Dünyada zulüm haksızlık ve kötülükler niçin var?
Dünyada zulüm haksızlık ve kötülükler niçin var? Allah'ın merhameti ile bu olaylara nasıl açıklayabiliriz ?
Bu Dünyaya imtihan için geldiğini bilen her kişi, imtihana tabi olmanın birtakım kuralları olduğunu bilir. Akli melekeleri ve özgür iradeye sahip olmak imtihana tabi tutulacak kişilerin en temel hakkıdır. Eğer Allah bize irademizi kullanma yeteneği vermeseydi o zaman iyi ya da kötü her davranışımızın tek sorumlusunun yaratıcı olduğunu çok rahat söylerdik. Fakat elinden seçme yeteneği alınmamış her kişi çok iyi bilir ki dünyada var olan zulüm, haksızlık ve kötülükler insanların bizzat kendi elleri ile yapıp ettiklerinden kaynaklanmaktadır. Sınav anında hiçbir öğretmen öğrencisinin cevaplarına müdahale etmez. Eğer Allah, kötülerin yaptıkları zulüm ve haksızlıkları engelleseydi insanların iradesi ortadan kalkar ve dünya imtihan yeri olma özelliğini kaybederdi. Bu durumda herkes iman eder, cennet ve cehennemin anlamı da kalmazdı.
Sayfa 36 - diyanet işleri başkanlığıKitabı okudu
“Mutlu olmak lisede her gün verilen ödevlere dönüştü. Herkes mutlu olmanın peşinde oysa acısı ve tatlısıyla seviyorum ben hayatı. Kederli, mutsuz, ketum, kendimden ve hayattan nefret ettiğim zamanlar olmuyor
mu? Elbette ki oluyor. Sıçmışım mutluluk formüllerine. Hem ne demiş şair: Kim istemez mutlu olmayı ama mutsuzluğa da var mısın? İşte ben, mutsuzluğa da varım, diyenlerdenim.”
Sayfa 135
İnsan dünyaya kazık kakmayacak, tükeniş pusuda, oldukça garip hayatının acısını çekmek zorunda kalacak. Çünkü uzun süre var olması ve sonunun iyi olması doğaya aykırı ve akıl almaz bir şey. Bu bakış açısı umut kırıcı, demek ki muhtemel.
Mutluluğu "daha çok kazanma ve kazandığıyla daha çok tüketme" ekseninde gören bakış açısı, kapitalist sistemin temel dayanağını oluşturuyor. Bu bakışla hayatı okuyan bireyler için tüketime açılan kapılar farklı görünse de yolun sonu aynı noktaya bağlanıyor: varlığın değerini maddiyata indirgemek ve var olmanın anlamını yitirmek...
Sayfa 137
Var olmanın acısı medeniyete değil, kültüre aittir. Medeniyet bu "acıyı" bilmez.
Sayfa 289Kitabı okudu
Bütün bilgiler içinde en acısı olan kendini bilme, en az uğraştığımız bilgidir: Sabahtan akşama yanılsamayı suçüstü yakalamanın, acımasızca her eylemin kökenine uzanmanın, hem de kendi mahkememizde dava üstüne dava kaybetmenin ne yararı var?
“Rüyada da öyle değil midir? Bırak kendini: rüyada yaşamaktan güzel ne var ki? Dilediğin insanları da yanına alırsın: dairedeki, mühendis olmak isteyen memur gibi. Maceranı yaşa canım kardeşim. Bütün acılarını, senin gibi kahraman bir savaşçıya anlatmak istiyorlar. Birbirlerine anlatacak sözleri kalmamıştı. Seni milletvekili seçtiler oybirliğiyle.
Sayfa 321Kitabı okudu
