Gözlerindeki Canavar kitabına ilk denk geldiğimde kitabın türünün bir fantastik kurgusu olduğunu düşünerek ufak bir hevesle başlamak istemiştim fakat herhangi bir kitaba başlamadan önce illaki o kitap hakkında internetten, bloglardan veya kitap sitelerinde yazılan, yapılan yorumları ve düşünceleri okuma gibi bir alışkanlığım olduğu için kitabı okumadan önce
Sevgili Arsız Ölüm uzun zamandır okumak istediğim bir kitaptı. Kitabın konusu hakkında tek bildiğim köyden kente göçen bir ailenin hikayesinin anlatıldığıydı. Kitaptan beklentimle kitapta bulduğum çok farklıydı çünkü Latife Tekin meğersem büyülü gerçekçilik akımını kullanan bir yazarımızmış.
Öncelikle ilk 50 sayfa okuduktan sonra “Marquez’in Yüzyıllık Yalnızlık kitabını ne kadar da andırıyor dedim. Meğersem Amerikayı keşfetmemişim, zaten kitabı okuyan birçok kişinin ortak görüşüymüş. Şahsen Yüzyıllık Yalnızlık’ı çok sevmiş olan ben büyülü gerçekçiliği Türk Edebiyatında görünce bir şaşırmadım değil ama bu akımın kullanımını çok beğendim. Meğersem Türk kültürü ve gelenek görenekleri büyülü gerçekçilik için ne kadar uygunmuş. Cin-peri hikayeleri, bütün o batıl inanışlar… Hepsi bu akımla bütünleşince ortaya masal tadında bir roman çıkmış. Çok farklı bir o kadardı güzel bir kitaptı bence. Gerçi geleneklerimizin ne kadar “toksik” ve aile yapısının ne kadar çarpık olduğunu görünce okurken sinirlenmedim de değil tabi.
Tek bir eleştirim olacak o da yazarın anlatımı. Çok fazla “-dı” kullanmış ve kısa cümleler kurmuş yazar. Bu da ortalama uzunluktaki bir roman için yetersiz olmuş. Okurken sürekli kitap kısa bir masalmışçasına ha bitti ha bitecek edasıyla okudum.
Güzel bir romandı, bir daha Latife Tekin okur muyum bilmiyorum gerçi. Çok bana hitap eden bir okuma değildi ama Türk Edebiyatı açısından önemli ve özgün bir eser bence.
#masaldankitaplik
İthaki’nin karanlık kitaplar serisi uzun zamandır ilgimi çok çekiyordu. Sonunda bir kitabını okuyabildim. Açıkçası karanlık kitaplık denilince ben daha çok korku- gerilim tarzı olduklarını düşünmüştüm ama bende hiç öyle bir etki bırakmadı. Kitapların yazım tarzı ve oluşturulan dünya biraz eksantrik ve karanlık aslında. En azından
“Huzur”, uzun bir zamandır okuma listemdeydi. Nihayet ve iyi ki okudum
Ahmet Hamdi Tanpınar edebiyatımızın en değerli isimlerinden. Okumak istediğim birkaç kitabı daha var. En tanınan kitaplarından bir diğeri de “Saatleri Ayarlama Enstitüsü”. Sesli kitap olarak dinlemeye başlamıştım ama tamamlamadım. Bence Tanpınar’ın kitapları kesinlikle
Otostopçunun Galaksi Rehberi |4+/5|
Otostop çekerek dünyayı dolaşanları görünce hem özenirim hem de aklıma birçok soru takılır. Zor olduğunu düşünürüm. Hadi vize ve sınırdan giriş kısımları sorunsuz bir şekilde hallediliyor diyelim, yine de birçok soru geliyor kişinin aklına. İşte bu yüzden birçok rehber kitap görebilirsiniz, otostopçulara