Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Vay be
Küfr-ü mutlakla mücadelede bu kadar ağır şerait altında Risale-i Nur bir derece muvaffak oluyorsa, bunun sırrı işte budur: Said yoktur, Said'in kudret ve ehliyeti de yoktur. Konuşan yalnız hakikattır, hakikat-ı imaniyedir. Madem ki, nur-u hakikat, imana muhtaç gönüllerde tesirini yapıyor; bir Said değil, bin Said feda olsun. Yirmisekiz sene çektiğim eza ve cefalar, maruz kaldığım işkenceler, katlandığım musibetler helâl olsun. Bana zulmedenlere, beni kasaba kasaba dolaştıranlara, hakaret edenlere, türlü türlü ittihamlarla mahkûm etmek isteyenlere, zindanlarda bana yer hazırlayanlara hakkımı helâl ettim.
Sayfa 52 - Envar NeşriyatKitabı okudu
"Vay be ben evde oturup kalemle mandalina liflerini tırnaklarımdan sökerken insanlar neler yaşamış." diye içimden geçirdim ve acı acı gülümsedim.
Reklam
"Hiç kimse dışarıdan göründüğü gibi değildir ve bir insanı tanımak yıllar alır. Hatta uzun zamandır tanıdığınız biri bir an gelir öyle bir iş yapar öyle bir söz söyler ki parmağınız ağzınızda kalır ve vay be ben bu adamı tanıyamamışım demek ki dersiniz."
"O kız zehirli." "Sadece incinmiş, Tedros. Ona bir söz verdiğini düşünüyor." "Sahtekârlıkla verdirilmişse, söz sayılmaz. İmtihanı kazanmak için beni kullandı ve seni de kullandı." "Onun hakkında hiçbir şey bilmiyorsun,Seni hâlâ seviyor. Ve hâlâ benim arkadaşım." "Vay be! Sen mutlaka benden daha İyi bir ruh olmalısın;çünkü onda ne gördüğünü hiç bilemiyorum. Ben sadece insanları kullanan bir cadı görüyorum." "Öyleyse daha yakından bak." Tedros ona döndü. "Ya da başka birine bakayım."
"Ben bir insanı anlamanın zor olduğunu söylüyorum. Hiç kimse dışarıdan görüldüğü gibi değildir ve bir insanı tanımak yıllar alır. Hatta uzun zamandır tanıdığınız,dost olduğunuz biri, bir an gelir, öyle bir iş yapar, öyle bir söz söyler ki parmağınız ağzınızda kalır ve 'Vay be ben bu adamı tanıyamamışım demek ki" dersiniz..."
Vay be.d
Etleri tavaya alıp, kavurmaya başlarken sancı yeniden şiddetlendi. Şimdi hem tavada etleri çeviriyor, hem de sancıdan kıvranarak ağlıyordu. "Çocuk doğuracağım diye, kocam bu gece aç mı kalacak?" düşüncesiyle, eti iyice pişirdi.
Reklam
Böyle düşününce aklına geçen yaz teknesine binen turistin anlattığı balıkçı geldi. Vay be dedi, hem ihtiyarmış, hem de kitabı yazılmış. Ben de onun gibi sahile taşıyorum ama balık değil insan, hem kimse bizim kitabımızı da yazmaz. Daha önün de yapacağı işler vardı. Sahil güvenliğe ölüleri teslim etmek, ifade vermek, evrak imzalamak. Bugününden hayır yoktu.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.