Hayat da zamanın oyuncağıdır.
Ama tüm dünyaya hükmeden zamanın da
Er ya da geç bir sonu olmak zorundadır.
(William Shakespeare, Kral IV. Henry - 1, s. 128)
İlk olarak 1925 yılında, Raci’nin Hatıraları adıyla yayımlanan A’mâk-ı Hayal, Batılı bir anlayış içeren romanlardan farklı bir kurguda yazılmasıyla dikkat çeker. Nesir olarak kaleme alınan,
"Özgür mü diyorsun kendine? Sana hükmeden düşünceni duymak isterim."
"Bu kitap herkes için ve hiç kimse içindir "
Diyor Nietzsche..
Üstinsan gibi kendine has terimleri olan Alman filozof Nietzsche 'in okuduğum ilk kitabı.
İlk okumamın verdiği zorluğu sizlerle paylaşmak istiyorum:
başlarda anlamakta zorluk çektim çünkü
Yazar özgürlük kavramını analitik olarak incelerken özgürlüğü farklı boyutlarla ele almış, aktörün ruhsal yapısı ve iç dinamiklerinden hareketle aktörün psikolojik tutumlarının topluma yansıyan yönünü değerlendirmiştir.
“ Özgürlük" ancak ve ancak çağdaş insanın kişilik yapısının bütünüyle çözümlenmesi temel alındığında tam anlamıyla
Yeni bir okur olduğum için kendime şart koymuştum dünya klasiklerden başlamalısın diye..bunu birazda sıkıcı bir süreç olduğunu düşünmüştüm ama denemeler de diğer bir kaç dünya klasikleri gibi beni çok ön yargılısın yasemin demeye itti m….denemeler eserini çok zevkle içinde yaşadığımız dünya ve insanlarla pekiştire pekiştire okudum ve yüzyıllar önce yazılmış olması beni her konu başlığında şaşırttı açıkçası denemeler benim favori kitabım ve Kitap kesinlikle okuduktan sonra bir köşeye ayılacak bir kitap değil bence tam bir başucu kitabı her aklına geldiğinde açıp bir İnsanın tekrar tekrar okumak isteyebileceği bir eser…
Vicdan üzerine,varlık ve insan üzerine, ölüm ölümün gerçekçiliğine yaptığı vurgular Montaigne göre kimse kimseyi değil insan önce kendini tanımalı insanı derin ama gerçek bir içsel yolculuğa çıkarıyor varoluş ümit acı inanç yaşamak sanat üzerine bir çok konuda düşünmenizi saglıyor beni en çok etkileyen şey ölüm üzerine olanlar
Hayatım içindeyken ölümünde içindesiniz
Son gününüzden niçin bu kadar çok korkuyorsunuz?
O gün sizi öldürmede öteki günlerinizden daha fazla bir iş görmüyor ki ! Yorgunluğu yapan son adım değildir,son adımda yorgunluk sadece meydana çıkar.Bütün günler ölüme gider; son gün var…… buna benze ölüm üzerine bir çok tanımı yer alıyor hepsinde insanı alıp gerçekten başka bir noktaya taşıyor.
DenemelerMontaigne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202054,6bin okunma
"Felsefe: Kendisini akla dayanan nedenlerle, gerekçelerle meşrulaştirmaya çalışan bireysel, eleştirsel, refleksif, bütüncü ve tutarlı bir düşünme faaliyetidir."
Kitap, felsefenin tanımı ve felsefenin yaratıcısınin Eski Yunan mı veya felsefenin Eski Yunan'da doğduğu tartışması ile başlıyor. Ardından Eski Yunan'in Sokrates öncesi felsefe
Bilindiği üzere Eflatun yani Platon batı felsefesinin ilk filozofu ve Atina akademisinin kurucusudur. Bu yüzden önemli filozofların başında gelir. Rasyonalizm akımının önemli temsilcilerindendir. Kitap M.Ö 360 'da yazılmıştır.
Genel olarak felsefe kitapları özelikle batı felsefesi uzun monologlar halindedir. Bu defa da konuşanlar :
Sokrates, Timaios, Hermokrates, Kritias. Bu defa Platon kendi görüşü olduğu üzere yani insan ruhunun ölümden sonra beden dışında kalıcı idealler dünyasına ulaşacağını söyler.
Timaios'da şu sorulara yanıt aranır. Evrenin amacı nedir? Fiziksel dünya ile sonsuz dünya arasındaki fark? Evren sonsuz mu? Kaç dünya var? Evrenin özellikleri nelerdir? Tanrı adil mı? İyi, kötü nedir? Elementlerin tanımı nasıldı? Gibi cevapları aramıştır Platon.
Kısaca ise evreni söyle tanımlar.Evren ölümlü, ölümsüz bütün canlıları içine aldı. Böylece tümüyle dolduktan, gözle görü
nen bütün canlıları kendisinde toplayan bir canlı varlık,
kavranabilen tanrı örneğine göre kurulmuş duygun bir evren durumuna geldikten sonradır ki çok büyük, çok iyi, çok
güzel ve çok yetkin olan bu dünya doğmuştur: O, kendi soyunun eşsiz ve biricik göğüdür.
TimaiosPlaton (Eflatun) · Cumhuriyet Yayınları · 2001356 okunma