140 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kemal Bilbaşar daha çok Doğu Anadolu’daki dağ köylülerin cumhuriyet sonrası yaşadığı ağa zulmünü konu edinen Cemo ve Cemo’nun devamı Memo romanlarıyla tanınıyor. Şüphesiz ki Cemo ve Memo dâhil Kemal Bilbaşar’ın neredeyse tüm roman ve öyküleri toplumcu gerçekçi çizgide yer alıyor. Ancak bu toplumcu gerçekçi romanların dışında onun öyle bir aykırı
Denizin Çağırışı
Denizin ÇağırışıKemal Bilbaşar · Can Yayınları · 2003375 okunma
Biz topraktan, ateşten, sudan, demirden doğduk! İyi dinleyin derim Nâzım'ı sadece şiir değil bunlar hak, hukuk, varoluşsal meseleler..
Reklam
BİLİMİN, TOPLUMSAL ve AHLAKİ YAKLAŞIMLARIMIZI BELİRLEME GÜCÜ VAR.İnsanları çevre konusunda bilinçli olmaya sevk etmesi, kadınlara cinsel özgürlük sağlayan bir hap icat etmesi buna örnek gösterilebi­lir.Aksi yönden varoluşsal meseleler de bilime sızıyor, hasta bakı­mında TIBBİ KAYGILAR karşısında İNSANİ KAYGILARIN tartışılması gibi.Herkesi tutabildiğimiz kadar hayatta mı tutmalıyız? Çoğu alanda dünya görüşümüzün nerede bittiğini ve bilimin nerede başladığını söylemek zor, bunun aksi de geçerli.İkisi arasındaki basit karşıtlı­ğın ötesine geçip insan bilgisini bir bütün olarak düşünmeye ihtiya­cımız var.
419 syf.
·
Puan vermedi
Edebiyatta ortaya çıkan eserin değerinin karşılığı her şeyden önce onun kapsamlı olmasından ziyade hayatın bütün inceliklerini ve derinliğini yansıtıyor olmasından da kaynaklıdır. Tanpınar'ın Huzur'u ise bunun karşılığını bize sunmaktadır. Tanpınar, edebiyatın toplumsal ve sosyal meselelerin dışında olmasını söyleyen Türkiye'de Ahmet Haşim ve
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201916,7bin okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Irvin Yalom’un terapiye gelen hastalarından derlediği bu kitap on farklı hikayeden oluşuyor. Hikayelerin temelinde varoluşsal meseleler yatıyor. Anlamlı bir yaşam nasıl sürülür? Yaşlılıkla, ölüm kaygısıyla nasıl başa çıkılır? Bir yakının kaybından sonraki acıyla nasıl başa çıkılır? “Neden’i olan, Nasıl’a katlanır”, demiş Nietzsche. Demek ki yaşamı devam ettirebilmek için bir neden’e, bir anlam’a ihtiyaç var. . “Hayat geçici. Her zaman, herkes için. Ölümü bedenlerimizde taşıyoruz. Ama bunu hissetmek, belli bir ismi olan bir ölümü hissetmek çok daha farklı bir durum.” Bence insanın hayatında oluşacak en büyük travma bir yakınının ölmesidir. Çünkü ölüm bir boşluk yaratır. Bir sonun olduğunu hatırlatır. Ölümün yer açtığı acı kişiye özeldir. Hiç bir acıyla, hiç bir duyguyla ifade edilemez. İşte o ‘anlam arayışı’ burada devreye girer. “Ölümün farkında olmak yaşamımıza anlam vermek için değerlendirilmelidir.” Madem ki hepimiz öleceğiz öyleyse anlamlı bir hayat sürelim. Yaşanan her olaydan kendimize dersler çıkartalım. Bu tarzda kitaplar okuyarak yolumuza ışık tutalım. İçimize dönelim. Kendimizle konuşalım. Travmalarımızla yüzleşelim. Yaşam derslerimizi alıp yolun ‘son’ bulduğu yere kadar devam edelim. . “Her şeyi unutmuş olacağın günler kapıda, her şeyin seni unutacağı günler yakın.”
Günübirlik Hayatlar
Günübirlik HayatlarIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınları · 20155 okunma
Ateizmin asla cevap veremeyeceği sorular; "varlık nasıl meydana geldi?", "evrendeki düzen nasıl oluştu ve devam ediyor?", "evrendeki enerjinin kaynağı nedi?" sorularıdır. Deizmin asla cevap veremeyeceği soru ise "Allah insanı niçin yarattı?" sorusudur. Bu temel "varoluşsal" sorulara cevap
Reklam
53 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.