İbadet ederken kul ile Allah arasında hiçbir şey olmamalıdır, İbadet halindeyken gönlünde Allah’tan başka hiçbir şey bulundurmamalıdır. Eğer bir insan, ibadet ederken, ikiliği ortadan kaldırıp, birliği sağlayabilirse, “vahdet-i vücut” mertebesine erişir ve böylece kendi özüne dönmüş olur ki, bu insanın Hakk ile Hakk olması demektir.
Bu mertebe kemal mertebesidir, bu mertebeye erişen bir kimse, kemaline ermiş sayılır.
Allah kemaline ermiş insanların yüzü gözü hürmetine bizlere yardım eyle yarabbi. Hüü kelimesinin sırrı da budur.
Pirimiz Hünkâr Hacı Beştaş Veli’nin “darı seç” üstünde ibadet ettiği söylenir. Bu nasıl olmuştur? Yukarıda söylediğim gibi, ibadet halindeyken Allah’tan başka hiçbir şey düşünmeyeceksin. Hüü deryasına dalıp, kendi varlığını tamamen yok edip kendin Hüü olacaksın. Buradaki incelik şudur: Öyle bir ibadet yapacaksın ki, farz et ki bir darı yığını üstündesin ama tek bir darı tanesi daha yerinden oynamasın. İşte Hacı Beştaş Veli’nin yaptığı ibadet budur. İbadet eden kimsenin, “Hüü demesiyle madde âlemden çıkıp, bir an için mana âlemine geçme halidir, gerçeğe Hüü..