“Masallara inanma,” dedi babam. Babama neden bu kadar benziyordum? Gözlerimiz, dudaklarımız, yüz çizgilerimiz… Aynıydık. Ben, onun bir kopyasıydım sanki. “Hayat masallardan çok daha farklı bir yer ve tutunman için gerçekleri öğrenmen gerekiyor.” “Gerçekler ne?” “Tarih kitapları,” dedi babam. “Ama onlar çok zor!” Dudaklarımı sarkıtarak ona bakmıştım ama ifadesinde zerre değişiklik yoktu. “Hayat gibi,” dedi babam. “İnan bana, hayat daha zor. Ve sen en zora alıştıracaksın kendini. Hiçbir kuvvet seni alt edemeyecek böylece.”
Sayfa 143 - Ephesus YayınlarıKitabı okudu
“O beni seviyordu. Bu daima böyledir: Bir taraf diğerinden daha çok sever. Fakat sevenin işi daha kolaydır. Sen kocanı seviyorsun; o nedenle, bu yüzden acı çekiyor olsan bile, işin daha kolay. Oysa ben, ruhen bana hiçbir suretle temas etmeyen bir duyguya katlanıyordum. Bu çok daha zor. Ben bunu yaptım, bir ömür boyu; ve gördüğün gibi hâlâ buradayım. Hayatta bundan fazlası yoktur. Başka bir şey isteyen çılgın bir hayalperestdir. Ben asla öyle olmadım Öte yandan senin durumun daha iyi, inan bana. Sana neredeyse imreniyorum.”
Sayfa 37 - Yapı Kredi Yayınları, 9. Baskı, Eylül 2023
Reklam
Böyle uzaktan uzağa yalnızca satırlarla anlatabilirim ve ne söylesem eksik kalır. Mesafeleri ardında bırak. Sevmek çok zor değil, inan bana. Korkak alıştırma kalbini, bir kez deneyelim. Pişman olursan söz ben sessizce giderim. Tek isteğim seninle aşkı yaşamadan ölmeyelim...
Seni seviyorum kalbim, seni seviyorum.
Seni çok ama çok iyi anlıyorum. Şu an sakın bir kitap ile konuştuğunu düşünme, ben senin iç sesinim. Okuduğun her satırda kendini göreceksin. Hadi sıcacık bir kahve al ve gel bana... Şu genç yaşına rağmen, fazlasıyla ağır şeyler yaşadığını düşünüyorsun. Ve hatta bu kadarı fazla diye sitem ettiğin anlar da oluyor. Bazen taşıyamayacağın bir yükün
Babam ölünce annem rahatladı. Annem, babam öldüğünden beri öbür yarısı gitmiş, artık yarım bir kadınmış gibi yaparak, bu ölümü onu yücelten bir nişanmış gibi taşıyarak ve ben­den daha çok şey istemesini sağlayan bir temel hakmış gibi görerek yaşıyor. Babamın öldüğü hafta boyunca se­sinde bir burukluk vardı, hep bir ah çekme halindeydi, gözünün yaşı dinmiyordu, ama daha dolu nefes aldığını, gözbebeklerinde daha önce olmayan bir ışığın parladığını görüyordum. Hak da veriyordum aslında, daha en başında enkaz haline gelmiş bir adamın aşkını canlıymış gibi yıl­larca sürüklemek çok zor. Ama anne inan bana, istediğin aşkı bir gün yaşayacakmışsın gibi beklemek çok daha zor.
"Gabriele'den ne zaman döndün? Daha hiç uyumadın mı?" "Yukarıya hiç çıkmadım anne. Benno'yla onun çalışma odasındaydım." "Ama sen ağlıyorsun kızım! Benno evde miydi?" "Sonradan geldi." Annem sesini çıkarmadı. Benno'yla aramızda bir şeyler geçtiğini tahmin etmiş olmalıydı, çünkü uzunca bir süre sonra şunları söyledi: "Adine, çocuğum, sen hayattan ve insanlardan çok fazla şey bekliyorsun. Kendi mutluluğunu engelliyorsun ama. Hayatta her şeyin bir bedeli var, en fazla da mutluluğun. Benno'nun istediği bazı şeyler sana uymuyor olabilir. Günümüz kadınlarına erkeğe hizmet etmek zor geliyıor, ama bana inan ki, bizim için en iyisi bu ve ben sevgili baban için bunu her zaman yaptım. Uzun vadede hiçbir erkeği bize hükmeden bir erkeği sevdiğimiz kadar sevemeyiz." " Ah, anne, buna inanmak isterdim."
Reklam
92 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.