Bir çocuk beş elma almaya gittiyse, ama eve sadece iki taneyle dönerse, insanlar onun üç elmayı yediğini düşünür. Benim dünyamda ise ona verilen paranın beş elma için yetmediği olasılığı vardır; eve gelirken onları kaybetmiş olabilir; yolda aç biriyle karşılaşmış ve elmaları onunla paylaşmış olabilir ve bu böyle uzar gider. Benim dünyamda her şey mümkündür ve her şey görecelidir.
#Alinti #
TEPKİLERİN SINIFLANDIRILMASI KLASİK : “Sıraya geç kardeşim!” NEOKLASİK : “Şeker kardeşim sıraya geçiver.” REALİST : “Sıra var.”
Reklam
Evet zaman görecelidir ve eğer âşıksanız, kısa bir yolculukta bir kitap dolusu düşünebilirsiniz...
Sayfa 16 - Destek Yayınları
Bir benzetme yapacak olursak, bir insanın acı çekmesi, boş bir odadaki gazın davranışına benzer. Boş bir odaya belli bir miktarda gaz verildi­ği zaman, oda ne kadar büyük olursa olsun, gaz odanın tamamı­na yayılır. Ne kadar küçük ya da büyük olursa olsun, acı da in­sanın ruhuna ve bilincine tamamen yayılır. Dolayısıyla insanın çektiği acının “büyüklüğü” kesinlikle görecelidir.
"Her şey görecelidir azizim Rodion Romanoviç, her şey görecelidir!"
Sayfa 390Kitabı okudu
Ya siz??
TEPKİLERİN SINIFLANDIRILMASI KLASİK : “Sıraya geç kardeşim!” NEOKLASİK : “Şeker kardeşim sıraya geçiver.” REALİST : “Sıra var.” SÜRREALİST : “Sallandıracaksın bunlardan ikisini Taksim’de bak bir daha yapıyorlar mı?” ROMANTİK : “Beyefendi galiba sırayı görmediniz.” MODERN : “Efendim insanımız eğitimsiz. Halbuki Avrupa’da….” POSTMODERN : “Sırana geç lan ayı..!” UZLAŞIMCI : “Acelesi olmasa öne geçmezdi. Üzmeyin garibi.” DEVRİMCİ : “Altyapı sorunları çözülmeden halkımız sıraya geçmez. Devrim olunca herkes sıraya girecek.” KADERCİ : “İki dakika fazla beklesek kıyamet mi kopar? Kısmetse hepimizin işi görülür.” FELSEFECİ (Septik kuşkucu) : "Ön ve arka kavramları görecelidir. O tarafın ön olduğuna kim karar verdi? Öne geçtiğini zanneden aslında arkaya geçmiş olabilir." KANTÇI : “Efendim algılanmayan şeyler yok demektir. Bakmayın o tarafa adam yok olur.” KÖTÜMSER VAR OLUŞÇU : “Herkes bir gün ölecek. Onurlu bir şekilde bekleyin. Bir gün o adam da ölecek. “ İYİMSER VAR OLUŞÇU : “Sıkmayın canınızı, şu anın tadını çıkarmaya çalışın. Bakın ne güzel hayattasınız ve birileri önünüze geçebiliyor.” HÜMANİST : “İnsanlık bir bütündür. Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için. Dolayısıyla birimiz öne geçince, aslında hepimiz öne geçmiş oluyoruz.”
Reklam
İLİM TALEBELERİNE ALTIN DEĞERİNDE BİR TAVSİYE Sabah namazından sonra uzun süreli kitap okumaya niyetlenen bir ilim talebesi devamlı olarak şu iki durumla karşılaşır; uykusuzluk ve açlık… Her iki durum da; uzun süreli kitap okumayı sağlıklı bir şekilde devam ettirmeyi engelleyici etkenlerdir. Şöyle ki; hem açlık hem de uykusuzluk, okunan meselelere hakkıyla yoğunlaşmaya ve odaklanmaya bariz bir şekilde engel teşkil eder. Bu da, ilim talebini hakkıyla sürdürmeye mani olur. Bu iki olumsuz durumu bastırmak veya en azından asgariye indirmek için önceki yıllarda tecrübe edindiğim tavsiyem şudur: Sabah namazından sonra öğle namazı vaktine kadar kahvaltı yapmayın. Aksi takdirde, kahvaltıdan sonra kitap başına geçmek beraberinde uykuyu getirecektir. Namazdan sonra tepeleme en az iki çay kaşığı ölçek ile yapılmış bir fincan kahve için "Mehmet Efendi favorimdir :)". Bu, uykunuzun kaçmasını sağlayacaktır… Açlığınızı bastırmaya gelince; kahvenin yanında veya sonrasında en az sekiz/on adet hurma yiyin (Mebrum cinsi dediğimiz hurmayı tavsiye ederim. Türkiye’de Medine Hurması olarak bilinir). Bu da, ciddi bir şekilde açlığınızı bastıracak ve sizi dinç ve zihinde tutacaktır. Böylece öğle vaktine kadar çok fazla yeme ihtiyacı hissetmeyecek ve öğle vaktine kadar aralıksız ilim taleb etme vaktine sahip olacaksınız. Daha sonra, öğle namazından hemen önce öğle yemeği, sonrasında da en fazla bir-bir buçuk saat kaylûle/hafif öğle uykusu... Uykudan sonra da tekrar Allah'ın dilediği vakte kadar okumaya devam... Söz konusu tavsiye kişilerin imkânı nispetinde görecelidir… ebu zerka rh
164 syf.
5/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Bazen uzak olmak yakın olmaktan evladır. Birine hayranlık duyuyor ve kitaplarını, ona ait olan şeylerin koleksiyonunu yapıyorsunuz. Hatta iş hastalık boyutuna dahi varıyor. Gözünüzde o artık o değildir başkası olup çıkıyor adeta. Sonra hiç ummadığınız bir anınızda karşınıza çıkıyor ve ben geldim diyor. Elli yıldır gözünüzde büyüttüğünüz kişi sizde
Bech Döndü
Bech DöndüJohn Updike · Yapı Kredi Yayınları · 20066 okunma
"Duygular görecelidir. Ve zaman içerisinde değişebilir."
Geçenlerde doktor "B..."ye başvurdum, hastalarını en az yarım saat muayene eden bir hekimdir bu. Beni görünce önce bir alay etti; sırtımı, göğsümü dinledi, tik tik etti, "Sizin," dedi, "tütünü bırakmanız gerek..." Akciğerlerim büyümüş... İyi ama nasıl bırakacağım? Onun yerini alabilecek bir şey yok ki! Felakete bakın ki, içki de içmiyorum, hah-hah-ha! İçki içmemek de felaketmiş, görüyorsunuz ya! Her şey görecelidir azizim Rodion Romanoviç, her şey görecelidir!
Sayfa 560Kitabı okudu
1.000 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.