İtalyan Edebiyatından çok güzel bir eser. Akıcı bir hikayesi var. İçinde macera, iyilik, heyecan, sevgi, aşk gibi bir çok eylem ve duyguyu barındırıyor.
Özellikle ana karakterlerin birbirine olan bağlılığı dikkat çekici.
Ayrıca dönem İtalyasında yaşanan veba salgını da kitapta geçiyor. Bir anlamda tarihi bir roman özelliği de taşıyor.
Tavsiye ediyorum.
"Dünyadaki kötülük, neredeyse her zaman, cehaletten kaynaklanır ve eğer aydınlatılmamışsa iyi niyet de en az kötülük kadar zararlı olabilir. İnsanlar, kötü olmaktan ziyade iyidirler ama asıl sorun bu değildir. İnsanlar, genel olarak, erdem ya da kusur denilen şeyin farkında değildirler; ki en umut kırıcı kusur, her şeyi bildiğini sanan ve böylece kendine öldürme hakkı tanıyan cehalettir. Katilin ruhu kördür. İnsan, her tür sağduyudan yoksun ise güzel aşk ve gerçek iyilik diye bir şey olanaksızdır."
Milliyetçi, yalnızca devletin her dediğini onaylayan, İktidardakilere dalkavukluk etmekten başka bir niyet beslemeyen ve hükümeti eleştirecek cesareti olmayanlara itibar kazandırmak için kullanılan bir sıfata dönüşmüştür.
Hapşıranlara niçin 'çok yaşa' denilir?
Hapşıran bir kişiye ‘çok yaşa’ demek adeti hemen hemen her kültürde
vardır. Anlam olarak biraz değişik de olsalar sonuçta aynı kapıya çıkarlar.
Hapşıranlara İngilizlerin ‘God bless you’, Almanların ‘gesundheit’,
İtalyanların ‘felicita’ deme adetlerinin kökeni, hapşırmanın kişi için önemli
bir