çektirmek yerine onun içine nefret tohumları ekmek çok daha önemliydi. Hele koca bir toplumun içini kin ve nefretle doldurmaktan daha büyük başarı yoktu. Bundan yola çıkarak dünyadaki bütün sarışın ve mavi gözlü insanlarına esmerlerden ilelebet nefret etmesini aşılamanın sağlayacaklarını hayal bile etmekte zorlanıyordum.
Sayfa 161Kitabı okudu
Reklam
49 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.