188 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitabı bitirdim ve bir yere koydum ama aklımda hala bitmediğini söyleyebilirim. 188 sayfa olmasına rağmen içerik bakımından dolu; aşk, suç ve vicdan üzerine kurulu bu kitap beni çok etkiledi. 15’lerinde olan Michael ve 36 yaşındaki Hannah arasında başlayan ve bir anda biten tutkulu aşkları, yıllar sonra bir mahkeme salonunda yeniden karşılaşmalarıyla ikisini de sarsıyor. İkinci Dünya Savaşı berbat boyutlarıyla yaşanmış ve bitmiş, birçok masum insan sebepsiz yere katledilmiştir. Almanya bu soykırıma şahit olduğu ve sessiz kaldığı için artık, geç kalmış da olsa, Nazileri tarihin en büyük suçlusu sayıp mahkum etmek derdindedir. Gereken zaman ve yerde ne halk ne de devlet yaşananlara müdahil olamamışken şimdi suçluları içeri tıkıp vicdanlarını mı yatıştıracaklar? Hannah, bir kilise içinde yanmaya terkedilmiş Yahudi kadınların hesabını vermek için sanık kürsüsünde yerini almış ve sessizce bekliyor, kendi adına verilmiş kararlara kayıtsızca tepki veriyor. Michael ise kafasında bitmemiş ilişkilerinin imgelerini yaşıyor sakince. Hukuk eğitimi alıyor ama adalet sorularına cevap bulamıyor hiç. İlişkilerinin farklı boyutlarını, neden bittiğini ve ne yaşandığını mahkeme salonunda biraz daha iyi anlayabiliyoruz... Her şey netleşmeye başladıkça daha heyecanlı ve çarpıcı bir süreç bekliyor sizi. Sadakat, vicdan, adalet... Kitap rutin bir klasik olarak ilerlerken birden başka bir boyuta geçiyor. Özellikle son bölüm muhteşemdi. Kitaba göre uyarlanmış filmini de aşırı merak ediyorum, mutlaka okuyun derim.
Okuyucu
OkuyucuBernhard Schlink · İletişim Yayıncılık · 20143,267 okunma
240 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Türkiye’de Darbe Ve Erbakan
Necmettin Erbakan’ın vermiş olduğu demeçler, yazmış olduğu anılar ve eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in kendi ile alakalı yalan iddialarının doğrularını açıkladığı kitabı Darbe’nin incelemesi.28 Şubat döneminde yaşananların anlatıldığı, kötü adamın gerçek yüzünün hikâyesi… Türkiye darbeler nedeniyle çok fazla zaman kaybetmişti. Batı ilerlerken Türk
Arkasındakilerle ve Türkiye'nin Kayıplarıyla Darbe
Arkasındakilerle ve Türkiye'nin Kayıplarıyla DarbeNecmettin Erbakan · MGV Yayınları · 2021206 okunma
Reklam
549 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Kitap çok akıcı ve dikkat gerektiren bir kitap. Yani okurken öylesine sadece hikayeyi dikkate alayım diye bir şey yok kitapta. Konu bütünlüğü var. Ben okurken her kelimesini irdeleyerek okumaya çalıştım. Tolstoy kendi içsel yaşantısını ve dönemi katmış Diriliş'e. Kendi döneminin toplumsal ve siyasal sorunlarını , kalemini çok iyi ve
Diriliş
DirilişLev Tolstoy · Norm Kitap · 201117,5bin okunma
