Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Hayır, benim çocukluğumun hürriyeti, hiç de bu cinsten bir hürriyet değildir. Evvelâ, burası zannımca en mühimdir, onu bana hiç kimse vermedi. Bu sızdırılmış altın külçesini birdenbire kendi içimde buldum. Tıpkı ağaçta kuş sesi, suda aydınlık gibi. Ve bir defa için buldum. Bulduğum günden beri de küçücük hayatım, fakir evimiz, etrafımızdaki insanlar, her şey değişti. Vakıa sonraları ben de onu kaybettim. Fakat ne olursa olsun bana temin ettiği şeyler hayatımın en büyük hazinesi oldular. Ne dünkü sefaletim, ne bugünkü refahım, hiçbir şey onun mucizesiyle doldurduğu seneleri benden bir daha alamadılar. O bana hiçbir şeye sahip olmadan, hiçbir şeye aldırmadan yaşamayı öğretti.”
Vâkıa babama pek hayran değildim. Acayip tabiatları vardı. Huysuzdu, fazla konuşurdu, kendisini idare edemezdi. Hülâsa pek öyle sevilecek, hürmet, riayet edilecek bir adam değildi. Yahut talihsiz adamdı. Ama yine babamdı. Sevmesem bile acırdım. Öyle iyi, mazlûm tarafları da vardı ki... Onun üstüne bir başkasını aramak...
Sayfa 118Kitabı okudu
Reklam
Şehzade Mustafa (1515, Manisa - 6 Ekim 1553, Konya)
ŞEHZADE MUSTAFA MERSİYESİ I. Meded meded bu cihânûn yıkıldı bir yanı Ecel Celâlîleri aldı Mustafâ Han’ı İmdat! Eyvahlar olsun! Bu cihanın bir yanı yıkıldı;
222 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Otobüs yolculuklarında kitap okumayı severim dün seyahat ederken kitabı okumaya başladım bugün sabah sularında bitirdim. Yine Sabahhattin Ali ve yine hüzünlü bir son.Kürk Mantolu Madonna'yi da okurken hissettiğim çoğu duyguları yine baha hissettirdi Sabahattin Ali. Kullandığı dil insanı sarıp sarmalıyor resmen. Bir ara romani okurken kurgulanmış bir şey değil de gerçek bir vakıa gibi aldı götürdü beni.Romani okurken olaylar karşısında gerçekten sevindim, üzüldüm kızdım, acıdım yani yazarın vermek istediği duyguları bizzat yaşamış gibi oldum. Duyguyu karşıya geçirmeyi çok iyi beceriyor Sabahattin Ali.
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021175bin okunma
Gerçekten bu dünyada müessirleri bilinmeyen ve mucize çapında görülmeye değer iki büyük vakıa vardır. Biri yunan zuhuru, öbürü de uçsuz bucaksız çöllerde insanı sarhoş eden bir mana rüzgarı halinde esici Arap dili... Bir devenin adım atışını 72 ayrı kelimeyle ifade eden bu dil, önceden badiyede hiçbir (metropolis-büyük şehir) kurulmaksızın ve hiçbir insani tefekkür kaynaşmasına şahit olmaksızın, nereden ve nasıl gelmiştir? Yunan harikası gibi bu da kaynak bakımından büyük meçhullerden biri...
1046 syf.
10/10 puan verdi
Birinci mektub mektubat 1. mektub بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ وَ بِهِ نَسْتَعِينُ Birinci Mektub
Mektubat
MektubatBediüzzaman Said Nursî · Söz Basım Yayın · 20113,600 okunma
Reklam
Hz. Muhammed
Suç O'nda değil. Suç, O'nu biz anlatamadık... O kendini anlatmıştı. Çeyrek asırlık kısa bir zaman içinde yarı yer O'nun sesini duymuştu. Beşerin beşte biri "lebbeyk ya Resulallah" deyip karşısında dize gelmişti. Ama biz duyuramadık. Düşman gemi azıya almış, esirdikçe esiriyor ve O'na, O'nun dünyasına salyalar atıyor. Yeni bir
Dünyanın bütün tımarhaneleri bizim entelijansiyanın kafatası yanında birer aklı selim mihrakı. Cemiyet tek mit’e dayalı: Atatürk miti. Başka bağ yok. İmparatorluğun birbirine düşman etnik unsurlardan mürekkep yamalı bohçası dikiş yerlerinden ayrılalı beri biz kendi kendine düşman insanlar haline geldik. Mâzi yok, tarihimizi tanımıyoruz. Din ölüm yatağında. İnsanları bir araya getiren hiçbir ideoloji doğmadı. Nihayet dil de gitti elden. Türk milleti. Hangi millet? Milliyetçiyiz..Hangi milliyetçilik? Batı’nını en bedbaht, en sarsak, en hasta fikir adamı basubadelmevt hülyalarıyla avutabilir kendini. Kadirşinas bir el, gübre altında kalan inciyi asırlarca sonra insanlığın tefekkür gerdanlığına iliştirebilir. Dilin medeni memleketler argosundan çok daha büyük bir hızla değiştiği bir ülkede, yarım okka esrar içten bu kadar çılgınca bir hayale kaptıramaz kendini. Hangi “postérite”?...Bu millet on senede bir değişen hafızasız nesiller amalgamı… O halde? Tefekkürün her ülkede bir nevi “martyr” olduğu belki bir vakıa. Ama şehvet dolu bir “martyr”. Bir ideal için ipe çekilmek ölümlerin en güzeli. Nihayet manastır var Batı’da. Yaralanan insan köpek gibi sokağa terkedilemez.
Sayfa 108
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.