1025 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Naçizane düşünceme göre, daha çok Suç ve Ceza romanı ile tanınan ve başyapıtının o olduğu kabul edilen Dostoyevski’nin başyapıtı Karamazov Kardeşler’dir. Yazar, insan ruhuna derinlemesine inmiş, insanoğlunu çeşitli kesitler halinde, içgüdülerini ve isteklerini tümüyle ortaya çıkarmıştır. Büyük değişimlere uğrayan on dokuzuncu yüzyıl Rus
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202335,1bin okunma
59 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
'' İlhami Algör, alelacayip aşkların ve oyunbazlığın, hüzünlü dolambaçların yazarı. Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku, İtalyan Yokuşu'ndan aşağı, rüzgâra asılıp Tophane'ye inen roman. Avaramu! '' Tanıtım bülteninde de anlatılmak istenildiği gibi farklı bir roman. Bir aşk nasıl farklı olur, bir insan nasıl farklı severi okura çok güzel edebi tarzda veriyor. Sıkmadan, düşündürerek, 'Bak normal insanlar böyle yapar'ı önce düşündürüp, sonrasında 'ama karakter normal bir insan değil ki' diyerek okurun yüzüne vurup, 'bu karakter bunu böyle yapar' diyor ve okur kişiyi farklı şekilde düşünmeye, beyninin kullanmadığı kısımlarını kullanmaya davet ederek, bakış açısını genişletmesine yardımcı oluyor. Kitabın sonu ise, vazgeçmesi gereken yerde hala zorlayan insanlara; 'bakın en güzel yerde/olayda/durumda dahi olsan, vazgeçmen gerekiyorsa vazgeç' diyerek kitabı okumanın zevki hala beynimizde dolaşırken bitiriyor. Bir bakıma da güzel yapıyor. 2014 yapımı Çiğdem Vitrinel'in yönettiği aynı isimli filmde ise, Arif olarak Erdal Beşikçioğlu, Sezin Akbaşoğulları' da Müzeyyen olarak karşımıza çıkıyor. İki usta oyuncu çok güzel bir iş çıkartarak filmde de bize ayrı bir zevk veriyor. Ama İlhami Algör kitapta, Arif'in iç dünyasını daha fazla işleyerek bana ayrı bir okuma tadı verdi. Maalesef filmde ne kadar olmuş olsa da kitaptaki kadar karakter iç dünyasını göremediğim için, benim tercihim kitaptan yana. Tabi filmdeki iki usta oyuncuyu yabana atmamak lazım ve kitabı okuyan herkesin filmi de kesin olarak izlemesi gerek. ''Sonuçta bu derin bir tutku''
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201416 okunma
Reklam
400 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Yorum: Bu kitabı ben yazsaydım "Bir Kadın Yüzünden Kararan Hayatlar" ismini koyardım. Kitabı okuyan daha ilk sayfadan Hacer'e beddualarını saymaya başlar. O ne iğrenç bir mahlukattı! Bütün aşklar ve dostlukları bozdu kadın. Bana kalsa ona daha da acımasız bir son yazardım -_- Ben Mazhar'a çok kızamadım. Nazan'la anlaşamamasındaki en
El Kızı
El KızıOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20081,714 okunma
336 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Muhakkak,üzerinde ne var ne yok atıp hafiflemek ister insan .Aşk mı ? Bazen taşıdığımız en büyük yük olur;''keşke bu ağırlığı taşımasaydım'' deriz.Bazen de bizi biz yapan kendimize yüklediğimiz 'ağır' aşk yükü olur.Üzerimizde hissettiğimiz bu ağırlık ve hafiflik yineleme ile kendini bulabilir,varoluş sebebimiz olabilir.Çok fazla döngü varoluş
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
Varolmanın Dayanılmaz HafifliğiMilan Kundera · Can Yayınları · 201910,5bin okunma
200 syf.
7/10 puan verdi
İngiliz Edebiyatının feminist yazarı Virginia Woolf, her zaman ilgimi çeken bir yazar olmuştur. Gerek yazdıklarıyla gerekse hayatıyla dikkat çeken bir isim. Çocukluğundan itibaren psikolojik bunalımlar yaşayan Wollf, hayatı boyunca manik depresif ruh halinden kurtulamamıştır. 22 yaşından itibaren 3 defa intihara kalkıştı. Hayatının son
Mrs. Dalloway
Mrs. DallowayVirginia Woolf · İletişim Yayınları · 20214,649 okunma
352 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın adından da anşılacağı üzere buram buram hasret acısını görüceksiniz. Mübadele döneminde insanların karşılıklı çektiği eziyetlere , zulümlere şahit olucaksınız. Ve tabikide insanı saran ve yarım kaşan aşk hikayelerini görüceksiniz . Hem vazgeçip hemde vazgeçmemek nasıl olur merak ediyosanız kesinlikle kitabı okumalısınız.
Hasret
HasretCanan Tan · Doğan Kitap · 20197,3bin okunma
Reklam
225 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.