Eskişehir Mahkemesinde gizli kalmış ve resmen zapta geçmemiş ve müdafaatımda dahi yazılmamış bir eski hatırayı ve latîf bir vakıa-i müdafaayı beyan ediyorum. Orada benden sordular ki: Cumhuriyet hakkında fikrin nedir? Ben de dedim: Eskişehir mahkeme reisinden başka daha sizler dünyaya gelmeden, ben dindar bir cumhuriyetçi olduğumu elinizdeki tarihçe-i hayatım ispat eder. Hülâsası şudur ki: O zaman şimdiki gibi hâlî bir türbe kubbesinde inzivada idim, bana çorba geliyordu. Ben de tanelerini karıncalara verirdim, ekmeğimi onun suyu ile yerdim. İşitenler benden soruyordular, ben de derdim: Bu karınca ve arı milletleri cumhuriyetçidirler. O cumhuriyet-perverliklerine hürmeten tanelerini karıncalara verirdim. Sonra dediler: Sen selef-i salihîne muhalefet ediyorsun? Cevaben diyordum: Hulefa-i Raşidîn her biri hem halife hem reis-i cumhur idi. Sıddık-ı Ekber (ra) Aşere-i Mübeşşere'ye ve sahabe-i kirama elbette reis-i cumhur hükmünde idi. Fakat manasız isim ve resim değil belki hakikat-i adaleti ve hürriyet-i şer'iyeyi taşıyan mana-yı dindar cumhuriyetin reisleri idiler. İşte ey müddeiumumî ve mahkeme azaları! Elli seneden beri bende olan bir fikrin aksiyle beni ittiham ediyorsunuz. Eğer laik cumhuriyet soruyorsanız ben biliyorum ki laik manası, bîtaraf kalmak, yani hürriyet-i vicdan düsturuyla dinsizlere ve sefahetçilere ilişmediği gibi dindarlara ve takvacılara da ilişmez bir hükûmet telakki ederim.
Sayfa 219Kitabı okudu
204 syf.
·
Puan vermedi
Hüseyin Rahmi Gürpınar, daha önce Deli Filozof adlı eserini okuyup etkilendiğim nadir yazarlardan biridir. Kesik Baş adlı eserinde ise büyük yazar yine yazarlığını hem üslup hem de konu açısından kanıtlamıştır. Yer yer Osmanlıca’ya ait olan kelimelerde duraklasak da üslubun akıcılığı sizi kitaba bağlıyor. Konu açısında ise bir hayli merak uyandırıcı bir cinayeti araştıran 2 Osmanlı dedektifi ve katillerin iç dünyasına yer veriyor. Hüseyin Rahmi bu eserinde suçluluk psikolojisini ustalıkla ele almıştır. Katilin iç dünyasını, cinayeti işlemeye giden yollarda kendini kandırmanın yollarını bulmuş, kendince dünyevi felsefesi ile para için cinayeti meşru gösterebilmeyi anlatmıştır. Yine kitabın en beğendiğim düşüncelerinden biri şudur: Cennet cehenneme inanmasanız, hiçbir dini inancınız olmasa bile bir cinayeti işlemiş iseniz karşılığını daha bu dünyada alacaksınız. Vicdan denen mahkeme hiç bir zaman katilin peşini bırakmıyor. Vicdan muhasebesi açısından Dostoyevski’den aşağı yanı kalmayan Hüseyin Rahmi Gürpınar, şüphesiz çok büyük yazarlarımızdandır.
Kesik Baş
Kesik BaşHüseyin Rahmi Gürpınar · Maviçatı Yayınları · 2017516 okunma
308 syf.
·
Puan vermedi
RUH ADAM ROMANI ÜZERİNE İNCELEME Romanın kahramanı Selim Pusat, Kamlançu Ülkesinde geçen bir Uygur masalında hikâyesi anlatılan Yüzbaşı Burkay’ ın hikâyesine benzer bir hayat yaşamaktadır. Yüzbaşı Burkay eşine olan sadakatini bozmuş ve ona ihanet etmiştir. Romanın ilerleyen bölümlerinde buna benzer bir olay Selim Pusat’ın da başına gelecektir.
Ruh Adam
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 201927,2bin okunma
Reklam
603 öğeden 201 ile 210 arasındakiler gösteriliyor.